Giriş
(1)

Taksim, İstiklal

neseranni
giden eden varsa taksim'e biliyordur ben bayağıdır gitmedim bilmiyorum nasıldır, bugün gitmeyi düşünüyoruz da gidilebilir mi şu sıralar? akşamları orada da toplanıyorlar mı hala? hayat normal akışında devam ediyor mu, rahat takılır mıyız?
giden eden varsa taksim'e biliyordur ben bayağıdır gitmedim bilmiyorum nasıldır, bugün gitmeyi düşünüyoruz da gidilebilir mi şu sıralar? akşamları orada da toplanıyorlar mı hala? hayat normal akışında devam ediyor mu, rahat takılır mıyız?
0
neseranni
(21.07.16)
ohal'den sonra gitmedim, pazartesi akşamüstü her şey yolundaydı. gitmişken meydandaki devasa bayrakla fotoğraf çektirmeyi unutma, hülooğğğğ!
0
baba jo
(21.07.16)
(2)

freelance çalışanların yurt dışı çıkış durumu

busted
"1) normal pasaportlu vatandaslar, her zaman gectigimiz polis kontrol alanindan geciyorlar. burada size mesleginiz soruluyor. mesleginizi kanitlayacak bir belge istiyorlar. bu bir kimlik, kart ya da is yerinden alinmis bir yazi olabilir" maddesine göre, zaten işverenden izin almamak için freelance ç
"1) normal pasaportlu vatandaslar, her zaman gectigimiz polis kontrol alanindan geciyorlar. burada size mesleginiz soruluyor. mesleginizi kanitlayacak bir belge istiyorlar. bu bir kimlik, kart ya da is yerinden alinmis bir yazi olabilir" maddesine göre, zaten işverenden izin almamak için freelance çalışan kişilerin ne yapması gerektiği muğlak. vizem var zaten, mesleğimi söylesem yeterli olur mu? çalıştığım iş yerleri ile sözleşmelerimi göstersem yeterli olur mu? sözleşme vb belge sunmak gerekir mi?
0
busted
(21.07.16)
ben de bu durumu merak ediyorum, ne olur ne olmaz muhasebecimden mektup alacaktim ama bu konuda bilgisi olan varsa super olur.
0
slackerbitch
(21.07.16)
sigortan yatmıyorsa sgk ile ilişkisi yoktur diye bir kağıt alıp işini görebilirsin. yatıyorsa da hizmet dökümü yeterli oluyormuş zaten. mesleği kanıtlamaktan kasıt nereye ve ne şekilde bağlısın onu görmek, yoksa ister marangoz ol ister web tasarımcı.
0
baba jo
(21.07.16)
(11)

yemek kurallari

rosey
1) restoran yemekhane ya da evdeyken yemegin suyuna ekmek banar misiniz. bandiniz mi hic.2) yemek yedikten sonra agiz icinde etrafinda kalan artiklari dille almak ister bunye. dilin agiz icinde yanaklarda geziyor olusu estetik acidan kotu bi goruntudur. her ne kadar dogal bir durum olsa da karsi tar
1) restoran yemekhane ya da evdeyken yemegin suyuna ekmek banar misiniz. bandiniz mi hic.
2) yemek yedikten sonra agiz icinde etrafinda kalan artiklari dille almak ister bunye. dilin agiz icinde yanaklarda geziyor olusu estetik acidan kotu bi goruntudur. her ne kadar dogal bir durum olsa da karsi tarafa belli etmemeye calisir insan. ama bunu umursamadan dilini agiz icinde gezdirenlerden tiksiniyor musunuz. yoksa siz de mi onu yapanlardansiniz. bunu yapan biriyle cikar misiniz.
3 kurdan kullaniyor musunuz. kullanirken bir elinizle agzinizi kapatiyor musunuz.
4 yemek yeme kurallariyla ilgili hic video izleyip yazi okudunuz mu. luks restoranlara gitmekten hic cekindiniz mi yoksa simdi gitseniz ne yenileceginiz nasil yenilecegini gayet iyi bilir misiniz
5 pilavi catalla mantiyi kasikla mi yiyorsunuz.
6 tabagi kaldirip agza yakin tutup yemek normal ama salatanin karpuzun suyunu dikmek hayvanlik midir
0
rosey
(21.07.16)
1) Ekmeği küçük parça olarak çatal ucuna takarak banarım.
2) Dilimi gezdirmem, yapandan tiksinmem.
3) Kullanırım ve ağzımı mutlaka kapatırım.
4) Okumadım, neyi nasıl yiyeceğimi bilirim.
5) Evet
6) Evde kabul ama dışarıda evet.
0
cakabo
(21.07.16)
1 - banmam, bunu yapmayı küçüklüğümden beri sevmem. içine ekmek banılan salatadan aşırı rahatsız olurum.
2 - çıktığım biri böyle yapıyorsa rahatsız olmam, zaman zaman ben de yapıyorum.
3 - kürdan kullanmıyorum, kullanmam gereken bir durum olursa lavaboya gidiyorum.
4 - hiç video izlemedim ama ufakken ev ansiklopedisi olurdu içinde de böyle gereksiz mevzuların kuralları, onları okudum. lüks bir restorana gitsem ne yapmam gerektiğini iyi bilirim.
5 - pilavı çatalla, mantıyı da çorba gibi sevdiğim için kaşıkla yiyorum.
6 - salatanın karpuzun suyunu dikmek evdeysen hayvanlık değildir.

genel cevap, insan nerede nasıl davranacağını bildiği zaman, biraz da sempatikse tüm bunların hiçbir önemi olmuyor.
0
evde liyakat kalmamis
(21.07.16)
1-restorana göre cakabo gibi çatalla ya da elimle banabilirim, çekinmem.
2-yapmıyorum, çok tiksinmem ama görgü kurallarına çok hakim değil diye düşünürüm. sırf bunu yaptı diye birinden hoşlanmaz değilim.
3-kullanmıyorum çok zorda kalmadıkça, kullanacaksam aynası olan bir yere(tuvalet oluyor genelde) oraya gidiyorum.
4-özellikle okumadım ama ailemden ve çevremden öğrendiğim belirli şeyler var. çekinmedim, belirli tabak çanak çatal bardak düzenini biliyorum ama bilmediğim bir şey de vardır illa ki.
5-ikisini de çatalla.
6-tabağı kaldırıp ağza yakın tutup yemek de normal değil, suyu dikmek de. bardakta olmayan hiçbir şeyi ağzıma dikmem; ne evde ne restoranda.
0
baba jo
(21.07.16)
1- Evde, esnaf lokantasında banarım, biraz daha üst seviye yerlerde banmam.
2- Çaktırmadan yapmaya çalışıyorum, karşımdaki kişi elini ağzına sokmadığı ve öküz gibi dilini yanağında gezdirmediği sürece doğal karşılarım.
3- Kürdan çok nadir kullanıyorum, kullanınca da elimle siper ediyorum. Hatta kullandığım kürdanı direkt tabağa koymak falan da istemiyorum, kırıp peçeteye koyuyorum ve buruşturuyorum.
4- Birkaç defa televizyonda, internette denk gelip izledim/okudum, oo dur bi yemek adabı öğreneyim demedim. Küçükken gerilirdim de şu an her türlü ortama ayak uydurabilirim. Yumruğuyla soğan kıran abilerin sofrasına da misafir olurum, bilmem kaç liralık hesap ödeneceğini bildiğim yerlerde de rahatça yemeğimi yerim.
5- Evet, evet
6- Evde yemek yemeyi sevme nedenlerimin başında gelir şu olay :) Özellikle salata suyuna bayılırım, hiç acımam diklerim.
0
chicha
(21.07.16)
1) banarım
2)çok resmi bir ortamsa yapmam. yapana da dikket etmem. ailemle başbaşaysam mutlaka yapmışımdır. hatta şuan da yapıyorum, kabak çekirdeği çitlerken.
3)dişlerim çok sıkı diş ipi bile zor kullanıyorum.
4)okumadım, izlemedim. restorana gittim. hiç çekinmedim. senin benim gibi bir yer.
5)pilavı ve mantıyı kaşıkla yerim
6)karpuzun suyunu dikmem dikene afiyet olsun derim.
0
for day to break
(21.07.16)
1. Evet
2. Tiksinilecek birsey yok
3. Ortamda bayan varsa kapatirim.
4. Kasmiyorum. Heryer ayni bana.
5. Nasil rahat ediyorsam oyle yiyorum. Catal kasik icin keskin kurallarim yok.
6. O dediginin ikisini de yapmiyorum. Gerek yokki.
0
yons
(21.07.16)
1- evde yaparım. dışarıda pek yapmam. uygun ortamlarda çatalla yapabilirim.
2- yani abartmadan yaparım. başkasında da sorun etmem açıkçası, çok dikkat ettiğim bi şey değil.
3- nadiren kullanırım, kullanırken de kapatırım ağzımı.
4- bir iki okumuşluğum, görmüşlüğüm var ama detaylı araştırmadım. daha çok aileden öğrendim. lüks restoranda da idare ederim kendimi. o kadar takmıyorum öyle şeyleri.
5- pilavı da mantıyı da kaşıkla yerim.
6- evet. ama evde her şey yapılabilir.
0
nathanieltroy
(21.07.16)
1) Yemeğin suyunu normalde de yemiyorum, ama çorbaya canım isterse çatala ekmek takıp banarım,
2)Yapmam, yapana da gıcık olmam.
3)Hayır kullanmıyorum, çok rahatsız edici durumdaysa lavaboya gider orada hallederim.
4)İzlemedim, çekinmem, bana yetecek kadar görgü kuralı bildiğimi düşünüyorum.
5)İkisi de çatal, yemeğin suyunu sevmediğimden.
6)Evde yaparım, sebep tabağımda hiç bir şey bırakmak istememem, çatala ya da kaşığa gelmiyorsa başka çözüm kalmıyor, dışarıda yapılmaz ayıp ama. Evde de annemin babamın yanında yaparım bir tek.
0
elikası
(21.07.16)
1- evdeysem ve yemek çok güzel olmuşsa ve ben doymamışsam banabilirim. dışarıda banmam.
2- bunu yapanın görgüsüz olduğu kanaatindeyim. yapan biriyle çıkmam
3- kürdan kullanmıyorum. yemek sonrası wcye gidip işimi orada hallederim. kullananların eliyle ağzını kapası gerek tabii
4- video izledim, yazı okudum. param olsa high end restorana gitmekten çekinmezdim.
5- pilavı çatalla, mantıyı da çatalla yiyorum
6- hayvanlıktır
0
nax
(21.07.16)
1- evet.
2- Tiksinmiyorum çok rahatsız olursam yaparım.
3- evet. elimde kapatıyorum.
4-hayır okumadım ya da izlemedim. Lüks bir restorana gitsem gayet yerim. Zaten kasmam kendimi de hayvan gibi yemiyorum sonuçta. solak olduğum için zaten yeterince "cık, cık, cık" alıyorum.
5- ikisini de kaşıkla.
6- evdeysem ve ailemleysem ikisi de normal dışardaysam değil.
0
matilda
(21.07.16)
1. Bazen suyuna baniyorum evde, cok nadir ama. Karsimdakinin turnaklari elleri temizse ve baniyorsa umursamam.

2. Dilimi agzimda gezdirmiyorum yemek bitince. Son icilen icecekler, icecekten alinan yudumlar bunun icin var. Sevgilim yapsa "su ic doktor, ayilasma" derim.

3. Kurdan kullanmiyorum.

4. Evde annemin ev ekonomisi derslerinden kalma Fransiz yemek adabi ve muaşeret kurallari kitabi vardi. Nasil yemekten nasil servis edilene kadar. Catali kullaninca tabaga dayali bicagin ne tarafina catali da dayayacaksin gibi bir ton sey.

Restoranlarda yengec gelince geriliyorum. Kabuklular icin ayri bir alet falan oluyor, onu kullanman gerekiyor, bazen kendi alete gecmis geliyor falan, icindeki ete ulasmak zulüm. Bagirsagini cikar, onu cikar bunu cikar, eklemlerini em :( yengeci yiyemiyorum. Kabuklulara uyuz oluyorum sofrada.

5. Kaşık yalnizca corba icin kullanılır sofra kuraarina gore, davet sofralarinda falan. Yemek sirasinda kullanilmaz. Yani normali manti da pilav da catalla. Ama ben kasikla yiyorum ikisini de evde.

6. Dikmemeye calisin, kasikla nisbetlenmeye calisin sulardan, uzerine dokulecek bilmem ne. Restoranda yapmayalim bilakis.
0
shadowcat
(21.07.16)
(7)

Salvage Kelimesi

sesee
Bu kelimeyi duymuşsunuzdur. Bir eşyayı batan bir gemi vs.den kurtarmak anlamı var. Bir de kullanılamayacak durumda olan bir şeyden kullanılabilir parçaları kurtarmak, çıkarmak anlamı. Şimdi oyunda canavarlar salvage'lanıp yerine başka parçalar alınıyor. Fakat ben bu salvage'a ne kelimesi kullanılabi
Bu kelimeyi duymuşsunuzdur. Bir eşyayı batan bir gemi vs.den kurtarmak anlamı var. Bir de kullanılamayacak durumda olan bir şeyden kullanılabilir parçaları kurtarmak, çıkarmak anlamı.

Şimdi oyunda canavarlar salvage'lanıp yerine başka parçalar alınıyor. Fakat ben bu salvage'a ne kelimesi kullanılabilir bulamadım bir türlü. Yani kurtarmak desem, "Canavar kurtarılıyor" gibi durum çıkıyor ki saçma. Zaten canavar kullanılamayacak durumda da değil. Hurdaya çıkarma falan desem arabaymış gibi oluyor. Parçalamak diyecektim ki eğer cansız bir şeyden bahsediyor olsaydık olurdu bence ama canlı bir şeyden bahsettiğimiz için ortaya kanlı bir durum çıkıyor.

Yani dostlar, sizce ne diyeyim bu kelimeye ben?
0
sesee
(21.07.16)
parça toplanıyor desek yine olmuyor değil mi? belki pozitif sözcüklerle süslense çok korkunç bir anlam çıkmaz?
0
evde liyakat kalmamis
(21.07.16)
Arta kalanlarla geridonusum yapmaya calisiyosun yani bence geridonusum
0
beriberi
(21.07.16)
(canavarlardan) arda kalanları toplamak olabilir mi? geriye kalanları da olur ama oyun çevirisiyse salvage gibi günlük kullanımdan ziyade terimsel bir ifade çağrıştırması açısından "arda kalanlar" daha makul bence.
0
baba jo
(21.07.16)
parçalarına ayırmak olarak algılıyorum ben.
0
valkin rockefeller
(21.07.16)
geri dönüşümden ziyade "gerikazanım" denilebilir,
itfa etmek diyebilirsin fakat çok bilinen bir kullanım değil, alternatifi "amorti etmek" ama o da tam uymuyor diyeceksin
worst case, "iflah ediliyor" diyebilirsin :)
0
skulldragon
(21.07.16)
Herkese çok teşekkürler.

Gerikazanım kelimesini kullanmaya karar verdim. Hem canavarlarını hunharca parçalamaıyor, onları geri kazanıyorsun gibi sevimli bir tınısı var hem de durumu gayet iyi anlatıyor. Ayrıca kısa; yani tek bir buton kelimesi olarak kullanılmaya uygun.
0
🌸sesee
(21.07.16)
Geri kazanım güzel olmuş. Aklıma bir şey gelecek ama gelemiyor, gelirse yazarım. Sanki tam karşılığı var gibi.
0
Adramelekhh
(21.07.16)
(5)

Lys 5 yabancı dil tercih

anonymice
443 puan ve 5520 sıralamam var dil 1 den.30 yaşındayım ve iş olsun diye okuyacağım hali hazırda çevirmenlik yapmaktayım. Sizce ide mi ake mi mutercimlik mi yoksa Çince Korece veya İspanyolca mi.Devlette okumayı düşünüyorum. Düşüncelerinizi alabilir miyimnot: İstanbul
443 puan ve 5520 sıralamam var dil 1 den.

30 yaşındayım ve iş olsun diye okuyacağım hali hazırda çevirmenlik yapmaktayım.

Sizce ide mi ake mi mutercimlik mi yoksa Çince Korece veya İspanyolca mi.

Devlette okumayı düşünüyorum.

Düşüncelerinizi alabilir miyim

not: İstanbul
0
anonymice
(20.07.16)
mutercim-tercumanlik. ilk senenden sonra daha once yaptigin cevirmenligi hic begenmeyeceksin.
0
hopeless
(20.07.16)
güncel sıralamaları bilemiyorum ama istanbul'da müt-ter'e yetecek mi o sıra, öyle gelmedi bana sanki.

yeterse müt-ter oku tabii, yaptığın işin bilimselliğini öğrenirsin. ama mesela teknik çeviri yapmıyorsan ide veya ake'nin hem çevirine hem de kişisel olrak sana katkısı çok olur. yalnız bu bölümleri okumak zor, derse katılmadan geçmen için çok fazla efor sarfetmen lazım, ona vakit ayırabilir misin onu düşün.
0
baba jo
(20.07.16)
@baba jo. evet müt ter e yetemeyebilir. ama umut :)
0
🌸anonymice
(20.07.16)
yeni bir dil öğrenmek için çince veya korece okurdum.
0
solskjaer
(20.07.16)
ide ve ake seni yine ingilizceye boğar. müt okuyunca evet standartların değişebilir ama yeni ne katar bilmiyorum.

bence en akıllıcası türkiyede az konuşulan bir dil olan çince korece gibi bölümlere yönelip yapabilirsen çeviri yapmak o dillerde.
0
kirazıseviyorum
(20.07.16)
(5)

Bir yılda okunan kitap sayısı

selami_sahin
Demin duyuruda gezerken gördüm de, bir kaç defa "yılda kaç kitap bitiriyorsunuz?" diye sorulmuş ve 40-50-60 hatta 70 ler havada uçuşmuş. Benim anlamadığım millet bir senede nasıl bu kadar çok kitap okuyor? Millet hızlı mı okuyor yoksa boş vakti mi çok?Benim mesela bu sene, ocak ayından itibaren 2 ay
Demin duyuruda gezerken gördüm de, bir kaç defa "yılda kaç kitap bitiriyorsunuz?" diye sorulmuş ve 40-50-60 hatta 70 ler havada uçuşmuş. Benim anlamadığım millet bir senede nasıl bu kadar çok kitap okuyor? Millet hızlı mı okuyor yoksa boş vakti mi çok?

Benim mesela bu sene, ocak ayından itibaren 2 aylık ciddi bir boş vaktim oldu ona rağmen şu ana kadar 21 kitap bitirebilmişim. Formülü mü var, yoksa 100-200 sayfalık kitaplardan mı bahsediliyor ya da ne bileyim ben mi moron gibi yavaş yavaş okuyorum çözemedim.
0
selami_sahin
(20.07.16)
ben düzenli olarak okuyorum. günde işime göre en az 1 saat ayırıyorum. tabii öğrenciyim vaktim bol bunun da etkisi olabilir.

bir de hızlı okumak da önemli sanırım. ben çok hızlı okumuyorum. ama okuma hızımı arttırsam 2 katına çıkar galiba.
0
tute
(20.07.16)
Goodreads'ten baktım şimdi tam olarak 33 kitap okumuşum 2016'nın başından beri fakat bana kalsa hiç okumuyorum sayılır çünkü bi tek metrobüste git-gel yaparken okuyabiliyorum bir de haftasonları "baazan". Bi bok da anlamıyorum dolayısıyla okuduklarımdan pek.
0
chiper
(20.07.16)
basit hesaplayan adam olunca günde 30 sayfadan senede ortalama kalınlıkta(200 sayfa) 50-60 kitap okunabildiğini bulabiliyorsun. 30 sayfayı yine ortalama 90 dakikada bitirebildiğini düşününce çok da imkansız değil. kaldı ki bi oturuşta 3-4 saat okuyan insanlar da çok. her gün yapabilmek burada önemli nokta, onu alışkanlık haline getirebilirsen sen de yapabilirsin.
0
baba jo
(20.07.16)
kaç kitap değil de kaç sayfa okunduğu önemli bence. ortalama günde 100 sayfaya yakın okuyorum, hafta sonları biraz daha artıyor. mesela marcel proust'un kayıp zamamnın izinde kitabını(2 cilt) 1,5 ay gibi bi sürede okumuştum. şimdi 2 kitap mı okudum yoksa 3000 küsür sayfamı? :)
0
dersaadet
(20.07.16)
yılda 60 70 kitap çok zor bir şey değil ki. ben her gün mutlaka biraz zaman ayırıyorum. okumuşken de bırakasım gelmiyor, en az 100 sayfayı bitiriyorum. işsiz günümdeysem bu sayı 200 sayfaya çıkıyor. bir de sayfaları tek tek yazmak gereksiz bir uğraş olduğu için ben sadece okuduğum kitapların listesini tutuyorum. @dersaadet demiş, katılıyorum. bir akşam oturup bitirdiğim hayvan çiftliğiyle, on günde okuduğum, 1200 küsür sayfalık anna karenina elbette aynı değil.
0
ruhen hastayim ben
(20.07.16)
(5)

android 6 - mono sound

fakyoras
selam,android 6 kullanıyorum. iş yerinde tek kulaklıktan dinlerken doğru düzgün bir şey anlayamıyorum müzikten. mono yapayım dedim, internette erişilebilirliğin altında olması gerekir filan denmiş bulamadım. audio setting'e de baktım, orda da yok. spotify üzerinden dinliyorum, spotify ayarlarında da
selam,

android 6 kullanıyorum. iş yerinde tek kulaklıktan dinlerken doğru düzgün bir şey anlayamıyorum müzikten. mono yapayım dedim, internette erişilebilirliğin altında olması gerekir filan denmiş bulamadım. audio setting'e de baktım, orda da yok.

spotify üzerinden dinliyorum, spotify ayarlarında da yok. nerde mu mono-stereo ayarı?
0
fakyoras
(14.07.16)
telefonun kendi ayarlarından bakmayı deneyebilirsin, mesela sony'ler kendi müzik uygulamasından yaptırıyor o ayarı. spotify'dan da ekolayzıra girince sony'nin uygulaması üzerinden açıyor.
0
baba jo
(14.07.16)
xperia kullanıyorum, orda da yok ki :)
0
🌸fakyoras
(14.07.16)
android.stackexchange.com

Suna baksama bir
0
wiillii
(14.07.16)
marşmelov'da kalktı herhalde diyecektim ama baktım şimdi, lolipop'ta da bulamadım mono-stereo ayarını. surround ses ayarında farklı seçenekler var, en son onları tek tek deneyerek optimal bişey bulabilirsin belki diyeyim, madem yardımcı olamadım.
0
baba jo
(14.07.16)
@wiillii ordan bakmıştım erişilebilirliğin altında olması gerektiğine :( öyle bir şeyler de gözükmüyor bende.
0
🌸fakyoras
(14.07.16)
(9)

Avmde çalışan var mı? Önemli

zxcd
Yasal olarak bir işçinin günlük 8 saat çalıştırılması gerekir, avmlerde bu kurala tam olarak uyuluyor mu? Maaşlarda gecikme vs oluyor mu? Şurası çok zorlar, yorulduğuna değmez dediğiniz neresi var? Şurada kalırsan gerçekten ilerlersin dediğiniz bir yer var mı? Şu an çalıştığım iş, günde 8 buçuk saat
Yasal olarak bir işçinin günlük 8 saat çalıştırılması gerekir, avmlerde bu kurala tam olarak uyuluyor mu?
Maaşlarda gecikme vs oluyor mu?
Şurası çok zorlar, yorulduğuna değmez dediğiniz neresi var?
Şurada kalırsan gerçekten ilerlersin dediğiniz bir yer var mı?

Şu an çalıştığım iş, günde 8 buçuk saat ayaktayım ve surekli 5-10-15 kiloluk şeyleri getir götür yapıyorum. Hafta sonu tatil diye girdim ama işi sevmiyorum, patrondan nefret ediyorum.
Buna kıyasla öneri olsun

Lütfen marka belirterek cevap verin. Teşekkürler.
İkinci kez açıyorum çünkü yine işe geldim, burada olmaktan nefret ediyorum. Tatmin edici cevaplar gelse ona göre iş bakmaya başlayacağım
0
zxcd
(14.07.16)
günlük yasal maksimum süre 11 saat, bu açıdan sorun yok. ama haftalık çalışma saati 45'i geçiyorsa geçen kısım fazla mesai olarak değerlendirilir ve yılda en fazla 270 saat fazla mesai yaptırılabilir. tüm bunları göz önünde bulundurarak çalıştırılıyorlardır diye düşünüyorum, bazen tam gün 11 saat çalışan bazen de 10-18 veya 14-22 çalışıyor.

avm'deki her mağazada işe girebilecek gibi konuşmuşsun, biraz daha detay ver bence; ne yaparsın ne edersin, hangi sektörde tecrüben var vs.?
0
baba jo
(14.07.16)
Tekno market ve operator mağazaları tecrübem var
0
🌸zxcd
(14.07.16)
avm'lerde tek gün izin olur, onu da hafta içi vermeye çalışırlar. hafta sonu derdin varsa sıkıntı yani.
büyük mağazalardansa samsung gibi markaların standları oluyor; onlara bakabilirsin, kaldır getir götürün az olur.
0
baba jo
(14.07.16)
@baba jo yanlışın var. eşim haftanın iki günü izin yapıyor ve bu izinlerden biri Pazar günü.
0
teknikekip
(14.07.16)
@teknikekip hangi marka hocam?
0
🌸zxcd
(14.07.16)
@teknikekip, bence de hangi marka; avm'lerde çalışan 4 kişi tanıyorum(2'si müdür) hiç birinde 2 gün izin yok.
0
baba jo
(14.07.16)
Spor mağazası. İfşa etmek istemiyorum.
0
teknikekip
(14.07.16)
@Cesario hocam şimdi yaptığım işte ortada, hamalllk yapıyorum. Bütün gün indir kaldır, sizin uzak dur deme sebebiniz nedir?
Hafta sonu izin çok önemli değil benim için.
0
🌸zxcd
(14.07.16)
Bu arada giyim mağazalarını zaten istemiyorum.
0
🌸zxcd
(14.07.16)
(10)

zam için ust ve arkadaşlardan yazılı yorum almak

mayeskuel
işyerinde hep az zam aldigimi dusundugum için maaş gorusmesine bu sefer az da olsa beraber çalıştığım ust ve arkadaşlarin iyi şeyler yazdığı mmemnuniyet mektubuyla girsem problem olur mu sizce? Hem yazan hem bu mesajları okuyacak patron, yönetici gözüyle.
işyerinde hep az zam aldigimi dusundugum için maaş gorusmesine bu sefer az da olsa beraber çalıştığım ust ve arkadaşlarin iyi şeyler yazdığı mmemnuniyet mektubuyla girsem problem olur mu sizce? Hem yazan hem bu mesajları okuyacak patron, yönetici gözüyle.
0
mayeskuel
(14.07.16)
bence çok irite edici olabilir.
0
hlt1985
(14.07.16)
çok ezikçe bir davranış olur; patron zam almayı hak ettiğini düşünüyorsa mektuba ihtiyaç duymaz, zam almayı hak ettiğini düşünmüyorsa mektubun etkisi olmaz.
0
baba jo
(14.07.16)
bana olabilir gibi geldi. eğer pazarlık durumu varsa.
0
medievalman
(14.07.16)
mektup filan yazdırma çok saçma. adamın yapacağı varsa da zam yapmaz (ben yapmam yani bir personelim böyle bir şey yapsa).

illa ki patrona bir mesaj vermek istiyorsan, üstlerine söyle yüzyüze dile getirsinler senden memnuniyetlerini.
0
teritori
(14.07.16)
emsali görülmemiş bir uygulamayla patronunu çıldırtmayı başarmış olursun bence :')
0
freya
(14.07.16)
Bu fikir nasıl aklına geldi
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.07.16)
Hiç bir işe yaramaz. İş yerinde 2 hafta arkandan taşak geçerler o olur.

Maaş konusunda yetkili müdür veya patron vardır. İş onlarda biter. Ya gözlerine gireceksin ya da rest çekeceksin.

Eğer maaşından memnun değilsen, zamları beklemeden konuşman lazım. Çoğu kişi zam olsun da bakalım diye düşünür ama o zamanda çok geç olur. Öncesinde maaşa kim karar veriyorsa, "şu civarda bir maaş bekliyorum" diye açıkca konuş. Birden çok zam veremeyebilirler ama istediğin rakamlara çıkmazlarsa iş bulup ayrılma durumun varsa "bu maaşı alamazsam ayrılabilirim" de. Eğer ki hemen iş bulamam, biraz vakit alır dersen hiç söyleme. İş bulup ayrıl...
0
kartallar yuksek ucar
(14.07.16)
irite edici..
0
sameidiot
(14.07.16)
hayatımda duyduğum en saçma fikir. böyle zam istenmez. önce başka iş görüşmeleri yapacaksın. kendini garantiye alacaksın, sonra rest çekeceksin. zam böyle istenir. boş işlerle uğraşma.
0
tukenmez adam
(14.07.16)
dünyanın neresinde var bu uygulama. gerçekten bir filmde mi gördün ?
0
kelepir
(14.07.16)
(2)

schengen vizesi sorunu (sponsorsuz öğrenci vizesi)

pembekornison
merhaba eylülde çıkmayı planladığım interrail gezisi için yakın zamanda idata'ya italya için vize başvurusunda bulunmayı düşünüyorum, gezimin başlayacağı ve en fazla kalacağım yer olduğu için italya en uygunu geldi fakat başlıktan da anlayacağınız gibi büyük bir sorunum var. öğrenciler için sponsor
merhaba eylülde çıkmayı planladığım interrail gezisi için yakın zamanda idata'ya italya için vize başvurusunda bulunmayı düşünüyorum, gezimin başlayacağı ve en fazla kalacağım yer olduğu için italya en uygunu geldi fakat başlıktan da anlayacağınız gibi büyük bir sorunum var. öğrenciler için sponsor şartı arandığını çoğunuz biliyorsunuzdur, ben bu geziyi yılın başından beri planladığım için bir ay öncesine kadar çalışıp yeterli miktarda parayı zaten biriktirdim, bunun yanında babamı sponsor gösterecektim ama kendisi yakın zamanda kalp krizi geçirdi ve işinden ayrıldı, bankalarla da pek bir ilişiği olmadığı için babama ait gösterebileceğim tek malvarlığı iki evi olabilir. Babamı sponsor gösteremeyeceğimi anladığım andan itibaren (haziranın ortası) biriktirdiğim parayı 10 günde bir parça parça hesabıma koyuyorum 1000 ve 1500 tl olarak, şuan 6000 oldu tl olarak 1000 tl ekleyip bir de döviz hesabıma 1000 eu koyup daha sonra da sponsor olmadan başvurmayı planlıyorum. Şuan iü fransız dili ve edebiyatı bölümünde ikinci sınıfa geçmiş bulunuyorum, döneceğim tarihte okulum başlayacak yani beni buraya bağlayan bir şey bu, tek sorun parayı nerden bulduğumu sorarlarsa işten de yeni çıktım sayılır herhangi bir kanıt sunamam sanırım neyse daha fazla uzatıp içinizi baymak istemiyorum buraya kadar okuduysanız lütfen sizce şansım var mı yazar mısınız? daha önce bu şekilde giden birini tanıyorsanız ya da kendiniz gittiyseniz? Cidden yazacağınız tek cümle bile emin olun çok yardımcı olacaktır. Dipnot: sponsor olabilecek başka bir tanıdığım ya da akrabam yok.
0
pembekornison
(13.07.16)
babanın 2 evi ve hesaptaki para yeterli. tapu fotokopilerini de koy dosyaya. banka hesap dökümlerin ıslak imzalı ve kaşeli olacak buna dikkat et.
0
cekilmis gayfe
(13.07.16)
hesapta 13 bin lira civarı gösterip öğrenci halimle vize almak istediğimde idata yetkilisi "bunu böyle kabul etmezler, sponsor bul öyle başvur; hesaptaki paranın bir önemi yok öğrenciysen" demişti. "hiç mi kabul olmaz ağbi, babamla görüşmüyoz gurur yaparım istemem" diye sallamıştım, "siz bilirsiniz isterseniz başvurun ama kabul etmezler büyük olasılıkla" demişti. ben de riske girmeden babamı sponsor gösterip almıştım.

babanın evlerini göster, son çalıştığı iş yerinden çalışma belgesi alsın, sonra sağlık raporunu alıp artık neden çalışamadığını göstersin, bi de senin hesaptaki paranın yarısını kendi hesabına koysun; o şekilde sponsorluk dilekçesiyle başvurmayı dene derim, aklıma gelen en mantıklı yol bu.
0
baba jo
(13.07.16)
(5)

budget'tan ilk defa araba kiralıyorum, nelere dikkat etmeliyim?

baba jo
daha önce herhangi bir kiralama işlemim olmamıştı, kurumsaldan sapmayalım dedik tercih ettik. internetten ön ödemeli kampanyadan yaralanıp rezervasyonu yaptırdım, cumartesi gidip alacağım arabayı. vuruk-çizik kontrolü yapmama gerek var mı? ya da mesela benzin işi nasıl oluyor, alırkenki seviyede mi
daha önce herhangi bir kiralama işlemim olmamıştı, kurumsaldan sapmayalım dedik tercih ettik. internetten ön ödemeli kampanyadan yaralanıp rezervasyonu yaptırdım, cumartesi gidip alacağım arabayı. vuruk-çizik kontrolü yapmama gerek var mı? ya da mesela benzin işi nasıl oluyor, alırkenki seviyede mi bırakmak lazım? genel yapılması/dikkat edilmesi gerekenler ve varsa bu işin raconu hakkında bilgi verebilirseniz müteşekkir kalıciim sizlere, teşekkürler...
0
baba jo
(13.07.16)
bilmiyorum ülkeden ülkeye değişiyor mu ama biz sırbistan'dan kiraladığımızda 1000 euro mu ne bloke koymuşlardı karta. daha az olabilir, tam hatırlamıyorum. Kartınızda para olsun yani :)
0
whoosie
(13.07.16)
@whoosie, istanbul'dayım taksim şubesinden alıcam. ödemeyi yaptım çoktan, provizyona bakmıştım zaten önceden; teşekkür ederim.
0
🌸baba jo
(13.07.16)
Kredi kartiniza bir miktar bloke koyacaklar, kart limitinizin olmasi lazim. 1000tl falandir. Vuruk cizik kontrolu yapacaksiniz, size verilen formda belirtilmemis vuruk cizik varsa teslim almadan once tutanak tutturacaksiniz. Arabayi buyuk ihtimalle full depo verecekler, siz de full teslim edeceksiniz. Eksik teslim ederseniz eksik yakit bedelinin ustune bir de 50tl falan tazminat ekleyip sizden alirlar.
Gereken her seyi size soyleyecekler zaten teslim alirken.
0
stavro
(13.07.16)
arabanın her yerini telefonun ışığından yardım alarak kontrol edin. yanınızda da budget yetkilisi olsun, ona her çiziği gösterin ve ona elindeki kağıttaki araba üzerinde işaretletin. bunu abartarak yapın, en ince detayına kadar.

bazı uyanık firmalar, size arabayı çarpık, çizik veriyor ve sizi sponsor olarak kullanarak arabayı bakıma sokuyor.

eğer internetiniz yoksa navigasyon düşünebilirsiniz. pahalı olacaktır. eğer internet yoksa gerek de yok.

biz benzini kendimiz doldurup götürmüştük, benzin parası almamışlardı. bence kendiniz fulleyip iade edin. arada fark olursa, tahsil ederler.
0
EasyTiger
(13.07.16)
Kredi kartına bloke koyacaklarını herkes yazmış, şaşırma,
Vuruk çizik kontrolü yap ama çok da korkma kurumsal firma olduğu için,
Sigorta, full kasko, mini hasar almak ister misin diye soracaklar, şu şu kadara kadar kapsıyor bu böyle filan diye hızlıca söyleyiveriyor, far görmüş tavşan gibi kalıyor alıveriyor insan, her aldığımda pişman oluyorum, gereksiz.
Gerçi biliyorsundur ama söylemiş olayım aracı başkası da kullanacaksa onun da orada olması ve kayıt edilmesi lazım, ayrıca günlük bir ücret farkı da var,
Benzini genelde full depo veriyorlar full depo geri getiriyorsun, yoğunluk olduğu zamanlarda sana verdikleri kadar benzinle geri getirmeni istiyorlar,
0
michael_knight
(13.07.16)
(15)

Bodrum mu antalya mi?

fraise
İkisinin de konsepti her şey dahil olacak. 4 kişi gidiyoruz erkek arkadaşım ve iki arkadaşımız daha. Beyler yorulmayip tüm gün dinlenmek istiyorlarmis.Antalya'ya daha önce hiç gitmedik, Side taraflarına baktım ama handikap su; erkeklere oda vermiyorlar. 2 arkadaşımız da erkek. Sadece bir iki otel bu
İkisinin de konsepti her şey dahil olacak. 4 kişi gidiyoruz erkek arkadaşım ve iki arkadaşımız daha. Beyler yorulmayip tüm gün dinlenmek istiyorlarmis.

Antalya'ya daha önce hiç gitmedik, Side taraflarına baktım ama handikap su; erkeklere oda vermiyorlar. 2 arkadaşımız da erkek. Sadece bir iki otel bulabildik eli yüzü düzgün ve erkek kabul eden. Arkadaslarimizman biri de 1 hafta için kişi başı 2000 lirayı geçmesin dedi. Yer secenegi iyice daraldı. Antalya'da çıkıp gezelim desek gezilecek yer var mı, onu da bilmiyorum. Denizini bilmiyorum.

Bodrum'daki otellerde erkek kabul etmeme sorunu yok sanırım. Tek handikap daha önce gitmiş olmamız. Yukarda bahsettigim arkadaşımız aynı şekilde 'oraya daha önce gittik' dedi. Diğerleri ne düşünüyor, tam bilmiyorum. Sevmistık de hepimiz daha önce bodrum'u.

1 haftadır yer bakmaktan gözlerim şasi oldu; artık bugün karar vermemiz lazım. Bir tek bakinan da benim. Bu verilere göre siz hangisini önerisiniz? Otel önerisi verseniz de olur.

Neden her şey dahil ve sadece bu iki yer diye soracaklara not: arabayla gitmeyi kimse istemiyor zira uzun yolda araba kullanabilen tek kişi var. Onun tatili ölüyor. Bu iki yer havaalanına yakın. Lazım olursa gittiğimiz yerde kiralarız dedik. Her şey dahil isteğinin sebebi de 2-3 gün otelden çıkmayıp dinlenelim. Canımız sıkılırsa çıkarız düşüncesi.
0
fraise
(13.07.16)
bodrum'a gidin, farklı farklı bir sürü bölgesi var.

alternatif olarak dalaman'a inin, çevredeki yerlere bakın. kişibaşı günlük 300 lira gibi bir bütçeyle kral olursunuz kral :)
0
evde liyakat kalmamis
(13.07.16)
Antalya, Kemer.
0
teknikekip
(13.07.16)
kemer'de gecenin 2'sinde 34 derecede beyin kavurmayı tatilden değerlendirirsen kemer. o kadar sıcaklara alışık değilsen bodrum, en azından esiyor.
0
baba jo
(13.07.16)
Gecen sene bodrumda alkoclar la boutique'e gitmistik. Havasi cok guzeldi. Hic bunaltici ve nemli degildi. Esiyordu hatta. Denizi de guzeldi. Otelin kendisi de cok guzeldi. Yemekleri ozellikle sahaneydi. Fazlaca da sakin bir otel.

Bu yukarida yazdiklarimdan sonra antalya'yi dusunuyorum da :sick:

Bu sene denizli tatil yapamadim ya, icimde kaldi, uzdu bu soru beni :(
0
yuzır
(13.07.16)
her şeyi bırak bu zamanlarda antalyanın sıcağı çekilmez kesinlikle bodrum antalya ancak ekim gibi düşünülebilir bence, sıcağın yanında nem çok fazla ve rahatsız edici. Bodrumda gitmediğiniz bir yere gidin
0
limoncello
(13.07.16)
geçtiğimiz hafta bugün bodrum'da son günümü geçirip antalya'ya geçmiştim.

bodrum bodrum bodrum ve tekrar bodrum.
0
eeb
(13.07.16)
Dochebag, dün bakarken orayı ben de çok beğendim de arkadasin bütçesini aşıyor işte. Bir de orda da tek erkek almıyorlar sanırım.
0
🌸fraise
(13.07.16)
bodrum +1
0
seyduna6687
(13.07.16)
dalaman :)
0
coldnick
(13.07.16)
Dalaman tarafı değil; gidildi oraya da daha önce. Suyunu çıkarttık sayılır. Sadece bu iki yere bakıyoruz.
0
🌸fraise
(13.07.16)
her şey dahil konseptinde her zaman antalya daha iyidir, ama sıkılıp da otelden çıkarsanız genelde bir şey olmaz yakınlarda.
Bodrum da ise şehir gayet güzel, oteller pek iyi değil, aynı kaliteyi almak için daha fazla ödemek gerekiyor bodrum'da
0
michael_knight
(13.07.16)
panpa bodrum eser, antalya esmiyor. bodruma gittik biz 2 sene önce bu otele gitmeyin.

eksisozluk.com

geçen sene antalyaya gittim bu otele gerçekten iyiydi bu oteli öneririm sana

www.etstur.com
0
xu
(13.07.16)
xu, antalya'daki o otel 2 erkek oda alimini kabul ediyor mu? hayatimda bu kadar sacma bir sey gormedim ben. 4 kisiyiz. 1 cift kisilik yatakli oda, bir de tek oda iki yatak olan bir oda rezervasyonu yaptirmak istiyoruz. kabul edilmiyor cogu yerde. deli olacagim.
0
🌸fraise
(13.07.16)
iyi de 4 erkek degiliz. ben kadinim. erkek arkadasim ve 2 arkadasimizla daha gidiyoruz. totalde 3 erkek 1 kadin oluyoruz.
0
🌸fraise
(13.07.16)
@fraise haa pardon o zaman ya bu tavsiye ettiğim otel alabilir bence sizi arayıp sorun bi.
0
xu
(13.07.16)
(29)

Cafede masanızın toplanmasıyla ilgili bir soru

pandispanya
Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka
Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka bir isteğiniz var mıydı" diye soruyor. Siz de "elinize sağlık, kurabiye de çok güzeldi, başka bir şey istemiyorum" filan diye muhabbet ediyorsunuz ama hesabı da istemiyorsunuz.

Heh işte bu durum için bir sorum var. Benim için hiç problem yok. İsterse bir su bile içmeden isteyen istediği kadar otursun; ya da bir kahveyi bütün gün içsin, hiç önemli değil. Yani insanların bir şey ısmarlama baskısı olmadan oturabildikleri bir yer olmasını istiyorum zaten kafenin. Ama yukarıdaki senaryoda muhabbet sonrasında adamın bitirdiği kahvenin bardağını önünden alırsam "içeceğini içtiysen o zaman hadi s.ktir git" demiş gibi hissediyorum kendimi. O bardağı almazsam da "bak içeceğimizin bittiğini görüyorlar ama bi kaldırma zahmetine girmiyorlar, ne kadar özensiz bir yer" diye düşünülebilir diye düşünüyorum. Orada durmaya devam eden bardak, o adamın orada rahatça oturmaya devam edebilmesi için kendisine psiolojik bi güvenceymiş gibi geliyor bana. Adam "bardağımı da alabilirsiniz" diye eklememişse bardağa dokunmuyorum. Rahatına müdahale etmek istemiyorum ama emin de olamıyorum.

Bu durumda size nasıl davranılmasını isterdiniz?
0
pandispanya
(13.07.16)
Güzel bir ikilem, ben de müşteri olarak hem boş bardak alınsın isterim hem de önüm boş görünsün istemem. Sanırım en mantıklısı çok uzun / çok kısa olmayan bir süre sonra almak. Sonuna kadar kalması pek de anlamlı değil.
0
whoosie
(13.07.16)
ya siz ne kadar ince bir insansınız.

böle şeyleri bi ben düşünüyorum ve deliyim sanırdım :)

şahsen ben güvence istesem son bi kaç yudum bırakırdım dibinde almasınlar diye.

ama masayı çok kalabalık eden bişey değilse kalsa da olur bence.

en güzeli beğendiniz mi falan derken o ara boşu almak.

ay bilemedim.
0
hushhush
(13.07.16)
bu durumda bardağım kişiye ne kadar yakın durduğu önem kazanabilir. kendinden ileriye ittirdiyse alınmasını istiyordur diye düşünürüm.
0
freya
(13.07.16)
özensiz bir yer diye yemek yediysem ve toplanmadıysa düşünürüm, sadece bir şeyler içtiysem aklımın ucundan bile geçmez.

öneri olarak bardağın orada durması sizi kafe sahibi olarak rahatsız ediyorsa kaldıracağınız zaman muhabbet etmenizi; başka bir isteğiniz var mı diye sormanızı öneririm. bana usul buymuş gibi geliyor.
0
evde liyakat kalmamis
(13.07.16)
freya'nın dediği mantıklı geldi bana. ittirdiyse alın bence :D

whoosie'ninki de iyiymiş, zamana bağlı da değerlendirilebilir.
0
hushhush
(13.07.16)
Çok ittirenleri alıyorum evet :D İçine peçete atılmış tabakları da hemencik alıyorum. Ama bikaç patates kaldıysa hemen almıyorum. İlerleyen dakikalarda iyice bakıyorum patatese yelteniyor mu diye. Yeltenmediğine ikna olursam "tabağınızı kaldırabilir miyim" diye sorup öyle alıyorum. Böyle böyle deli olacağım sanırım ahaha :D
0
🌸pandispanya
(13.07.16)
Keşke her mekan sahibi böyle düşünceli olsa diyerek lafa giriyorum. Bence gelen kişi istemeden bardağı/fincanı kaldırmaya gerek yok. Zaten bir bardak/fincan masanın üstünü dağınık veya kirli göstermeye tek başına yeterli olmaz diye düşünüyorum. İlla bir öneri de yapılacaksa, belki masaya günlük gazete vb. tarzı bir şey bulundurulabilir belki masada hiçbir şey kalmamasının getirebileceği hissin önüne geçebilmek için. Bilemedim ama bence çok da şey yapmaya gerek yok yani.
0
skooma
(13.07.16)
Kahve lezzeti-zaman grafiğine göre (Şekil-1) müşteri zaten bir süre sonra içmeyi bırakacak, kalanı azar azar içecek veya bir kerede dikleyecek. Ben müşteri olarak bir süre sonra o kahvenin alınacağını bildiğim için hadi siktir git olarak algılamazdım buz gibi olmuş fincanın önümden alınmasını. He almadan yine de nezaketen sorabilirsin "Devam ediyor musunuz/muydunuz?" gibisinden. Öteki türlüsü de bu ne ya kahveyi bıraktı gitti pezevenk düşüncesi oluşturuyor bahsettiğin gibi.

Şekil-1
1.bp.blogspot.com
0
chicha
(13.07.16)
insan profiline bağlı, zengin veya orta-üst kısım geliyorsa toplanmadı diye kızar, fakirse siktir çekti sanıp kızar. açıkçası masa genişse bardağın olması sorun yaratmaz bence. ya da gözlemleyebilirsiniz, boş olan bulaşığı kenara çekme ihtiyacı hissetti mi, yoksa varlığını bile fark etmedi mi, ona göre de aksiyon alabilirsiniz.

ben alınmasını istediğim şeyi masa kenarına iterim, hesap olsun tabak çanak olsun. o haldeyken beni rahatsız ediyorsa biraz bekler, boşları alır mısınız derim. elimi kolumu ya da herhangi bişeyi rahatsız etmiyorsa durmasının benim için sakıncası yok.
0
baba jo
(13.07.16)
Sizi hizmet sektöründen sorumlu devlet bakanı ilan ediyorum. :)
0
mhm
(13.07.16)
Toplanmasini beklerim.
0
f_d
(13.07.16)
valla yunanistanda masayı hiç toplamıyorlar kalkana kadar. üst üste biriktiği dahi oluyor çanak çömleğin. uğraşmak istemediklerinden mi yoksa baskı yaratmak istemediklerinden mi bilmem. hiçbir zaman da gelip bir şey ister misin diye soran olmadı.
0
cekilmis gayfe
(13.07.16)
Ben de fincanın/tabağın ileriye itilme olayına katılıyorum. Yeni bir şey söylemediğim sürece alınması pek mantıklı değil. Özellikle sürekli etrafımda dolaşan ve ilgileniyor gibi yapan garsonlar rahatsız edici. Bence arada bir göz ucuyla müşterilere bakabilir garsonlar. Sürekli gözler üzerimde olunca apar topar kalkasım geliyor :D.

Bir de kahvem bitince gelip masayı falan silen koltuğu düzelten bir yere denk gelmiştim ki bu herhalde rahatsız edici en uç noktaydı :D.

Yine masamda bulunan önceden konulmuş bir şeyi (su vs.) benden izinsiz alanlar da rahatsız edici.

Neyse sizin durumunuzda tavırlarınızdan niyetinizin kötü olmadığını anlarlar diye düşünüyorum.
0
Abdurrahman
(13.07.16)
sorarım?

"bardağınızı alabilirim isterseniz?"

hayat satranç değil ya iletişimle çoğu şey çözülüyor.
0
sir gawain
(13.07.16)
cidden pandispanya çok ince bir işletmecisin, bence bardak alınabilir orda sorun yok ama bu tarz konularda sürekli git der gibi rahatsız edici bakışlar olmaması ve adam çağırmadıktan sonra ikide bir bir isteğiniz var mı diye sıkboğaz etmemek önemli. Bunlar yoksa benim için sorun dayok
0
limoncello
(13.07.16)
Servisi alırken, başka bir arzunuz var mı denebilir. Bunu öyle bir söylersin ki musteri de rahatsız olmaz.

Eğer önü çöplük gibi değilse, bilg kitap gibi alana ihtiyaç duyduğu şeyler yoksa, toplamayı erteleyebilirsiniz.

Bir de servisi topladıktan sonra müşteriyi fazlalık hissettirecek şeyler yapılmamalı. (bakışlar, sürekli yanından geçmeler, sipariş alma ısrarı)

Bu işin okulunu okuyanlar daha iyi bilir, gözlemlerinden yola çıkarsak bunlar benim fikrim.

"Cafelerde özellikle masada hesap ödendikten sonra müşteri kendini fazlalık hissediyor. Hesabı ödedikten sonra da sipariş vermesini engelliyor. Bu nedenle bazı yerler tarzı olmasa dahi kasada ödeme alıyorlar" - diye okumuştum
0
EasyTiger
(13.07.16)
bu arada geçen bir yere gittim adamlar o kadar meraklı ki toplamaya, patates tabağını alıyor patates varken hala falan. Önümden tabağımı alana da az bir şey kalmış yiyecekken yuh dedim, iyi ki sizin gibiler var:)
0
limoncello
(13.07.16)
bence bakışlarınızla taciz etmediğiniz müddetçe sorun yok. yani müşterinin oturmasından rahatsız olan mekanlar zaten ya dediğiniz gibi gelip soruyorlar "başka bir arzunuz var mı?" diye ya da bakıp duruyorlar. yani boş bardağı almanız bence sorun yaratmaz. belki zamanlaması iyi yapılmalı. yani biter bitmez koşarak almak yerine (bu "hadi içtin, şimdi gidebilirsin ya da başka bir sipariş ver," mesajı gibi algılanabilir), belki bir yarım saat sonra alınabilir; herhangi bir bakış ve soru ile rahatsız edilmeden tabii.
0
nathanieltroy
(13.07.16)
bu sikintini tatli bir sekilde yaz kagida, masanin ustunde veya kafenin duvarinda dursun. aramizda sessizce anlasalim gibi bir not dus. iste kasiginizi fincanin ustune koyarsaniz almam gerektigini anlarim gibi. ama bunu insanlara gorev yuklermis bigi ifade etmicen tabi.

benim icin diger mekan yetkilisi davranislariyla birlesince bir anlam ifade eder fincanin alinma sikligi. bitmeden almasinlar da.. bir ona sinir oluyorum.
0
jimicik
(13.07.16)
Aynı ikilemi müşteri olarak ben de yaşıyorum. Ben önümde durmasını isterdim, durmayınca "E o zaman ne diye oturuyorum, defolup gideyim" derdim ama bir yandan cafede falan oturasım da oluyor, sırf önüm boş diye kalkıp gitmek zorunda hissediyorum.

Aklıma bir şey geldi, ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama. Bu otellerde "Çarşafınızı değiştirmemizi istiyorsanız kapıya hazırda bulunan notu asın" tarzı kartlar oluyor ya, ya da "Rahatsız etmeyiniz" kartları. Müşterilerin "Önümü temizlemeyin ya da temizleyin ama rahatlamaya geldim" tarzı bir seçeneği belirtebilecekleri ve masaya koyabilecekleri bir şey olsa ona göre siz de müşteriyi dürtüp dürtemeyeceğinizi bilseniz ya da masa boş diye çekip gitmeyeceklerini bilebilecekleri bir not olsa. Şu an çok pratik bir şey gibi gelmedi ama belki bunu bildirmenin değişiik şekilleri vardır. Bir cafe bana duygu ve düşüncelerini bir şekilde iletse, ben de rahatlardım. Hem böylece müşteri de "Aaaa, ne istersem onu yapacaklar" deyip mutlu olabilir.

Ekleme: jimicik benzerini yazmış zaten. Aradığım pratik çözüm öyle bir şeydi. jimicik + 1

Bir de "Başka bir şey ister misiniz" denince "İstemiyorsan kalk git" olarak yorumluyorum ben.

"Her müşteri bir kar tanesidir, eşsizdir, su damlasıdır, kum taneciğidir. Sizin şekliniz nasıl" komik bir şekilde sunulsa etkilenirim ben oradan.
0
aychovsky
(13.07.16)
makul bir süre içerisinde toplanmalı. bence bittikten sonra 30-45 dk içerisinde alınabilir.
0
o kadar da degil aga
(13.07.16)
Amerika'da Bubba Gump diye bir restoran zinciri var, duymuşsunuzdur belki, Forrest Gump filminden esinlenerek kurulan. Oradaki tüm masalarda iki tane tabela var, "Run Forrest Run" ve "Stop Forrest Stop" yazan, eğer garsonun masanıza herhangi bir nedenle uğramanızı istiyorsanız Stop yazanı çeviriyorsunuz, gören garson hemen geliyor. Run yazan durduğu sürece masaya kimse uğramıyor, rahatsız da edilmiyorsunuz. Öyle esprili bir açıklama ve işaret düşünülebilir belki? Böylece kimse kırılmaz, sizin de kafa rahat olur.

farm8.staticflickr.com
0
opucuk baligi
(13.07.16)
sorabilirsin alayım mı diye, alın derse alırsın konu kapanır. sonuçta evet o bardak müşterinin ama tek müşterin o değil, diğer müşterilerine hizmet verebilmeye devam edebilmek için kısıtlı kaynaklarını iyi yönetmen lazım ki bardak kısıtlı kaynaktır sayısı belli sonuçta.
0
selam
(13.07.16)
Normal olan masadaki kirli tabagi canagi kaldirmaktir. Soyle ki, bardagini kaldirirsiniz ama "baska ne istersiniz?" gibisinden bir sey sormazsiniz, musteri de bu cafede boyle sorular sorulmadigini, rahatca oturabilecegini anlar. Bardagini alir ve rahat birakirsiniz, musteri de buna alisir. Bos fincani aldiktan sonra kendisi seslenmedikce yanina ugramazsiniz. Fincani birakirsaniz kimisi yanlis anlar, ne umursamaz muessese diye dusunebilir.
Mesela bos fincani alirken;
+ Afiyet olsun, kahvemizi begendiniz mi?
- Evet, harikaydi tesekkur ederim.
+ Biz tesekkur ederiz, keyfinize bakin.

Ikilemde kalmaya gerek yok, musteriyi belli bir duzene alistirmak lazim huzursuz etmeden. Musteri onundeki bos tabagin fincanin alinacagini ve rahatsiz edilmeyecegini bilirse harika olur.
Turk esnafligina tezat bir incelik var sizde, harikasiniz:)
0
stavro
(13.07.16)
İçecekler için değil ama yiyecekler için aslında bunun kuralı var ama maalesef yurdum insanı bu bilince sahip değil. Çok basit çatal bıçak tabakta yan yana duruyorsa "toplayabilirsiniz" demek yok çapraz konulmuşsa, tabağın yanına gelişigüzel konulmuşsa vs. "henüz işim bitmedi, kalsın" demek.Yurtdışında standard bu. Yurtiçinde müşteriyi de eğitmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(13.07.16)
En mantıklısı sormak. Bardağınızı almamı ister misiniz? diye sorulabilir.
0
safepassage
(13.07.16)
Ben bardağın alınması gerektiğini düşünüyorum. Bir müşteri olarak önümdeki boş kahve bardağı alınmasa bu beni rahatsız etmezdi. Yalnızca önümdeki bardağın alınması da gitmemi istediklerini düşünmemi sağlamazdı. Eğer kafe olarak böyle bir tutumunuz yoksa(ki olmadığına samimi bir şekilde inandım), bunu müşteriniz zaten bir şekilde hissedecektir. O yüzden ben bardağın, bittikten hemen sonra olmasa da, makul bir süre sonra alınması gerektiğini düşünüyorum. Şunu da ekleme gereği hissettim, "eğer almamızı istiyorsanız şöyle bir sinyal verin, istemiyorsanız şöyle" tarzı bir uygulama nedenini bilmediğim bir şekilde beni gererdi. Kafe sahibinin gelip kahvenizi beğenip beğenmediğinizi sorduğu bir ortamda bence yeteri kadar iletişim kanalı vardır. Bunlara bir yenisini eklemeyi gereksiz buldum. Son olarak, incelik sahibi kaygılarınızı hayatınızın her alanında muhafaza etmeyi başarmış olduğunuz için sizi kutlarım.
0
man of constant sorrow
(13.07.16)
"Bardağınızı almamı ister misiniz?" diye sormak iyi bir fikir degil. Asil bu soruyu duyunca tam da dusunmesini istemediginiz seyi dusunur musteri.
0
stavro
(15.07.16)
ben toplanmasını isterim, zaten genelde masalar ufak bir de üzerinde boşlar kalınca rahatsız edici oluyor.

beni bozacak şey boşların alınması değil çalışanın davranışı olur, "afiyet olsun" derken ses tonu hali tavrı mimikleri "söğüt gölgesi mi la bura?! yedin bitti galg git" diyorsa canım sıkılır, olabildiğince kısa sürede mekanı terk eder ve bir daha gitmem.

edit: boşlar toplanırken "başka bir isteğiniz var mı" vb sorular bence kesinlikle sorulmamalı, adam isterse zaman ulaşır söyler.
masaya gelen kişi "afiyet olsun" desin, müşterinin vereceği karşılığa göre de "beğendiniz mi" "beğenmenize sevindim" "umarım beğenmişsinizdir" diye tamamlasın.
0
azizakin
(15.07.16)
(3)

iş yerinde yaşanan sorunlar hakkında

yorke
genellikle yönetici kaynaklı yaşadığım sorunlarla ilgili olarak ik ile konuşmak caiz midir? ik bunu kendi talep etti görüş alma amaçlı. kendi yöneticimle sorunlarımızı hiç konuşmadık.
genellikle yönetici kaynaklı yaşadığım sorunlarla ilgili olarak ik ile konuşmak caiz midir? ik bunu kendi talep etti görüş alma amaçlı. kendi yöneticimle sorunlarımızı hiç konuşmadık.
0
yorke
(12.07.16)
yöneticinin haberi olmadığı şeyi ik'ya söylersen ik yüzde çoksan gider yetiştirir; yöneticin de sana gıcık kapar. yöneticine duyduğun rahatsızlığı aktar, gelişme olmuyorsa ik'ya söyleyebilirsin. illa ik soruyorsa bişey var mı diye ufaktan çaktırabilirsin, en azından memnuniyetsiz olduğun şeyler olduğunu. tabii bütün bunlar muhatap olduğun kişilerin karakterleriyle ilgili, çalışma hayatında bu tip konularda profesyonellik diye bir şey yok çünkü.
0
baba jo
(12.07.16)
ik'cı orada güveneceğin son kişi olsun sana o kadar söyleyim. sakın birilerinin hatta özellikle yöneticinin arkasından sallama ik'cının yanında. ne yapsak da yöneticiye yaransak diye takla atan tipler bunlar.
0
cekilmis gayfe
(12.07.16)
ik ya bence de güvenme. ayrıca ik ya çözüm aramak için gitme. yolunda gitmeyen şeyleri haberdar etmek için gidebilrisin ama şikayet gibi aktarma. böyle bir durum var, nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyorum, yardımcı olur musunuz gibi yaklaş. yani konuştuğunun başkalarının kulağına gideceğini düşünerek konuş. diplomatik ve saygılı ol. içini dökme.
0
sttc
(12.07.16)
(10)

windows 10'u sorunsuz kullanan var mı?

nothing in my way
bu mereti sorunsuz kullanan var mı? yani tek bir problem bile çıkarmıyor diyen? en son yüklediğimde mavi ekran belasıyla uğraşmıştım ve bazı programlarda sorun çıkarmıştı. sonra windows 8'e format attırdım. şuan hiçbir sorunum yok çok şükür ama bedava süresi bitmeden windows 10'a yükselteyim diyorum
bu mereti sorunsuz kullanan var mı? yani tek bir problem bile çıkarmıyor diyen? en son yüklediğimde mavi ekran belasıyla uğraşmıştım ve bazı programlarda sorun çıkarmıştı. sonra windows 8'e format attırdım. şuan hiçbir sorunum yok çok şükür ama bedava süresi bitmeden windows 10'a yükselteyim diyorum ama mavi ekrandan falan korkuyorum. sizce yükselteyim mi?
0
nothing in my way
(12.07.16)
ilk kullandigimda idrak edememistim guzelligini. daha gecen hafta tekrar kurdum canavar gibi.
0
mayeskuel
(12.07.16)
sorun yok ama laptop'ım da yeni yani.
0
burya
(12.07.16)
temiz kurulum yap. eski bir laptop veya eski parçalar içeren bir bilgisayarsa sürücü/uyum sıkıntıları çıkabiliyor. bunlar harici bir şeyse ağutstos'ta büyük bir güncelleme gelicek, mevcut sorunların da ortadan kalkması muhtemel. hele ki 8 ise alternatifin, kesin temiz kurulumla yükselt.
0
baba jo
(12.07.16)
çıktığından beri kullanıyorum hiç sorun yaşamadım.
0
king lizard
(12.07.16)
bendeki tek sıkıntısı laptopu açtığımda ekran parlaklığı kısık olarak başlıyor, benim gibi dünya kadar lenovo kullanıcısında aynı dert var ve en son çözüm namına bir şey yoktu.

Onun dışında bebekler bebeği, hiç beklemediğim kadar sorunsuz ve akıcı.
0
kimlanbu
(12.07.16)
Benim, sıfır sıkıntı var, win 7 ve win 8 ile de sıfır sıkıntı vardı tabi.
Mavi ekran hatasında bir kod olmalı ve belki açıklama, bence araştırın onu belki basit bir driver güncellemesiyle geçecektir, belki de cihazınız gerçekten desteklemiyordur.

Windows 10'a yükseltme yaparsanız 20 ya da 30 gün içinde tek tuşla 8'e de dönebiliyor olmalısınız.
0
atom karincanin torunu
(12.07.16)
1 senedir kullanıyorum laptopımda. 0 sıkıntı.
0
ghilleinthemist
(12.07.16)
Çıktığından beri sorunsuz kullanıyorum.
1 masaüstü, 1 işyeri dizüstü ve 1 macbook bootcamp'te yer alıyor, hiçbirinde sorun çıkarmadı.
0
himmet dayi
(12.07.16)
Ben.
Mailde hata vardı. Ayarlar doğru olduğu halde senkr. yapmıyordu. Geribildirim attık düzelttiler.
Şimdilik tek sıkıntısı ara sıra wifi ağlarını görmüyor yada LAN'dan wifi'ye geçerken sorun çıkarıyor. Onu da ağ bağdaştırıcısından deaktif/aktif edince düzeliyor.
0
Euxinos007
(12.07.16)
İki bilgisayarıma kurdum iki bilgisayarımda da bazı açılışlarda başlat menüsünün çalışmadığını gördüm. Bilgisayardan bilgisayara çalışma sağlığı değişebiliyor. Driverların uyumlu olması da önemli tabiki. Bilgisayarınız biraz eskiyse 7'den şaşmayın derim.
0
Horoz
(12.07.16)
(5)

Kardeşim için staj arıyoruz

lightblue
Selamlar, Kardeşim Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümü öğrencisi ve zorunlu stajı var. Stajın zorunluluğu bir kenara, işin içine girip öğrenmek/yetişmek istiyor. Nisan ayından beri staj arıyoruz. Şunları denedik: * Büyük/küçük otellerin kariyer sayfalarından başvurmak, email atmak, aramak, * Bazı ot
Selamlar,

Kardeşim Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümü öğrencisi ve zorunlu stajı var. Stajın zorunluluğu bir kenara, işin içine girip öğrenmek/yetişmek istiyor.

Nisan ayından beri staj arıyoruz. Şunları denedik:

* Büyük/küçük otellerin kariyer sayfalarından başvurmak, email atmak, aramak,
* Bazı otellerin İK işlerini emanet ettikleri şirketlere başvurmak,
* Tanıdık, eş-dost vasıtasıyla CV ulaştırmak. (En zayıf olduğumuz alan burası oldu. Bu alanda pek tanıdık yok.)

5-6 değişik otele görüşmeye gitti, kabul edilmeye en yakın olduğu teklif, "40 gün otopark güvenliğinde dur, stajını ön büroda yapmış gibi gösterelim" oldu. Teklifi yapan otel epey büyük, adı bilinen bir otel.

(Ben teklifin içeriğine değil ama şekline bozuldum biraz. "2 ay çalışıp 500 lira para kazanacaksın, hiç fena para değil" demelerine.) (Staj olduğu için para beklentisi olmadığını belirtmişti.)

Bu yıl sektörün durumu malum. İnsanların Türk turizmcisi hakkında düşündüklerine ben de katılıyorum, ancak kardeşim de mezun olduğunda elini işe bulaştırmış bir insan olarak hayata başlamak istiyor.

Sizce ne yapalım? Her türlü öneriye açığız, gerçekten.


Dipnot: Nereye gitsek, bu sektörde torpilsiz adam alınmaz diyorlar.
0
lightblue
(12.07.16)
okuldaki hocalarından yardım isteseniz?
0
kelepir
(12.07.16)
normalde zorunlu stajı okul ayarlıyor, okuldan gelen bilgi ne yönde? kış stajı için mi soruyorsunuz? kardeşinizin bölümü ne? hangi il hangi okul? cevaplara göre ben yardımcı olabilirim.
0
baba jo
(12.07.16)
@kelepir, okuldaki hocalara başvurduk. Birkaç kez daha görüştük, ancak bir sonuç alamadık. ÇYDD ile iletişime geçmiştik, oradakiler birkaç yere haber gönderdi. Takip edip sorduğumuz halde bir imkan çıkmadı.

@baba jo, size sözlükten mesaj atıyorum.
0
🌸lightblue
(12.07.16)
kardeşinin cv sini bana ulaştırabilir misin ? istanbul için birden fazla otele ulaştırabilirim.
0
fernandoenes
(12.07.16)
@fernandoenes, CV'yi size mail attim.
0
🌸lightblue
(12.07.16)
(3)

Antreman sonrası meyve suyu içmek gerekli midir?

portakal
şurada tartışılmış, fakat kararsız kaldım. Ne dersiniz? Özellikle Angelus ve Arnold'u başlığa davet ediyorum :)http://www.bodyforumtr.com/threads/antrenman-sonras%C4%B1-%C3%BCz%C3%BCm-suyu-meyve-suyu-i%C3%A7meyin.41841/
şurada tartışılmış, fakat kararsız kaldım. Ne dersiniz? Özellikle Angelus ve Arnold'u başlığa davet ediyorum :)

www.bodyforumtr.com
0
portakal
(12.07.16)
Angelus içme der, arnold içmenin çok zararı olmaz istiyorsan iç der; ben önceden söyliyim.
0
baba jo
(12.07.16)
Gerek yok, aşırı insülin salgılanması aynı zamanda IGF-1 salgılanması demek. IGF-1=Kanser. Onun dışında yediğin her şey zaten insülini salgılatacak, ne kadar yavaş o kadar iyi.
0
angelus
(12.07.16)
benim duyduğum antrenman sonrası şeker yemek proteini daha hızlı kana karıştırıyormuş. bizim takımdakiler ve ben de jelibon yerdik 3-4 tane.
0
cekilmis gayfe
(12.07.16)
(5)

Yanlış Numaraya Kontör Yükleme

just a little faith
Yarım saat kadar önce denizbank'ın internet şubesi üzerinden annemin telefonuna tl yüklemesi yapayım derken bir numarayı yanlış girdim ve haliyle para başka bir numaraya gitti. Durumu düzeltmenin bir yolu var mı, varsa nedir?
Yarım saat kadar önce denizbank'ın internet şubesi üzerinden annemin telefonuna tl yüklemesi yapayım derken bir numarayı yanlış girdim ve haliyle para başka bir numaraya gitti. Durumu düzeltmenin bir yolu var mı, varsa nedir?
0
just a little faith
(12.07.16)
Bana aynısı oldu, yüklenen numarayı aradım bi teyze çıktı, durumu anlatmaya çalıştım ama anlamadı, ne yüklemişsin, hııığ?? diye diye bıktırdı, daam deyze daam dedim kapattım. Seninki anlar belki, ara.
0
baba jo
(12.07.16)
Aramaktan zarar gelmez, belki iş bilen makul birisidir, şöyle göndereceksiniz diye tarif edersin, size yollar 1-2 lira eksikle (transfer için hala ücret alıyorlar sanırım). Ama yok ben anlamam derse yapacak bir şey yok.
0
sevgikusunkanadinda
(12.07.16)
ben olsam bi arardım.
0
elorelia
(12.07.16)
numarayı aradım ama otomatik mesaj cevapladı sanırım kullanımda olmayan bir numara. ya da en azından aktif olarak kullanılmayan kapalı bir telefonun içinde hat. soğuk su içeceğim galiba paranın üzerine...
0
🌸just a little faith
(12.07.16)
geçmiş olsun herhangi bir yolu yok. bence annenizin numarasını rehberinizden direk kopyalayarak kullanın veya uygulamada varsa kısayol olarak ekleyin numarayı. belki bundan sonrası için faydası olur diye söyledim.
0
golgi aygıtı
(12.07.16)
(6)

Facebook / Filmler

matrix
profilimdeki "filmler" alanındaki filmlerin çoğunun hedef kitlesi "herkese açık" olmasına rağmen, arkadaşım olmayan bir hesaptan baktığımda orada hiç bir film görünmüyor. ama dizilerde bu problem yok. sizce neden kaynaklanıyordur bu?
profilimdeki "filmler" alanındaki filmlerin çoğunun hedef kitlesi "herkese açık" olmasına rağmen, arkadaşım olmayan bir hesaptan baktığımda orada hiç bir film görünmüyor. ama dizilerde bu problem yok. sizce neden kaynaklanıyordur bu?
0
matrix
(12.07.16)
insanlar açlıktan ölüyo sen filmlerini millet görsün derdindesin. hayret ya
0
pasaklıpepee
(12.07.16)
filmler ve tv showları diye ayrı iki kısım var sanırım, senin en başta tv swohları varsa ondan olabilir.
0
baba jo
(12.07.16)
filmleri eklediğinden emin ol. bazen ekledim sanıp sadece film sayfası beğenilmiş oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(12.07.16)
@pasaklıpepee: heeeee. aynen öyle. ölsünler. bir sürü de insan doğuyor. takma bu kadar.

@baba jo: yok yok tv showlarından kastettiğim diziler idi. onda bir problem yok.

@ruhen hastayim ben: yok hocam eminim. zaten 3 sekme var. izlediklerim, izlemek istediklerim ve beğeniler diye. izlediklerim'de var bu problem. aynısı tv showlarında olmuyor.
0
🌸matrix
(12.07.16)
profilinde, diğer sekmesi altında "kısımları yönet" var, orada "filmler" seçili mi?
0
whimsical
(12.07.16)
@whimsical:

seçili evet ama o anlamda bir sorun değil bu. kastettiğin şey, ismimizin altında "hakkında" , "zaman tüneli" , "arkadaşlar" diye giden yerde "filmler" sekmesinin de gelmesini sağlıyor. orada zaten var o sekme. filmler'e tıkladığımızda gelen bölümdeki filmlerin çoğu "herkese açık" olduğu halde görünmüyor işte yabancılarda. filmler bölümüne girebiliyorlar ama içi boş. denemesine yeni bir film ekledim herkese açık olarak, sadece o göründü mesela. eski arşiv için kayboldu bu olay. garipsedim. gerçi muhteşem bir sorun değil de merak ettim, sorayım istedim.
0
🌸matrix
(13.07.16)
(6)

Balkonu kapatmak

la noix
Balkonu camla kapaticaz (su yelpaze gibi acilir olanlardan). Istanbul anadolu yakasi, atasehir civari referans olabileceginiz yer var mi?
Balkonu camla kapaticaz (su yelpaze gibi acilir olanlardan). Istanbul anadolu yakasi, atasehir civari referans olabileceginiz yer var mi?
0
la noix
(12.07.16)
bu işte en iyidi albert genaudur. fiyatı daha yüksektir ama başınız ağrımaz. kesinlikle tavsiye ederim
0
oscar
(12.07.16)
yaptıracak yer önerim yok ama işlemin kendisiyle ilgili bir önerim var. biz yaptırdık, camlar filmli olmasına rağmen içerisi çok deli ısınıyor, yan taraftakileri açmadan oturamıyorsun balkonda; pratikte bi değişiklik olmuyor yani balkon qeyfi açısından. nasıl olur bilmiyorum ama bunu belirt ve ona göre bişeyli cam taksınlar derim.
0
baba jo
(12.07.16)
@baba jo standart cam istiyorum oyle alengirli bisey degil :) guney cephe zaten, kisin 10-20 gun disinda oturulabiliyor

Su anda da cam var ama bilmem ne zaman yaptirilmis, cam kalinligi ile silikon kalinligi tutmadigindan su geciriyor. Bi yerle konustuk 2500 civari teklif verdi, bana da cok geldi acikcasi
0
🌸la noix
(12.07.16)
cam ve sonrasında sunscreen perde yaptırmak ısıyı önlüyor. bu albert yeni çift cam çıkarmış ona bakabilirsiniz birde
0
oscar
(12.07.16)
Biz yaptirdik. Ucuza yapiyomus. Cok da memnunuz.

Babam numarasini veriyo
0
kuehles blondes
(12.07.16)
cam balkon yaptırdıktan sonra içten stor perde yaptırın, çok güneşli havalarda indirirsiniz, çok faydasını göreceksiniz emin olun. bir de eğer yerden tavana kadar olacaksa kanatlar tek parça olmasın, alt taraf sabit, üstü açılır olsun, çok ağır oluyor. yerinden çıkar, düşer vs altında kalan mahvolur.
0
animalman
(12.07.16)
(15)

gerçek olaylardan uyarlanan film onerileri

iglesias
yasanmis olaylardan cevrilmis filmler ariyorum. merak duygusunu kamcilayan, kendini ice ceken tonda olan. zodiac benzeri mesela. onerilerinizi bekliyorum.
yasanmis olaylardan cevrilmis filmler ariyorum. merak duygusunu kamcilayan, kendini ice ceken tonda olan. zodiac benzeri mesela. onerilerinizi bekliyorum.
0
iglesias
(12.07.16)
el secreto de sus ojos

onedio gerçeklerden uyarlama demiş ama bilemedim. sen zodiac deyince aklıma direkt bu film gelmişti nedense. on numaradır. orijinal halini izle mutlaka.
0
elorelia
(12.07.16)
çok merak uyandırır mı bilemedim ama: www.imdb.com
0
m murphy
(12.07.16)
valkyrie operasyonu
0
yuz kiloluk bir zenci
(12.07.16)
olayın kendisi filmi olmadan dahi içine çektiği için film çok başarılı olmamasına rağmen kendini izletiyor. en azından "senarist böyle bir yorum getirmiş" diyebiliyorsun.
www.imdb.com
0
baba jo
(12.07.16)
aslında film değil, belgesel gibi ama çok beğenmiştim ben, değişikti. izleyeceksiniz sadece ilk konuyu okuyun, eğer başka yerlerde okursanız acayip spoiler olur. ismi the imposter. ekşide çok beğeniliyordu, ismini oradan görmüştüm.

www.imdb.com
0
engiribord
(12.07.16)
benim aklıma hotel rwanda, selma, milk gibi filmler geliyor ilk etapta. blindside, fargo, hachiko filan da biraz düşününce aklıma gelenlerden. gerçi hiçbiri zodiac'la aynı kategoride değil ama işte. hepsi güzel filmler.
0
evde liyakat kalmamis
(12.07.16)
changeling.
0
nothing in my way
(12.07.16)
boys dont cry
0
şubatsonrası
(12.07.16)
Colonia
0
harvey
(12.07.16)
(bkz: hotel rwanda)
0
matrix
(12.07.16)
aynı şekilde yaşanmış olaylardan uyarlanan, gazetecilik filmleri:
spotlight
the insider
0
whimsical
(12.07.16)
Rush
Catch me if you can
Cidade de deus
İntauchables
Amadeus
Wolf of wallstreet
Rush
Hachiko
Revenant
Hayatın maçı - orj ismi hatırlayamadım
Mar adentro
King speech
M left foot
Remem er titan
Enemy at the gate
Perfect strom
Basketball diaries


Yazım yanlışları olabilir, hatırlayabildiklerim bunlar
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(12.07.16)
the imitation game. yarım saat önce izledim.
0
beatbox yapan metalci
(13.07.16)
das experiment

www.imdb.com
0
it oynamis yonca masarasi
(14.07.16)
War dogs
0
stavro
(18.09.22)
(13)

Gürcülere yapılan haksızlık- Yeter!

Apocalypse
ya hu kim azınlıktan bahsetse çerkez, kürt, arap diyor, arada zaza diyor, neden gürcü demiyor kimse, gürcüler olarak rahatsızız.affedersiniz ama bizi gürcü denmiyor. biz de varız, bizi de sayın, azınlıklar arasında bilecik gibi kaldık ulan.bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir?-gürcü varsa, rayceb
ya hu kim azınlıktan bahsetse çerkez, kürt, arap diyor, arada zaza diyor, neden gürcü demiyor kimse, gürcüler olarak rahatsızız.

affedersiniz ama bizi gürcü denmiyor. biz de varız, bizi de sayın, azınlıklar arasında bilecik gibi kaldık ulan.

bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir?


-gürcü varsa, raycebi co?-
0
Apocalypse
(12.07.16)
Ne yapmamizi istiyorsun? :)
0
stavro
(12.07.16)
gürcülere haksızlık yapmıyorum. herhangi bir gürcü tanıdığım da yok. batum'u falan da severim, gittim gördüm. ama batum'da tiflis'te falan "nerelisin?" diye sorulduğunda, "türküm" cevabını verdiğimde hiç hoş karşılamıyorlardı yüz ifadelerinden anlıyodum yani baya baya. öyle konusu açılmışken anlatayım dedim. yoksa benim bi münasebetim yok gürcülerle yani.
0
rajaz
(12.07.16)
bu konuda bende çok kırgınım.
0
zimbirik
(12.07.16)
@stavro hala bize soruyorsunuz, ya hu yapın bir şeyler işte:(
0
🌸Apocalypse
(12.07.16)
Diyolar ama az diyolar. bu anlamda laz ve çerkesler daha iyi reklamlarını yapmış.aslında gürcü nufusu o kadar da az değil. sadece daha kolay asimile olmuşlar o kadar.

-ben de cveneburiyim bu arada. garkhavar demem gerek sanırım :)
0
cabiday
(12.07.16)
boşver, türkiye'de yahudi olmadığına dua et geç. yahudi deyince beynine kan sıçrıyor insanların. musevi deyince daha makul oluyosun tabii, başka bi şey sanıyolar sanırım sfkhafj
0
nathanieltroy
(12.07.16)
birşeyler yapılması için gürcülerin bir talebi olması lazım ? talepleriniz nedir ? doğrudan kimliğinizle ilgili ayrımcılığa mı uğramaktasınız, değişmesini istediğiniz durumlar nelerdir ?
0
freebird5406_2
(12.07.16)
bundan önceki hükümetler döneminde sadece türk kürt sayılıyordu, ak yıllar sayesinde artık türk-kürt-alevi-sünni-çerkez-zaza-gayrimüslim-arap-yezidi gibi kavramlar gelişerek ilerliyor. sıranın en yakın zamanda size de geleceğine inancım tamdır.
örneğin:
-afedersiniz gürcü.
-hani kendisi gürcü ya.
-gürcü dölü.
gibi tatlış söylemler ile başlıyor her şey.
faşizmin diline bile düşmemişsiniz daha, ne güzel.
0
seyduna6687
(12.07.16)
şaka bir yana, sadece biraz daha farkındalık yaratma amacındayım, çünkü türkiye'nin her yanında sürüsüne bereket gürcü var ama uyumlu insan olduğumuzdan derdimiz yok sanıyorlar, SORDUNUZ MU DA SÖYLEMEDİK ACABA!!11!
0
🌸Apocalypse
(12.07.16)
diğer azınlıklara davrandığımız gibi mi davranalım onu mu istiyorsun ben anlamadım. eğer öyleyse:

sus aq pis gürcüsü.
0
ayiadam
(12.07.16)
ses çıkarın derdinizi anlatın diyorsunuz da, o zaman "kürtler bitti siz başladınız" oluyor; hatırlatayım dedim.

bu konudaki en büyük suçlu azınlıklar; kürtlerden önce dertlerini anlatmaya başlamadıkları için, bölme niyetleri olmadığını sadece seslerinin duyulmasını, dertlerinin dinlenmesini istediklerini gösteremedikleri için "siz de sivrilmeyin" laflarına maruz kalıyorlar. zaten bir çoğu özünü unutmuş, bu saatten sonra da dertlerini ve niyetlerinin kötü olmadığını anlatamazlar; uğraşmaz kimse. biz azınlığın içinde azınlığız yani, creme de la creme...
0
baba jo
(12.07.16)
gürcü bir arkadaşım var, yer zaman bilmeyen aşırı dobralığı dışında çok iyi çok çalışkan insandır. soyadı da gürcü. yanlış yaptığında da bende gürcülük var der, akıllıca b'şey yaptığında da. bazen biz de kızdırmak için bir iki laf iteleriz. bu haliyle kendisi gürcü dostlarımızı 10 gürcü gücünde temsil ediyor bence. ben de temsil ederim ama ne uğraşıcam. bu arkadaşa yatırım yapmak dışında bir de ortamlarda gürcü fıkraları paylaşmak geliyor aklıma.
0
kaichi
(12.07.16)
hayatımızı ihtiyaçlar üzerinden değil başkalarının söyledikleri üzerinden şekillendiriyorsak burda bir sorun var demektir, "zaten kürtler vardı bir de siz mi çıktınız başımıza" gibi.

kürtler de taleplerini söyleyecek, gürcüler de eğer talepleri varsa bunu gören lazlar da... büyük azınlıklar küçük azınlıklar karşılaştırması yapmanın bir faydası yok. eğer gürcülerin bir talebi varsa kürt hareketi ya da başka azınlık hareketleri önlerinde bir engel değil tam tersi kendilerine bir yol çizebilecekleri somut bir örnek olabilir
0
freebird5406_2
(12.07.16)
(13)

Yazin buff kullanan var mi?

sırtçantalı
Sehirici sirtcantali uzun gezilerde. Boyunluk olarakTesekkurler
Sehirici sirtcantali uzun gezilerde. Boyunluk olarak

Tesekkurler
0
sırtçantalı
(12.07.16)
Yazin kullanmiyorum.
0
stavro
(12.07.16)
Yazın kafa bandı olur. Bandana olabilir. Boyunda olmaz
0
nucleon
(12.07.16)
@ardacan ne demek 200 tane??
0
🌸sırtçantalı
(12.07.16)
sadece yazin kullaniyorum
0
ateistanbul
(12.07.16)
@atesistanbul niycun? Boynu yanmaktan falan mi kurtariyor?
0
🌸sırtçantalı
(12.07.16)
Koşu sırasında saçıma kullanıyorum, çok güneş varsa boynumu güneşten korumak için boynuma indiriyorum
0
urasil
(12.07.16)
boynu gunesten korumak ne?
yanarsiniz aga.
0
baldur2
(12.07.16)
Bisiklete binerken kask takmadan önce kullanıyorum. Daha rahat ettiriyor.
0
sevgikusunkanadinda
(12.07.16)
ayrica sevgikusu arti bir, saclarim uzun oldugu icin yazin da kafama takiyorum ayrica bisiklet surerken de guzel oluyor, kaski sacimi vs kopariyor.
0
baldur2
(12.07.16)
Gece gunduz her yerde kullanıyorum. Yazın Güneş'ten korunuyorum tabi. Boyunluk olmaz.
0
widee
(12.07.16)
buff'ın ultraviyole modelleri var, hiç kullanmadım ama kış güneşine hitaben olmadığını düşünüyorum.
0
baba jo
(12.07.16)
Boyunlu olarak hayır, çok terletiyor. Saç bandı olarak kullanıyorum bazen.
0
peggy
(12.07.16)
koluma takiyorum ben, o da sadece yazin. terimi siliyorum (bilek alna) pecete islevi goruyor acil durumlarda da. (burun kanamasi vs dahil) (yazlari burnum kanar)
0
ateistanbul
(12.07.16)
(7)

Madrid'de gitmeden donmeyin diyeceğiniz yerler

fraise
Madrid'de mutlaka şuraya gitmelisiniz, şunu yapmalısıniz, şunu yemelisiniz dediğiniz neler var? 1 hafta süre içinde neler yapılabilir? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Madrid'de mutlaka şuraya gitmelisiniz, şunu yapmalısıniz, şunu yemelisiniz dediğiniz neler var? 1 hafta süre içinde neler yapılabilir?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(11.07.16)
Yazacağım mobilim
0
basond
(11.07.16)
chueca'da gece dolaş, kulüp-barlara girmesen bile sokağında bulun. ama önce dilim pizzacıdan hafif soğuk pizza ya da taco away'dan taco alıp sokak aralarındaki ufak meydanlara çök, canlı müzik dinle, insanları izle. ertesi gün de malasana'yı gör, benzer yerler.
0
baba jo
(11.07.16)
Aramayı kullansan çok faideli bilgilere ulaşacaksın aslında.

www.eksiduyuru.com

Geçmişte cevap yazmıştım bu duyuruya.
0
cakabo
(11.07.16)
Cakabo, aramaya inanıp baktım zaten. Daha farklı neler olabilir diye sormak istedim. Sonuçta her giden farklı şeyler keşfediyor.
0
🌸fraise
(11.07.16)
San anton market ama baya guzel tapaslar falan cesit cesit teras cikip yiyip icebilirsiniz
gran via alisveris
sol meydani istiklal gibi
ventas boga guresi arenasi ici
tapas icin la latina. Cava baja var orda da yemek yersiniz
Santiego bernabauyu gezebilirsiniz de pek mataj degil yani
churros yiyin san gineste
0
condom kurşunu
(11.07.16)
paella yemek için çok para ödemeye gerekyok. san anton markette gayet uygun fiyata satılıyor aklında olsun. kesinlikle el retiro parkında bir gez, yürü. sangria iç bol bol. günübirlik toledoya gidebildiğin gibi valladolid'de trenle günübirlik yada bir gecelik gidebilirsin.
0
you are my lethe
(11.07.16)
puerto del sol ana meydanın ismi orada ayı heykelini göreceksin ama pek bi numarası yok
genelde internette yazılanların haricinde biz teleferik turu yaptık sevmiştik tavsiye ederim. git gel yaptık hiç inmeden.
kalanları zaten yazmışlar müzeler vs nette yazıyor onları uygulayabilirsin.
0
basond
(12.07.16)
(19)

Bir insanın, bir şeyi/durumu eleştirmesi için o konuda çok iyi/uzman olması

ack3000
nın şart olduğunu düşünen kaç kişi vardır sizce? Formata uydu.1. Bir insanın, başka bir insanın görünüşüne laf söylemesinin, kişinin kendi görünüşüyle hiçbir alakası yok. "Ona laf söylüyorsun da kendine bak xd""Sanki kendisi brad pitt aq :d"bakın bunlar aptalcadır.2. Bu sadece görünüşle sınırlı deği
nın şart olduğunu düşünen kaç kişi vardır sizce? Formata uydu.

1. Bir insanın, başka bir insanın görünüşüne laf söylemesinin, kişinin kendi görünüşüyle hiçbir alakası yok.

"Ona laf söylüyorsun da kendine bak xd"

"Sanki kendisi brad pitt aq :d"

bakın bunlar aptalcadır.

2. Bu sadece görünüşle sınırlı değil. Bir şeyi beğenmemek ya da eleştirmek için o konuda mükemmel olmak gerekmiyor. Bir yazarın kitabını eleştirene, "he sen orhan pamuk'sun ya" demek, aptallıktır.

3. Örneklere sabaha kadar devam edebilirim. Bu aptal hareketten vazgeçin.

1.50 boyundaki biri, gayet de gidip 1.50 boyundaki başka biriyle dalga geçebilir. Annesinin bile çirkin bulduğu biri, bir başkasına çirkin diyebilir ve bunu demesi için kendisine bakması gerekmez. "sen kendine bak" kadar acınası bir laf yok.

Daha tane tane anlatmama ihtiyaç duyan varsa elimden geleni yaparım.

Eleştiri iyidir, güzeldir.
0
ack3000
(11.07.16)
Begenmeyebilirsin. Begenmemek icin brad pitt veya orhan olmaya gerek yok. Katiliyorum. Herkes fikrini serbestce soyleyebilir. Ama elestirmeyi dogru bulmuyorum. En azindan fiziksel durumu. Zira cok kisinin elinde degil. Onun disinda kisinin kendi elinde olan seylere fikir bicilebilir.

Begenmiyorum
Basarili bulmuyorum

Evet bunlari demek icin uzman olmaya gerek yok.

Eger uzman olmak gerekirse kimse fikir beyan edemez. Yani cok az kisi cok az vakada fikir beyan edebilir.
0
EasyTiger
(11.07.16)
Dediklerinin bir kısmına katılıyorum. Bir şeyi beğenmemek için uzman olmak gerekmiyor ama eleştirmek için en azından eşik değerli bir bilgi sahibi olmak gerekiyor bence. Örneğin, şöyle bir konuşma olsun.
X: Ben Picasso'yu sevmiyorum.
Y: Ben de sevmiyorum. Bu ne biçim resim? Ağız düz, burun yan, alın kaymış.
Z: Aaa, nasıl sevmezsiniz. Sanki sen Dali'sin.
T: Olm Y, kübizmi bil de öyle konuş.

Bence 'Sanki sen Dali'sin' zaten bir argüman değil. Tartışmanın içinde gürültü, white noise. X'inki bir fikir beyanı. Y'ninki de bir fikir beyanı ama gerçekten kübizmi bilmemekten kaynaklı bir beyan. Belki biraz bilse o eleştiriyi yapmayacak. Bu açıdan T'nin Y'ye verdiği ayarı doğru buluyorum. Çünkü Y'nin görüşünün eksik bilgi içerdiğini ve dinleyen dış bir kişiyi yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum. Onu duyan başka bir kişi 'Aaa, gerçekten de ağzı yamuk. Bu nedenle, ben de beğenmedim' diyebilir ama belki bildiğinde sevecek ya da ilk anda sevmeyecek ama bildiğinde sevecek. Eleştiri ortama bilgi getirebilecek biri olduğunda güzeldir.

Tip gibi öznel kavramların ise eleştiri konusu olmasını ve dalga geçilmesini anlayamıyorum. Daha doğrusu yapıcı eleştiriyi anlıyorum ama dalga geçilmesini anlamıyorum. Karşı atağa geçmeyi de. Beğenilmemesi ayrı, eleştiri ayrı, dalga geçmek daha ayrı. Dalga geçmek sadece kaynaktan çok fazla rahatsız edici uyaran geldiğinde yapılacak bir şey benim gözümde.
0
aychovsky
(11.07.16)
Beğenmemek için yakışıklı olmaya gerek yok
Kitabı okursun beğenmezsin olur biter o zaman sen daha iyisini yaz okuyalım demek doğru değil
0
basond
(11.07.16)
altyapı gerektiren durumlarda hani derslerde "prerequisite" denen tarzda bilgiye sahipseniz gayet de güzel konuşursunuz.

onun dışında politik meselelerde yanlı olan ve kafa yıkamak isteyen akademisyenler bunu çok yapar. titrini kullanabileceği en kötü şekilde kullanır ve karşısındaki insanı "sen bunu bunu biliyor musun bakayımi bilmiyorsan kes" diye susturur.

sanır ki fikirler kendisini ilk telaffuz edenlerle patentli. ya da öyle sunmak ister. fikri tekeline alır. referans verdiği kitap yalan doludur mesela, o ondan iki satır alıntılayarak karşısındaki saf ama sorgulayan kimseyi susturmaya çalışır.

geçenlerde celal şengör'ün darwin ile alakalı olarak marx'a neden salladığını sormuştu bir arkadaş.

celal şengör bir jeolog olarak marx vs hakkında bir çöpçü kadar konuşma hakkına sahipken "biz akademisyenler biliriz" tıraşına girip önüne geleni pıstırmaya kalkmış mesela bence.

kim diyor yani? belki o çöpçü eskiden falan filan mesleklerle uğraşmış biri ya da bir şekilde fırsat bulmuş ve senden daha fazla okumuş konu hakkında. ya genel üniversite eğitimi önemli aslında, onu inkar etmiyorum ama şu yüzden önemli: sen öğrenmek istediğin herhangi bir konuyu öğrenmenin usulünü de öğrendiysen üniversite sana vereceğini vermiştir. ama buna mecbur değilsin, bunu yapmadan da kendini böyle donatabilirsin.

uzmanlığını ideolojisini empoze etmek için kullanan tiplerin çok fazla sığındığı bir şey şu başlıkta verdiğiniz ifade.

gerçekten sevmiyorum bu kurnazlığı. kişi olgulardan bahsediyorsa her halt hakkında da konuşur, soru da sorar. bir şey "factual" nitelikte olabildikten sonra üzerine mantık yorma hakkı, düşünme ve eleştirme ve gerekirse yanılma ve gelişme hakkı herkesindir. bir çöpçü sallasaydı aynısını "cahil işte ne bilecek" denirdi ama x bir jeolog sallayınca mazur göreni hatta ağzı açık dinleyeni çok oluyor. gerçekten koyunca bu.

ancak başlık altında bahsettiğiniz "dalga geçme" işini ben eleştiri ya da şakalaşma barındırmıyorsa yadırgıyorum. kimse boyla posla dalga geçmesin bana göre. ha geçiyorsa zaten herkes herkesle geçer, tabii. adam 1.50'dir yapılıdır, diğeri 1.50'dir ama çok cılızdır, ilki diğerini küçük göreceği bir fırsat bulup mal gibi atlar sonra gelir onla 1.60 bir yapılı dalga geçer ve bu zeka düşüklüğü böyle devam eder falan.

eleştiri başka şey ne var ki. birisi ciddi bir eleştiri getirdiğinde "sanki sen şusun" denmesi çoğu zaman demagoji oluyor zaten. ancak kişi eleştiriyi getirirken öbürüne kişisel bir saldırı yapmaya kalkıyorsa öbürü de "ele verir talkını kendi yutar salkımı, ne çekiyorsak bu çifte standartlılardan çekiyoruz" diyebilir, o zaman da eleştiri getirme haklarını kullanmış olmak açısından ikisine eşit muamele yapılması lazım gelir.


not: çöpçü kadar derken herkesi kastediyorum. orayı iyi ifade edemedim herhalde. akademik kimliğini geçerli bir söz karşısında "bastırıcı unsur" gibi kullananlardan birine örnek verdim ben. kullanmayana değil.
0
godoşu beklerken
(11.07.16)
Evet aptalliktir. Senin gibi dusunuyorum. Roman orneginden gidersek, romani elestirecek kisi roman okurudur mesela, sadece kendisi gibi yazar olanlar elestirecekse okura da ihtiyaci kalmiyor o zaman yazarin.
Tane tane anlatmana gerek yok zaten, gayet net anlasiliyor ne demek istedigin.
0
stavro
(11.07.16)
eleştiri bir ehliyet/donanım gerektirmez, bir insanın herhangi birini/bir şeyi eleştirmesi için ağzının ve dilinin olması yeterlidir. burada bahis konusu olması gereken şey konunu taraflarından birinin bu eleştiriyi dikkate alıp almayacağı. söylediği şey işine gelmiyorsa da dikkate almazsın, söyleyen kişi çobansa da.

yani; "sen bunu bil sonra eleştir" tabiri en fazla bir eleştiri eleştirisi olur, ilk eleştiriyi yapanın nasıl muamele görmesi gerektiğini düşünüyorsak bunu diyen için de aynısını düşünebiliriz.

tekrar ediyorum, eleştiri hakkı diye bir şey yoktur. karşıdaki uzmansa eleştirisini kabul edersin, değilse etmezsin; bu açıdan bakanlar için uzman olması yetebilir. diğer açıdan bakarsak, uzmanın söylediği her eleştiriyi kabul etme ön koşulu nasıl yoksa uzman olmayanınkini reddetme koşulu da yoktur.
0
baba jo
(11.07.16)
fukuyama uzmandı ama öngörülerinde hatalı olduğunu söyledi. o onu itiraf edene kadar olacağı söyleyen sıradan vatandaş çoktu.

ben mesela monsanto laboratuarında çalışan adamın genetik olarak modifiye yiyecekler tamamıyla sağlıklıdır demesine inanmak zorunda mıyım?

yıllar evvel cevizkabuğu'na bir "mühendis" çıkıyor ve %100+ enerji elde edilebilecek dizaynlar gerçekleştirilebileceğini söylüyor. termodinamiğin en önemli kurallarından birini üstelik mekanik fizikle ihlal edebileceğini zanneden bir mühendis. isterse 15 yaşında bir liseli ağzının payını verir bu adama, kimse de bir şey diyemez.

yani eleştiriyi kimden geldiğine bakarak men edenler olduğu, bir eleştiri son derece geçerli olmasına rağmen buyaklaşım sebebiyle hak ettiği değeri göremediği için eleştiriyi bir hak olarak değerlendirmeyi tercih ettim şahsen. yoksa tabii ki, karşındaki istesin istemesin kafandan her türlü eleştiriyi zaten yaparsın.

babajonun bir açıklaması üzerine editi uygun gördüm. kastettiği şeyi daha başka anlamışım. hatta yanlış anlamışım.
0
godoşu beklerken
(11.07.16)
3. maddedeki örneği genellersek evet, durduk yere gidip birinin fiziksel durumuyla -beğenmemek değil de- dalga geçmek elbette hoş değil. burada daha ziyade ifşa duyurularından yola çıktım. bence buraya fotoğraf koymak "alın beni yorumlayın nasılmışım bakayım" demek. bu nedenle bir ifşa altında dalga geçercesine yorum yapmakta ben beis görmüyorum.

bakın her ifşanın altında eleştiren ya da dalga geçenlere "siz kendinize bakın" diyen kocaman bir güruh var. onlar diğer maddeleri de uygulayanlar işte...
0
🌸ack3000
(12.07.16)
@ayço

heh bu farklı bir nokta. bu örnekteki Y, bilgi olmadan fikir sahibi olmak. Y'nin picasso'yu beğenmemesi en doğal hakkı. hiçbir eğitim, sanatsal birikim olmadan da picasso beğenilmeyebilir. daha çok buna vurgu yapmaya çalışıyorum ben. bugün çıkıp "picasso da ne boktan resim yapıyor be" desem türkiye insanının %90'ı "sen ne anlarsın" "he çok biliyon" "sen yap o zaman" gibi tepkiler verecektir. ama burada Y, kişisel beğeniden öte, bir bilgisizlik sergiliyor. o yüzden farklı bir durum.

tip konusunda genel editi verdim...

@sour, öncelikle, yanlış gelmedin. sadece bir madde o editin, onunla ilgili genel cevabı verdiğim için es geçiyorum bu kısmı.

dediğine katılmıyorum. şöyle ki, eleştirmekle karşı argüman sunmak farklı şeyler. bir şeyi eleştirmek için, daha iyisini sunmak şart değil.

"e daha iyisini biliyorsan söyle o zaman" bu kısımda çok karşılaşılan bir laf ve en az diğer örnekler kadar aptalca. yine söylüyorum, bir şeyi eleştirmek için daha iyisine sahip olmak gerekmiyor. neden karşı argümanla doldurması gereksin? burada senin verdiğin örnekler, ayçovski'nin örneğindeki Y kişisi gibi. burada bilgi var ve bu bilgi hatalı. benim kast ettiğim bu değil. benimki daha ziyade, senin örneğine uydurmaya çalışırsam, starbucks kahvelerini beğenmemek. bunun için de daha iyi bir kahveci bilmek ya da daha iyi kahve yapmak gerekmiyor, en basit örnekle.
0
🌸ack3000
(12.07.16)
ack3000: tamam belki ifşacıların bir kısmı "nasılmışım yorum yapın" demek istiyordur ama dış görünüş nasıl eleştiri konusu olabilir ki. seçebildiğin bir şey değil yani. hani kulak olmamış, az kafaya doğru ittir diyemezsin, fotosunu koyanın kendini editleme şansı yok.

o durumda şeye benziyor biraz: işte diyelim ki çınar ağacını çok tipsiz buluyorsun. ulan şunun tipine bak, diyorsun. değiştirilemeyecek bir şeye yapılan negatif yorum eleştiri midir ki? demek istediğim o yani.

ha sen belki fotoyu koyanın görüntüsünden bağımsız olarak fotosunu koyuşunu eleştiriyorsundur ama bunu görüntüyle dalga geçerek yansıtıyorsundur. böyle bir şey varsa diğer insanlar anlamaz ki onu. ben derim mesela "sen kendine bak".

yani haklısın, madem kişi nasıl göründüğünü bilmek istiyor, ben de bildiriyorum diyorsun. evet, fotosunu koyan bunu göze almalı, senin de bunu yapmaya hakkın var. şahsen tercih etmem, o ayrı. ancak senin orada yaptığın eleştiri değil, yargı oluyor. belki de ben kelime anlamını doğru bir şey söylediğimi sanarak daraltıyorum ama eleştiri bir amaç içerirmiş gibi düşünüyorum hep. işlevi olur, gibisinden yani.

bir de madem orada niyet okuyorsun, onu ilerletebilir ve "bu insan beğenilmek istiyor, aslında nasıl göründüğünü sormuyor, beni estetik buluyorsanız belirtin demek istiyor" şeklinde tahminlere devam da edebilirsin. ya da bu kişi belki kendi tipinde değişiklik yapmak istiyor ve her anlamda genel öneri almak istiyordur vs vs. yani bilemeyiz ki. formata uysalar anlama şansı olacak ama hepsi "eğlence" diye geçiştiriyor. karnaşık bir mevzudan örnek verdin sanki.
0
godoşu beklerken
(12.07.16)
@godot

dış görünüşün eleştiri konusu olabilip olamayacağı, kişi bazında bakılması gereken bir konu. yani, benim durduk yere gelip senin dış görünüşünü eleştirmemin söz konusu olamayacağını söyleyebilirsin. ancak ifşa yapmak, "eleştiri yapabilirsin" demekten başka bir şey değil. ifşa yapan kişi, dolaylı olarak eleştiri yapma hakkı veriyor zaten. burada ifşacının, ifşayı ne amaçla yaptığı önemli değil. hangi amaçla yapmış olursa olsun, kendi fotoğrafını, soru formatıyla burada paylaşıyorsa, herkese eleştiri hakkı tanıyor demektir. fotoğrafını koyanın kendini editleme şansı yok, ancak fotoğrafı koymama şansı var. ben de önemli olan noktanın bu olduğunu düşünüyorum.

aslında karşı çıktığım şey tam olarak bu çınar ağacı örneği. çınar ağacının değiştirilemiyor oluşu, çınar ağacını eleştirmeye ya da beğenmemeye engel değil. zaten burada çınar ağacını değiştirememek=benim verdiğim örneklerde daha iyisini yapamamak. yani, picasso'yu beğenmemek için daha iyisini yapmak gerekmiyor. aynı şekilde çınar ağacına tipsiz bulmak için, çınar ağacına değişim şansı vermek şart değil.

yargıyla eleştirinin birbirinden bağımsız olduğunu düşünmüyorum. eleştirmek için bir yargı sahibi olmak gerekiyor zaten, olumlu veya olumsuz. yargı olmadan, eleştiri olmaz ki.
0
🌸ack3000
(12.07.16)
baba jo'nun haklılık payı var ama bunun belirli bir zeka seviyesi ve bilgi birikimi üzerindeki topluluklar (arkadaş grubundan, ülkelere kadar her türlü grup) geçerli olduğunu düşünüyorum. Önüne sürülen her türlü ifadeyi, hiçbir şekilde sorgulamadan kabullenen hatta hayat felsefesi veya yaşam amacı olarak benimseyen kişilerden oluşan topluluklarda maalesef çok tehlikeli olabiliyor "ağzı olan konuşuyor" konusu. Tabii bu olması gereken konusuna giriyor, "eleştiri hakkı" konusundaki yaklaşımını haklı kılıyor ama yine kendi bakış açımdan dolayı tam olarak katılamıyorum.

Ayrıca sıradan bir üniversitede konuya bahis bölümü bitirdi ya da bir üniversitede hakkında 2 ders gördü veya hakkında 3-4 kitap okudu diye, ülkedeki birçok üniversiteden daha geniş kitaplığı olan ve şurada toplanan herhangi 50 kişinin toplamından fazla kitap okumuş adama "sen jeologsun ne anlarsın, kendi alanında konuş" demek de çok acayip kafa. Fikirlerine katılır ya da katılmazsın hatta saçma bulursun ama bölümüne takılıp, bilgi birikimini yok saymak cidden komik. Kendisinin ideolojisi, ideolojisini her fikrine entegre etmesi, üslubu, egosu tartışılır tabii kaldı ki zaten konumuz bir şeyleri tartışabilmek/eleştirebilmek.
0
nawar
(12.07.16)
ack: evet, az çok benzer şeyler söylüyoruz aslında. ifşa örneğinde o soruyu da tam sormuyorlar, demek istedim ancak formata uyulmadığı için bu onların problemi olmuş oluyor. o fotoğrafın oraya konmayabileceğine katılıyorum, zaten başka sebeplerle ifşanın kendisini gereksiz buluyorum açıkçası.

eleştiri ve yargı bence de çok alakalı ben eleştirinin tam kelime anlamına takıldım biraz. tam olarak bir değerlendirme yapmak manasına geliyorsa bu sözcük, tamam. eğer, ne var ki, bir şeyin daha iyiye gitme olasılığı varsa, yani bir şey daha iyi olabilecekken olmamışsa ve eleştiri bunu anlatmak için varsa o zaman benim anlatmaya çalıştığım farka gelmiş oluyoruz. yoksa dediğim gibi... haklısınız bence zaten.


@nawar: dediğime ilişkin fikirlerinizi söylemişsiniz. ben gerekçelerimi belirttim zaten, katılmıyorum. bir kere bir insanın okuduğundan anladığı da önemli. eğer durum aksi şekilde olsaydı bizlerden fazla kitap okuyan herkesin sallabaş kölesi olmamız gerekirdi. yok böyle bir şey. 2+2 = 4 müdür değil midir gibi bir tartışma varsa celal şengör'ün tüm ayrıcalığı orada biter. ben örnek verdim. bir insan jeolog diye başka bir konu hakkında yalan yanlış konuşma hakkını "daha çok okuduğu" için kendinde görmemeli. daha çok okuyanın işkembeden sallama kotası daha yüksek olamaz. önünde sonunda konjektür yapılıyorsa, o zaman da bu durum mevzubahis. yani salt 2+2'den de bahsetmiyorum. mesela ben 2010'da mayınları niye temizliyorlar, suriye'ye mi dalacak bizimkiler, savaş mı yaratacaklar diye düşünürken, hatta bunu iddia ederken ve tek tek olacakları yazarken ve sonrasında bunlar çıkarken sözde benden daha çok okumuşların iyidir, iyi kafasında olması onların hakkında daha çok şey anlatıyor. böyle çok örnek var hayatta, bu benimkinden bir örnek yalnızca. beni tek başına nicelikler ilgilendirmiyor, içerik de ilgilendiriyor. getirdiğim eleştiri bu yani. belli ki birbirimize katılmıyoruz ama vurgulayayım. isterse kütüphaneler yutsun, birisi olmayan bir şeyden bahsediyorsa, göster dediğinde gösteremeyecekse gayet güzel eleştirilebilir. marx'a bir sürü eleştiri yapılmıştır ama marx'ın inanılmaz saygı duyduğu bir adamı marx aşağılıyormuş gibi konuşmasını ben marx'ın bu durumunu bilmesem "aaa adam kaç kitap okumuş canııım" diye yiyecek miydim yani. bölüme takılmıyorum yani, aksini söylemeye çalıştım aslında. bir kişi bunların hepsinden bağımsız olarak altyapı sahibi olabilir, demek istiyor ve bu tür insanların değer yargılarıyla bakacak olsak o zaman onlara "senin alanın değil, sus" desek yeridir hani, diyorum. yukarıda başka birkaç örnek verdim, şengör'ün örneğini diğerlerinden çok farklı görmüyorum. dediğim gibi. bunları kabul etmenizi beklemiyorum ama bu tür şeylerin bana neden saçma, kof geldiğini daha fazla açıklama ihtiyacı hissettim.

aychovsky ve pokemonk+1 diyeyim bir de. eleştiri, gerekçelerle nesnelleştirilebildikçe değer kazanıyor bence de. eleştiriden anladığım budur; çıkış noktanız, referansınız olur. her eleştiride bir yargı var ama her yargıda eleştiri değeri bence de yok.
0
godoşu beklerken
(12.07.16)
eleştiri her zaman olumsuz bir anlam taşımak zorunda değil. bir şeyin değerini ortaya çıkarmak, yapısını açığa çıkarmak için yapılan bir şeydir.

1. birine ıyy tipe bak dersek bu eleştiri olmaz aşağılama olur terbiyesizlik olur.

2. beğenmek ya da beğenmemek eleştiri için eşik noktası olmaz. ama genelde bir şeyi neden beğenmediğimize dair akılcı açıklamalar yaptığımızda kaba bir eleştiri de yapmış oluruz.

bu benim fikrim diyerek eleştiri meşrulaşmaz. akla uygun açıklamalar ile varılan yargı gerekçelendirilir. bu noktada dayandırlan noktalar öznel olabilir lakin bu pek önemli değildir.

eleştiri için birikim şarttır. birikim illa ki belirli bir alanda olmayabilir.

mesela; bir yapıt (edebi eser, film, müzik, resim, vs) pek çok yönü ile ele alınabilir. tema, üslup, estetik, akım içerisideki yeri vs vs. eleştiri bütüncü bir şekilde yapılabileceği gibi eleştiri yapan kişinin birikimin olduğu alanı ön plana çıkaracak şekilde özelleştirilerek de yapılabilir. örneğimiz x filmi olsun. sinema konsunda birikimi olmayan fakat etkin bir şekilde feminist çalışamlarda yer alan bir arkadaşımız, anlatı /olay örgüsü içinde bulunan kadın erkek ilişkileri üzerine bir eleştiri yapabilir. ne yaptık? gözlemlediğimiz konuyu/durumu birikimimiz doğrultusunda değerlendirip çıkarım yaptık.

kabaca; eleştirdiğin metinde eleştirecek pek çok farklı yön bulabilirsin. bulduğun yönler senin ilgi bilgi alanın ile alakalı olacağı için bu açıdan öznel olacaktır ama değerlendirme kısmında neyi nasıl ilişkilendirdiğini açıklayıp mümkün olduğunca nesnel hale getirmek gerekir.hatta öznel olanı nesneleştirebildiği oranda eleştiri değer kazanır.

"şu şarkıyı hiç beğenmedim""ayy bu da sanat mı ben bunu götümle yaparım", "bok gibi kitap", "gerizekalı herif" vs. eleştirel değeri olan bir yargılar değildir. sanki bence :P
0
pokemonk
(12.07.16)
eleştiri ile öznel yargiyi karistiyorsun. eleştiri/eleştirel düsünce/eleştirel bakış, bir analiz, karsilastirma, ileriye dönük bir projeksiyon yapabilecek kadar bir altyapi gerektirir. öznel yargi, bildigin kicindan sallamaktir ve her insan istedigi kadar sallayabilir. ama eleştiri dedigin sey bilgi, birikim, caba gerektirir.

orhan pamuk'u sevmedim - öznel yargi
orhan pamuk oryantalist bir yazardir - eleştirel bakış
0
thewizardofearthsea
(12.07.16)
bir de verdigin örneklerle ilgili fallacy konusunu ev ödevi veriyorum, o konuya biraz bakalim. eleştiri ile önyargı ve kişisel yargi nasil birbirine karışır, hoca oradan sormus gecen sene.
0
thewizardofearthsea
(12.07.16)
@godoşu beklerken 'bir insan jeolog diye başka bir konu hakkında yalan yanlış konuşma hakkını "daha çok okuduğu" için kendinde görmemeli' hala bölüme takılıyorsun. Yani bir ekonomist ya da tarihçi vs. aynı şeyi söylemiş olsaydı senin için daha makul olacaktı. Eğer komünizm propagandası yapmış olsa yine "jeologsun sen bu konuda çok kitap okumuş, araştırmış olsan da karışma" mı diyecektin?

Evet, okumak ile anlamak ayrı şeyler fakat doğru ile yanlışı tartışmak yerine hala kişileri tartışıyorsun. Örneğin Kadir Mısırlıoğlu tarihçi diye bırakalım sallasın mı? O da çok kitap okumuştur eminim. Bu "çok kitap okumuş, o zaman doğru diyor" dediğim anlamına gelmiyor. Benim Celal Şengör için dediğin konuda bahsettiğim jeolog olmasına takılıp, yorumu bilgi birikimine göre değil, bölüme göre yapman; Celal Şengör'ün doğru ya da yanlış olması değil
0
nawar
(12.07.16)
@nawar: yok yok, x akademisyen diyeyim. En basta titri kötüye kullanmaktan bahsetmiştim, yani benim anladığım şengör hocanın kendisi ile ilgili algısı bu. Zaten buna takılanları eleştiriyorum, iki şekilde yapmaya çalıştım bunu: 1. O zaman kendinize ayni mantıkla eleştiri getirseniz, kendi anlayışınıza gore düşünmeniz gerekirdi, diyorum bu insanlara. Yani pozisyonunu her görüşü bildirmek için kullanabileceğini sananlarda bir çelişki görüyorum. 2. Hem bu anlayış bence tümden yanlış zaten, diyorum. Ahaha ben de jo'yu bu şekilde yanlış anlamıştım. O görüşler aktarırken ifadenin gelişinden ötürü kendi düşüncesinden bahsettiğini düşündüydüm. Benim durumumda, kendimi iyi ifade edememişim.

-tel editi
0
godoşu beklerken
(12.07.16)
hopeless
(12.07.16)
(21)

en deli sarhos oldugunuz an ve mekan neydi?

anonymice
ben kolay kolay sarhos olmam, gercekten. At sakinlestiricisi gerekir beni normalde sarhos edebilmek icin...Ama o gün nisanlımdan ayrılmamın 4. ayıydı, beni evine cagırmıstı, giderken 1 litrelik bir jack daniels aldım. Mumları da hazırlamıstı, belki tekrar birlesecektik. Ben kendimden emin değildim,
ben kolay kolay sarhos olmam, gercekten. At sakinlestiricisi gerekir beni normalde sarhos edebilmek icin...

Ama o gün nisanlımdan ayrılmamın 4. ayıydı, beni evine cagırmıstı, giderken 1 litrelik bir jack daniels aldım. Mumları da hazırlamıstı, belki tekrar birlesecektik.

Ben kendimden emin değildim, hayatıma ne oldugunu dusunuyordum, nasıl olaylar bu raddeye gelebilmişti ki? daha 1 yıl onceki fotograflarımız herseyin iyi oldugunu soyluyordu.

içmeye basladım, ama cok hızlı, sanki bazı seylerin öcünü alır gibi içiyordum. Mutluluk bir anı değil, uzun uzadıya geleceğe uzanan bir gerçek olmalıydı.

O kadar sarhoş oldum ki, sen son kıyasıya ''seni seviyorum, nolur benden ayrılma'' dediğimi hatırlıyorum. Bu cümleyi söylemem normalden üç kat sürmüştü, zira hem ağlıyor hem de kekeliyordum.

-----------------------------------------------------

Sizin en deli sarhoş olduğunuz an ve mekan hangisiydi?

not: sonunu merak edenler için iyi istyorsanız iyi kötü istiyorsanız kötü olsun, tamamen açık bir son.
0
anonymice
(11.07.16)
harbiden boşver alkolü sonra noldu, barıştınız mı?
0
Absinthe75c
(11.07.16)
vodkalı duyurundaki jager faciasını saymazsak ki o sarhoşluğun ötesindeydi zaten, taksim'de factory'ydi galiba mekanın adı orada iyi yardırmıştım. ais ezhel'le fotoğraf çekilmiştim hatta o gece, çok eğlenceliydi ahajhasj. ikramlar falan gırla gidiyodu, o gece arkadaşla mekanı biz ihya ettik diye tahmin ediyorum. dur diyordu der meister dur, yeter bu kadar tuzlu fıstık ama barmen verdikçe veriyordu. çok tatlı bi geceydi yav. en çok orada içmişimdir.
0
der meister
(11.07.16)
arkadaşımın evi. karşılıklı evlerimiz pijamalarımla takılıyordum hatta eve dönmek üzereydim misafiri gelecekti çünkü. misafiri geldi ikisi kal yeşil peri içicez diye ısrar ettiler. bir shot atayım bari dedim. herkes bir shot attı arkadaşım kusmaya gitti. biz misafirle devam ettik. en son 7. shot hatırlıyorum gerisine dair tek bir fikrim yok. söylenenlere göre yabancı bir dil konuşmaya başlamışım. türkçe konuşmamışım hiç. ertesi gün arkadaşımın yatağında çıplak uyandım. beni soyup banyoya sokmuş, duşta uyuyakalmışım o da beni kaldıramayınca eski sevgilimi aramış. eski sevgilim gelip yatağa götürmüş. ve hazır ben o haldeyken telefonumu kurcalamış vs vs olaylar olaylar. 2 gün yemek yiyemedim sonrasında.ve ilk defa hayatımda hiç ama hiçbirşey hatırlamadığım bir sarhoşluk yaşadım.
0
tuborg yesili
(11.07.16)
2007'nin haziran ayıydı sanırım, babamın ölümünün üstünden henüz birkaç ay geçmişti. Bunca yıllık hayatımda o kadar sarhoş olduğum bir günü hatırlamıyorum, esasında o günü de hatırlamıyorum hiç o kadar sarhoş olmuştum. Ne kadar içmiş olduğumuzun daha iyi anlaşılması için şu ayrıntıyı verebilirim: 5 kişiye 4300 lira hesap gelmiş. Yıl 2007. Ben onu da hatırlamıyorum tabii.
0
angelus
(11.07.16)
konyaaltı sahili
deli gibi borcum var, bir kıza yanığım o zamanlar ve dersler b*k gibi gidiyor. arkadaş votka aldı. aylardan şubat ya da mart. hava nasıl esip,içimize işliyor anlatamam. neyse arkadaş votka alalım dedi, tamam alalım dedim. sonra gittik içiyoruz işte sahilde. içiyoruz da nereye gidiyor anlamıyorum. bir ara ayağa bir kalktım, anam. dünyanın böyle dönebileceğini hiç tahmin etmemiştim. bir posta orada bıraktım kenara. karşıdan karşıya geçicez ama ben yine oturup bir posta daha bıraktım kenara. neyse eve gidiyorum ama gitmek bu değil. levent kırca mı benim taklidimi yapmış ben mi levent kırca'nın anlaşılmaz. eve girdim nihayet. evde bir posta daha bıraktım tuvalete. sonra tuvalette biraz sızmışım. annem uyandırdı hadi kalk diye. sonra anneme dedim ki bana kahve yapsana, ayılayım dedim. gittim yatağa yattım ve sonrasını hatırlamıyorum.

o gün bugündür votka içmedim,içirmedim
0
rakicandir
(11.07.16)
2000 yılı üniversitenin bahar şenlikleri 7-8 saat içinde 12 kırmızı tuborg içmiştim.Kısa sürede içseydim kusup açılabilirdim ama süre uzayınca zil zurna sarhoş oldum.rektörü uzaktan görüp " rektööörrrr" diye bağırıp el sallamıştım adama.sonra rektör ve tayfasına halk müziği dinletisi veren müzik okutmanının yanında bendir çalan elemana "ben çok iyi bendir çalarım" diyip bendiri elinden alıp Allah ne verdiyse vurmuştum.daha bir çok rezilliğim de var o güne dair ama cok uzar.
0
delicevat
(11.07.16)
5 sene önce, köydeki muhtelif yerler. sırasıyla 9 bardak votka, 4 şat viski(evet şat), 3 şat tekila sonrası hayatımda ilk ve tek olmak üzere kendimi kaybetmiştim. arabayla bi oraya bi buraya gidip içtiğimiz için muhtelif dedim, en son okulun bahçesine oturup bitane sigara yakınca hepten kaydım, arabaya kadar iki kişi koluma girerek taşıdı. o anı hatırlıyorum bi tek, "ulan yürüyemiyoz da hee, galiba baya sarhoş olduk, püh" düşünceleri arasında arabaya götürmüşlerdi beni.

he bi de geçen sene hızlı viski içtikten sonra seks esnasında dombıra söylemiştim. orada çok sarhoş değildim ama çakırkeyifliğin keyif kısmını abartmıştım, çeşitli komiklikler şakalar...
0
baba jo
(11.07.16)
2016, arkadasimin kuzenine 4 kisi 1 lt raki alip gitmistik. Rakiyi tasiyan baska hicbir sey tasimasin fln diye konustuk. Rakiyi tasiyan arkadas kapida dusurdu rakiyi. Tuzla buz oldu oracikta raki sisesi. Sonraki gun bile raki kokuyordu apartmanin onu. Sonra gidip bir tane daha aldik. Hepsi bitti, gerisini hatirlamiyorum, iceri gidip sessiz sessiz kusmusum. Odaya gelince gormusler beni.
0
yuzır
(11.07.16)
Askeri lojman, absinthe, vodka. Sonrasinda cok sarhos oldum ama kendimi oylesine rezil etmedim bir daha.
0
stereoseyfi
(11.07.16)
2003 yilbasi gecesiydi, yas 17. 1 litre muz likoru, 2 kadeh sarap, 12. tekiladan sonra o geceyi hic hatirlamiyorum. kusamamisim da arkadaslar igrenc karisimlar hazirlamis kusabilmem icin. bir arkadasi isirmisim, bana tokat atmis. hicbisey hatirlamiyorum, nasil hastanelik olmamisim hayret ettim. igrenc bir geceymis simdi dusununce.
0
medusa
(11.07.16)
2 gün önce evimde. Aklimda icmek yoktu sonra ne olduysa artik dagittim baya.
0
vi veri veniversum vivus vici
(11.07.16)
düşündüm de hiç olmamış. olsun bu bi ara.
0
matrix
(11.07.16)
2016'ya girerken, yılbaşında arkadaşın evinde 70'lik tekilayı bitirdim tek başıma. İğrençti. En son telefonda Siriyle muhabbet ediyormuşum, bana kendi cümlelerinle gel falan diyormuşum...
0
mutlusismankedi2015
(11.07.16)
Acik araziydi. Bir insanin o derece sarhos olabilecegine inanmazdim o gunden once. Hayatimin en sikintili gecesiydi, sabaha karsi anca uyuyabildim. Sabaha kadar ne cektim ben bilirim. Bira ve sarap icmistim, ne kadar ictigim hakkinda hicbir fikrim yok. Yuruyemiyordum, etrafimi dogru durust goremiyordum bile.
Cok kotu sarhos olup fena dagittigim oldu 5-6 kez daha ama o gunkunu tek gecerim.
Buna ragmen ne olup bittigini gayet iyi hatirliyorum. Alkol alip da olan biteni hatirlamadigim hic olmadi. Ayrica bir seye dertlenip ictigim de olmadi. hep keyif icin ictim.
Bu arada o gunden sonra uzun bir sure (1,5 yil vardir) hic alkol almadim.
0
stavro
(11.07.16)
üniversite zamanı Berlin, gecenin belli kısımları var gerisi yok.
Sabah kaldığım hostelin tuvaletinde, yerde oturmuş kafam pisuvara dayalı bir şekilde uyandım.
0
ilkot
(11.07.16)
Son 4 5 senedir 2 kere dağıttım sanırım. ilkinde shot oyunu oynuyorduk arkadaşlarla. Daha önce hiç sarhoş olmamıştım , bilemedim durmam gereken noktayı. Hiç bir şey hatırlamıyorum o geceden. Bir ton olay dönmüş aslında ama ben tuvalette geçirdim geceyi. Sonrada yatırdılar zaten.

Diğeri de keyifli bir kamp ortamında oldu. Nedense O kampa herkes evindeki içkileri getirmişti. Kış kampı bide etraf karlı, hava erkenden kararmış, hemen ateşin başına geçmişiz derken birayla başladık, şarapla devam ettik, zaten gün içinde ara ara tekila shot atıyorduk. En son viski çıkarttı bir arkadaş. Ben biraz abartmışım o gece. Çadırın yolunu zor buldum. gece uyanıp uyanıp kustum. ertesi gün saatlerce kendime gelemedim.

4 5 gün önce bayramda da çok deli sarhoş oldum aslında. Kuzenlerimle tanıdık bi mekanda içiyorduk. Ben cin tonikle başlamıştım. Bi yerden sonra masaya içki yağmaya başladı. Garsonlar biz sormadan getiriyor yenilerini. masada sahipsiz içkiler falan vardı. İnsan ne kadar içtiğini takip edemiyor öyle olunca tabi. Çenem bir açıldı bütün sıkıntılarımı dertlerimi anlattım o gece. Ama artık içki-su dengesini ayarlıyorum. Sarhoş olsamda kusmuyorum.
0
zimbirik
(11.07.16)
2012 sonu ya da 2013 başı. Yer Eskişehir. Del Mundo'ya crush davet edilir. Bir arjantin söylenir. 2 dk sonra crush gelir ama gel arkadaşlar şu barda oraya gidelim der. Tamam derim. 1 litrelik arjantini 2 dakikada içer kalkarım. Sonra orada bi ortam olur, biraları sayamam artık, ortamdaki insanlara sararım, herkes bozulur ve erken dağılma kararı alınır. Göt gibi ortada bırakılırım. Buna bozulup tekele gider eve giderken elime bira alır yolda devam ederim...

Derken yolda bi sendeleyip elimi bi apartmanın duvarına dayamaya kalktığımda apartman benden uzaklaşır. Duvar kayar gider...

Arkadaşımı ararım, gelir beni alır ve sabaha kadar çorbacı, tantunici gezeriz ayılacağım diye. Ayılamam bir türlü.
0
la rana
(11.07.16)
2015 kasım... eski sevgilimden ayrılmak üzere buluşmaya gittim, çok az alkolle o kadar sarhoş oldum ki. hayatımın en kötü gecesiydi. nadir pişmanlıklarımdandır o kadar sarhoş olmam. hala bir tane bile içmeseydim keşke diyorum.
0
amelie poulain
(11.07.16)
3 sene once falandi uskudar şila bardayiz ailecek. İcki kuponlari var minik minik renkli onu garsona veriyosun istedigin ickiyi aliyosun. Bizim sectigimiz menude 3 tane vardi. Alkole hic aliskin degilim 1 visne votka 2 bira ictim. Diger sarhos insanlar o kuponlari bir sekilde yere dusuruyolardi yerlerden kupon topladik en son annem garsondan bira isterken yakaladi engel oldu kuponlarimi aldi. Rezil bisey yapmamisim ama tum gece hic oturmadan dans etmisim. Kavga cikmis arkada "amaaan birbirlerini yesinler" demisim yine dans etmisim. Teyzem bana o kadar cok gulmuski ertesi gun agzim agriyo diye geziyordu :) ve ben gece 12 den sonra olan hicbir seyi hatirlamiyorum.

Bir keresinde de kuzenim bize geldi bira icicez 2 ser tane aldik. İctik biramiz bitti ama biz yaris yapacagiz kafamiza koyduk. Bizim evin alti tekeldi indik birer bira daha aldik. Kuzen laptopunu getirmisti benim de laptop acik. Yaris yaptik kazandi. Sonra birasini laptopuna doktu. Laptopu egerek bi kaldirdi bira sonra o birayi icti o sekilde bosa gitmesin diye. Ben de bana asik bi cocugu arayip cok sapikca sorular sormusum su an yazmaya utaniyorum. Kuzenim de eski erkek arkadasinin ismini soyleyip soyleyip kufur ediyordu.
0
matilda
(12.07.16)
hiç sarhoş olmadım
hiç içki içmedim tek yudum bile
sadece narkozla uyuşturuldum kafası çok iyiydi
0
basond
(12.07.16)
Kadıköy, Grange Bar. Geçen kış. Telefonun ekranını okuyamıyordum ama eve tek başıma döndüm, sıkıntı çıkmadı.
0
i was made for you
(12.07.16)
(1)

Ev arkadaşı - Vergi

hububrad
Selamlar. Ev arkadaşına düzenli banka üzerinden para göndermek bir şekilde sorun yaratır mı iki taraflı olarak. Sen her ay para alıyorsun-veriyorsun, hani bunun vergisi falan diye?
Selamlar. Ev arkadaşına düzenli banka üzerinden para göndermek bir şekilde sorun yaratır mı iki taraflı olarak. Sen her ay para alıyorsun-veriyorsun, hani bunun vergisi falan diye?
0
hububrad
(11.07.16)
5 haneli meblağ olmazsa birileri şikayet etmedikçe dikkatlerini bile çekmez diye düşünüyorum.
0
baba jo
(11.07.16)
(4)

Kırılan kulaklığın tamiri için kelepçe lazım CAPSLİ

hasmetizm 2046
Resimdeki kırık yeri sabitlemem lazım. Kulağımda dururken bu hale geldi ama servis saolsun kullanıcı hatası demiş. Bunu sabitlemem lazım bir şekilde. Oynar bölge olmadığı için önemli olan sağlam olması. Ne kullansam? http://i.hizliresim.com/4lA1gL.jpg
Resimdeki kırık yeri sabitlemem lazım. Kulağımda dururken bu hale geldi ama servis saolsun kullanıcı hatası demiş. Bunu sabitlemem lazım bir şekilde. Oynar bölge olmadığı için önemli olan sağlam olması. Ne kullansam?

i.hizliresim.com
0
hasmetizm 2046
(11.07.16)
plastik galiba, bas japon'u, ya da 8-10 liralık sert yapıştırıcılar var, inanılmaz sağlam oluyor yalnız dikkatli ol sürerken.
0
Apocalypse
(11.07.16)
sugru diye bişey var işini görür.
www.youtube.com

bi de bu vardı buna da bak.
www.youtube.com

(reklam değil valla, işini görecek şeyler; ben de buradan öğrendim diye öğrendiğim videoları koydum)
0
baba jo
(11.07.16)
Teknoseyir anlattıysa alınır. Bakayım bulabilecek miyim Çankayada. Ortasında ince kablo geçiyor. Japon yapıştırıcısı eritir kabloyu o yüzden eledim onu
0
🌸hasmetizm 2046
(11.07.16)
icatlar güzel ama tr'de yok.
www.404.com.tr
bundan alıcam. kırık yere bildiğimiz ataşı yay gibi dolayıp üstüne de bu karışımı dökeceğim. sağlam olur diye düşünüyorum. @Apocalypse in dediğine geldik yani.
0
🌸hasmetizm 2046
(11.07.16)
(2)

pegasus ek bagaj ücreti

gliderpilot
Merhaba duyuru sakinleri.uçak bileti alma safhasındayım. pegasusun ek bagaj ücreti fiyatlarına ulaşamıyorum. inernetten 10 kilo ek bagaj için ne kadar bir ücret talep ediyorlar bakabilir misiniz?(pegasustan bileti olanlar rezervasyon numarası ile bakabiliyorlar.)sonuca göre thy yada pegasus tercihin
Merhaba duyuru sakinleri.

uçak bileti alma safhasındayım. pegasusun ek bagaj ücreti fiyatlarına ulaşamıyorum. inernetten 10 kilo ek bagaj için ne kadar bir ücret talep ediyorlar bakabilir misiniz?(pegasustan bileti olanlar rezervasyon numarası ile bakabiliyorlar.)

sonuca göre thy yada pegasus tercihinde bulunacağım.

not: yurtiçi.
0
gliderpilot
(09.07.16)
iç-dış fark ediyor mu bilmiyorum ama dış uçuş süper eko bilete en düşük 20 kiloluk paket var, 17 tl.
0
baba jo
(09.07.16)
@baba jo

iç dış farkeder büyük ihtimal ama yinede teşekkür ediyorum bi fikir oldu.
0
🌸gliderpilot
(09.07.16)
(6)

3-4 günde gezilebilecek avrupa sehri

yeni dunya duzeni
ekim ayinda 3-4 gunde gezebilecegim gitmeye degecek ve dogu avrupaya yakinda gidecegim icin avrupada bulunan bir ulkeye gitmek istiyorum. daha once hic yurtdisina da gitmedigim icin kestiremedim.sizce nereye gideyim?
ekim ayinda 3-4 gunde gezebilecegim gitmeye degecek ve dogu avrupaya yakinda gidecegim icin avrupada bulunan bir ulkeye gitmek istiyorum. daha once hic yurtdisina da gitmedigim icin kestiremedim.

sizce nereye gideyim?
0
yeni dunya duzeni
(09.07.16)
roma-paris-barcelona'dan biri olmalı, ben roma diyorum. içinde bulunduğumuz modern dünya hayatının temellerinin atıldığı yeri ilk olarak görmeli bence modern dünya insanı. yaşamak için seçmem, sen sefdiğim de değil ama turistik olarak avrupa'da görülmesi gereken ilk yer bence.

amsterdam daha kısa sürede de gezilebilir, o yüzden onu yazmadım. avrupa'da olmak tecrübesini iliklerini kadar yaşamak istiyorsan amsterdam ama, roma ve barcelona daha "akdeniz". paris de avrupa ama karışıklı olduğu için amsterdam kadar avrupa hissi vermeyecektir.
0
baba jo
(09.07.16)
paris, barcelona, amsterdam.
0
ontheroad
(09.07.16)
barcelona. hala sicak olur ekimde.
0
in vino veritas
(09.07.16)
paris
0
neo
(09.07.16)
italya yap, roma 2 gunde rahat bitiyor ordan milanoya sekersin donus biletini de ordan al. avrupada bi sehre 4 gun bence fazla.
0
Golgi
(09.07.16)
Barcelona ekimde hala sicak olur ama dayanilamyacak kadar sicak olmaz.
Roma-Floransa yap bence ama. Ya da sadece Roma.
0
stavro
(09.07.16)
(4)

emin olmak

in vino veritas
"bunu basaracagina eminim.""bunu basaracagindan eminim."ikisi de dogru mu bunlarin? hayirsa hangisi niye dogru? anlam olarak kucucuk olsa da bir fark var mi? varsa nedir? evet soracaklarim bu kadar. tenksinedvensedit: nuans
"bunu basaracagina eminim."

"bunu basaracagindan eminim."

ikisi de dogru mu bunlarin? hayirsa hangisi niye dogru? anlam olarak kucucuk olsa da bir fark var mi? varsa nedir? evet soracaklarim bu kadar.

tenksinedvens

edit: nuans
0
in vino veritas
(09.07.16)
bişeye emin olunmaz bence, bişeyden emin olunur.
(götümden başka bişeye dayandırmadığımı üzülerek belirtmek isterim)
0
baba jo
(09.07.16)
Neyden eminsin? Bunu başaracağına eminim. Karşılığı bu değil.
Neyden eminsin? Bunu başaracağından eminim. Karşılığı bu.

Neye eminsin? diye bir soru şeklini kullanmadığımız için ikincisi doğru.

Küçük nüans ifadesi de hatalı. Çünkü nüans küçük bir fark demek zaten.
0
dissendium
(09.07.16)
@dissendium; ya aslinda iste o farkin da eeen en kucugunu sormak istemistim. tahmin etmistim oyle bir uyari da gelebilecegini duzelttim orayi, tesekkur ederim.

yalniz "neye eminsin"i kullanmiyor muyuz ya? neden kullanmiyoruz, kullaniyoruz sanki?
0
🌸in vino veritas
(09.07.16)
Günlük hayatta çok duymuyorum ben. Ama şu anda ikisi de doğru gibi geliyor. Hiçbir fark yok bence.
0
dissendium
(09.07.16)
(10)

Gayri Müslim birisi başbakan veya cumhurbaşkanı olsa ne olurdu

Sandman
İyi mi olurdu yoksa kötü mü
İyi mi olurdu yoksa kötü mü
0
Sandman
(09.07.16)
Daha kötü olmazdı

Müslüman: not
0
buffy de vampir sayılır
(09.07.16)
Hiçbir şey değişmezdi ne olacaktı ki, en nihayetinde onlar da seçildikleri partinin politikası neyse onları yürütecekti. Dini tabiatı çok etkili olmazdı bu anlamda. Olsaydı eğer Osmanlı yıkılmazdı, padişahların hepsinin bir tarafı Hıristiyandı.
0
angelus
(09.07.16)
Halk tabanında destegi varsa neden secilmesin? O takdirde zaten sıkıntı olmazdı. Ancak su anda gayrimüslim birinin basbakan olmasi gibi bir sey soz konusu degil. Belki 20-30 yil sonra ancak.
0
tamamen hayal urunudur
(09.07.16)
Sadece gayrimuslim olsa bir sikinti olmazdi. Islam dusmani bir gayrimuslim olsaydi kimisi icin cok iyi kimisi icin cok kotu olurdu.
0
stavro
(09.07.16)
gayrimüslim biri cumhurbaşkanı ya da başbakan olabilecek olsa her şey çok güzel olmuş olurdu zaten, standart politikacılık yaparak ülkeyi döndürebilirdi ekstra bişey yapmasına gerek kalmadan.
0
baba jo
(09.07.16)
Aslında cevabı sorunun kendisi veriyor zaten. Yani tamamen gayrimüslim birisinin başbakan ya da cumhurbaşkanı olabildiği Türkiye zaten belli açılardan iyi bir konumdadır. En azından dinin toplum merkezinde olmadığı anlamı taşır bu durum.
0
soso
(09.07.16)
Hiçbir şey değişmezdi diyenler neyin kafasında ya?

Meydanlarda solcular ve ateistler teröristtir diye bağıran, ağzından çıkan her şey nefret söylemi olmayan bir yöneticinin varlığı nasıl hiçbir şeyi değiştirmez?
0
Adramelekhh
(09.07.16)
adamin/kadinin dini inanci ya da inancsizligi yonetim bicimini asla etkilememeli. bizim memlekette siyasi ahlaktan bahsedemiyoruz maalesef.

yani bunun partiyle falan alakasi yok. akp'liyse kotudur, chp'liyse iyidir, yok mhp'liyse en muhtesemdir diye bir sey yok. bence hepsi ayni b*k
www.hurriyet.com.tr
0
exlibris
(09.07.16)
bir söz okudum geçenlerde : " türküyle, kürdüyle, lazıyla, çerkeziyle s*k gibi bir milletiz." diye. özeti bu
0
guitarissimo
(09.07.16)
TC'nin yapısı gereği şu anki koşullarda böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değil. Zira anayasada yazanlar bir tarafa bırakılacak olursa, bu devletin yapısı Sünnilik ve Türklük üzerine kurulu. Eğer asimile olmayı kabul edersen (Bkz. Turgut Özal) sorun olmuyor fakat bu bile vakti zamanında bir kırılmanın ürünüydü.

Cevap: temsili demokrasi bağlamında elbette ki gelişmeler olumlu olurdu. Pek çok alana yansırdı ancak kesin çözüm mü? Böyle söylemek liberal bir sığlığı beraberinde getirir.
0
sevgikusunkanadinda
(09.07.16)
(7)

Aşk meşk

TheDifference
Bir insana aşık olmak için illa ki de onu tanımak mı gerekir? Yani örnek olarak bir kere görüştünüz ama onu düşünmeden duramıyorsunuz, aşık oldunuz.
Bir insana aşık olmak için illa ki de onu tanımak mı gerekir? Yani örnek olarak bir kere görüştünüz ama onu düşünmeden duramıyorsunuz, aşık oldunuz.
0
TheDifference
(09.07.16)
aşktan ne anladığına bağlı. benim için evet, tanımak gerekiyor. ilk görüşte aşk diye bişey olmadı, olacak gibi de durmuyor. kişisel bir şey bu, dediğim gibi aşka ne atfettiğine bağlı.
0
baba jo
(09.07.16)
bazısı ilk görüşte vuruluyor, bazısı içinse tanımadan olmuyor. bunun tek bir yolu yok bence, herkes için değişiyor. şahsen önce arkadaş, sonra anlamadan aşık olanlardanım.
0
evde liyakat kalmamis
(09.07.16)
Bir alttaki soruya da yazmıştım aynı olayı, ilk görüşte oldu benimki. Tanışmayı bırakın bir kere sesini dahi duymadım. Öyle sürdü gitti. Aynı ortamlarda bulunduk (sınıf gibi) ama bir kere bile konuşmadık, garip bir durumdu şimdi düşününce şaşırıyorum.
Diyorum belki en azından az da olsa bir muhabbet olsaydı soğurdum bu kadar yer etmezdi içimde ama bilemezsin ki.
0
mutekebbir
(09.07.16)
İnsan bazen görür görmez tanıyor. Tanımıyorsa da hayalinde bir kisilik yaratıyor ve öyle olmasını ümit ediyor. Öyle cikmazsa zaten hayal kırıklığına dönüşüyor.
0
tamamen hayal urunudur
(09.07.16)
Tanimadan olmak salaklik, ergenlik, rahatlik, vurdumduymazlik. İnsanin gözlerine asik olursun biraz akilliysan.
0
chiper
(09.07.16)
insan bazen görür görmez aşık olabiliyor ama tanımakta gerekiyor mesela ben ilk görüşte aşık olsam önce arkadaş gibi davranır tanırdım bana uygunsa ilişkimi ilerletirdim yani onun içinde uygunsa. ilk görüşte çok beğendiğim oldu ama hiç aşık olmadım henüz
0
freetakilir
(09.07.16)
aşk nedir? sorusunun cevabının önemi başta olmak üzere; tanımak gerekmeyebilir. ilk görüşte vurulanlar da var. ee ne kadar tanıyor o kişiyi? sıfır. sadece hormonel bir beğeni oluyor en başta ki bu işlerin önemli bir bölümünü de fiziksel çekicilik içeriyor zaten. denge meselesi. ezmiyorum elbette "fiziksel beğeni" diye. o da gerekli. kimse deliler gibi sevişmek istemediği birini sevgili olarak düşünmez zaten doğruya doğru. ha bu beğeniye aşk diyebilir miyiz o da işte giriş cümleme çıkartıyor yolu. :)
0
matrix
(09.07.16)
(11)

Son Zamanlarda Sardığınız Şarkılar

bir peynir kutusu kibrit
SB.Başlangıcı ben yapayım uzun zamandır dinlemeyip tekrar sardım bu şarkıyahttps://www.youtube.com/watch?v=bGCfbsfwbgQ
SB.

Başlangıcı ben yapayım uzun zamandır dinlemeyip tekrar sardım bu şarkıya

www.youtube.com
0
bir peynir kutusu kibrit
(08.07.16)
stavro
(08.07.16)
neden sardığımı bilmiyorum ama baya dinliyom.
www.youtube.com
0
baba jo
(08.07.16)
donup donup sariyorum su sarkiya liseden beri donem donem. ama cok guzel sarki ya youtu.be
0
in vino veritas
(08.07.16)
Benim şu ara sardığım şarkılardan burada linkini verebileceğim bi Cemali-Duymak Istiyorum var. Anı gelişen bi pacozluk atagiyla Doğuş, Güllü, Nejat Alp falan dinliyorum yoğun olarak.
0
damdanakan
(08.07.16)
Milo Greene - What's The Matter (arada aklima geliyor ,yine geldi)
www.youtube.com

Balthazar - Decency (son zamanlardaki favorim)
www.youtube.com
0
fakyoras
(09.07.16)
bu aralar bu: youtu.be
0
pokemonk
(09.07.16)
rakicandir
(09.07.16)
bigbadabum
(09.07.16)
Peter Gabriel - My Body is a cage

youtu.be

şu üst yazı ile paylaşmıştım feysbuk'ta.

Adam şarkıyla hayatın resmini çizmiş adeta ana fikrini ortaya koyarak. Tabi anlayana...

"bedenim bir kafes, beni dans etmekten alıkoyuyor...
aklım anahtarı tutuyor..."

Enfesmiş. Pek bir beğendim.
0
matrix
(09.07.16)
(7)

sgk'nın yaptığı teşvik uygulamasının ingilizce kelime karşılığı

baba jo
buradaki teşvik için aşağıdakilerden hangisini kullansam daha uygun olur?a-incitementb-inducementc-hepsid-hiç biriya da e, sizin dediğiniz. ben a diyeceğim ama emin olamadım, muhtemelen bilen çıkmaz ama yine de sorayım dedim...(asıl incitement buna denir eki eki)
buradaki teşvik için aşağıdakilerden hangisini kullansam daha uygun olur?

a-incitement
b-inducement
c-hepsi
d-hiç biri

ya da e, sizin dediğiniz. ben a diyeceğim ama emin olamadım, muhtemelen bilen çıkmaz ama yine de sorayım dedim...
(asıl incitement buna denir eki eki)
0
baba jo
(08.07.16)
sgk'nın neye nasıl bir teşvik uyguladığını bilsek belki daha nokta atışı bir şey söyleyebilirdik.

misal kosgeb'den aldığın teşviğin ingilizce karşılığı subsidy.
0
evde liyakat kalmamis
(08.07.16)
@evde liyakat kalmamis, onu güzel sordun bak. tek bi sebepten teşvik vermiyor sgk; asgari ücretli çalıştırdın diye ayrı, genç çalıştırdın diye ayrı, primleri düzenli ödedin diye ayrı, böyle çeşitli kalemler var. o sebeple daha genel bir teşvik kavramı bulmaya çalışıyorum.

subsidy daha çok parasal destek gibi olduğu için düşünmedim, neticede burada destekten biraz daha pasif ve genel bir durum var gibi. en azından; birinde para veren karşı tarafken diğerinde aynı taraf parayı az alıyor. aynı kapıya çıkıyor gibiler ama değil gibiler de sanki, bilemedim.
0
🌸baba jo
(08.07.16)
örneğin environmental economics literatüründe firmaları yeşil teknoloji konusunda "incentive(?)" vermeye çalıştıklarında inducement kullanılıyor.

subsidy ise daha direk anlamda policy intervention olarak anlamlı.

Fikir verebilir.
0
qazaqwsx
(08.07.16)
incentive olabilir mi peki? benim aklıma ilk olarak o geliyor.

hatta social security incentive diye aratınca şöyle bir sayfa çıktı.

www.ssa.gov

edit: google'da bakana kadar @qazaqwsx başka bir şeyler yazmış bile.
0
maxc
(08.07.16)
öyleyse promotion ve hatta incentive diyorum. promotion yerine incentive sanki daha uygun gibi.
0
evde liyakat kalmamis
(08.07.16)
incentive olarak karar kıldım o halde, grazie mille!
0
🌸baba jo
(08.07.16)
507
(09.07.16)
(55)

Duyuru'nun yönü, evrimi

aychovsky
Geçen gün kaymaktutmayansicaksut'ün duyurusuna cevap olarak güzel bir tespit vardı. İfşa sıklığından, 'Nasılsınız' tarzı duyurulardan, chat duyurularından, vb. anladığım kadarı ile kullanıcılarda (en azından belirli bir kesilmde) böyle bir talep var. Bir kısmı da 'Bu duyuruları silin' tarzı bir yakl
Geçen gün kaymaktutmayansicaksut'ün duyurusuna cevap olarak güzel bir tespit vardı. İfşa sıklığından, 'Nasılsınız' tarzı duyurulardan, chat duyurularından, vb. anladığım kadarı ile kullanıcılarda (en azından belirli bir kesilmde) böyle bir talep var. Bir kısmı da 'Bu duyuruları silin' tarzı bir yaklaşımda. Orta yolu 'Bir kategori olsun, bunlar orada değerlensin' diyen var.

Sormak istediğim sorular şunlar:
- Siz Duyuru'da bunlara rağmen mi varsınız, bunları isteyerek mi varsınız? Bunlar olduğunda soğur musunuz, mutluluk ve neşe mi duyarsınız?
- Duyuru'nun bunları serbestleştirecek yönde evrilmesi hakkındaki düşünceleriniz neler? 'Ekşi Sözlük'ün şimdi geldiği nokta gibi suyu çıkar' mı, 'Bu yönde evrilmezse Ekşi Duyuru geçmişte kalır, zamanı yakalayamaz mı'?
- Orta yol olarak, bunların bir kategoride toplanarak gönül işleri gibi kendi içinde bulunması, çok sayıda duyurunun orada birikmesine ve kaotik bir ortama mı yol açar, kullanıcı taleplerini ancak karşılar hale mi gelir?
- Özetle, Ekşi Duyuru ne yaparsa veya ne yapmazsa kendi topuğuna sıkar?

Ne kadar görüş, o kadar az yanılma payı. Bu nedenle, görüşlerinizi bekleriz. Misafir geldiğinden tikler sonra gelebilir.

(Bu konu daha önce bir iki kere tartışıldı ama tartışmalar yeterince ivme almamış görünüyor. Bu nedenle, derinlemesine bir tartışma hepimize yardımcı olabilir. Ayrıca bu tartışmadaki gözlemlerden fikirlerinize ayrıca ihtiyaç duyacağım başka sorular da ortaya çıkabilir)
0
aychovsky
(06.07.16)
Çoğu kişi bunlara rağmen ve bunları isteyerek var ama böyle başlıklarında altında "FORMATI BOZDURMAYIZ! NEREYE GİDİYORUZ!" diye tok sesle nutuk veren abiler oluyor çoğunlukla.

Gerçi eskiye göre azalmışlar epey.
0
Adramelekhh
(06.07.16)
Bu sitenin öncül amacı sosyal olmak değil bence. Ama yasak getirmek de manasız. Zaten chat bölümü vardı onu isteyen kullanır. Ben anasayfa akışında böyle şeyler görmek istemiyorum.

Ayrı bir kategori olması mantıklı ve o kategoriye girmez isek bizi rahatsız etmez. Nasıl gönül işleri anasayfada çıkmıyor isteyen giriyordu onun gibi sohbet kategorisi olur. Asosyallikten kırılanı, boşlukta sinek avlayanı, canı sadece sıkılıp sohbet isteyeni oraya girsin, duyuru konseptine dokunmasın.

Özetle, ayrı kategori olsun ve eğer o linki tıklarsan göre. Tıklamayana çıkmasın ifşa ve sosyallik zombırtıları.

Anlık fikrim budur.
0
bir ileti paylastim
(06.07.16)
ben görünce soğuyorum bu tarz şeyleri, nasılsınız iyi misiniz muhabbeti için duyuru mu açılır. Hele bir de daha fenası oluyor biri diğerini mallar'a eklemiş buradan duyuru olarak açıyor sen şunu bunu söyledin ben de bunu söylüyorum vs gibi.
0
komsu komsunun nickine muhtactir
(06.07.16)
Buranın sözlükten farklı bir kitlesi olduğunu düşünüyorum dolayısıyla sözlük gibi sıçma ihtimali bana çok yakın gözükmüyor. İfşa, nasılsınız soruları vs rahatsız etmiyor beni. Lakin tek korkum her bir sanal platform gibi burasının da bir şekilde karı kız düşürme ortamına dönüşmesi. Bu nasılsınızlar, ifşalar boka sarmaya başlarsa sıkıntı.

Duyuru'nun geyik ortamının yanı sıra ciddi anlamda faydalı olduğu gerçeğini ve esas misyonunun bu olduğunu unutmamak ve düzenleme yapılacaksa da buna göre yapmak lazım.

Nasılsınız, ifşa benzeri duyurular bir alt kategoride (gönül işleri değil de yeni bir kategoride) toplanıp ana sayfadan kaldırılabilir. Bence mantıklısı bu olur. Ne çok kontrolsüz bırakmak doğru ne de tamamen yasaklamak. Ben de orta yolculardanım sanırım.

Ancak chat kısmının geliştirilip düzenlenmesine karşıyım ben. Zaten halihazırda iyi kötü bir chat opsiyonu var. Onun da ötesinde konuşmak isteyen telegramdan vatsaptan falan konuşsun. Burası chat odası değil(ki duyuru benim kontrolümde olsa o bile olmazdı. özel mesajla konuşsun ne konuşacaksa millet)

Ben Duyuru'yu olduğu hali ile çok seviyorum. Her şeyden eş miktarda var, yardımlaşmadan da sosyalleşmeden de. İnsanların paylaşım isteklerine çok katı ketler vurmadan, kimseyi küstürmeden bu dengeyi korumak gerekli.
0
buff
(06.07.16)
topuga sıkmaktan kasıt nedir? eksiduyurunun kötüye gittigini nereden anlayacagiz? bunlar hep sübjektif tanimlar. ziyaretci sayisi artsin, giden gelen olsun diyorsaniz kaliteden ödün vereceksiniz. yok eksiduyurunun ilk zamanlari gibi kardeslik türküleri söylensin, utanmazi arlanmazi aramizda barindirmayalim derseniz sıkı moderasyon, yasak, kayit kuyut yapacaksiniz, o da artik internet caginda nasil olacak.

velhasil, cok kasmayin. entropi diye bir sey var, hersey cözülmeye, bozulmaya, yok olmaya endeksli. su akar yolunu bulur.
0
thewizardofearthsea
(06.07.16)
Ben de nasilsiniz sorularini sevmiyorum. Karili kizli sohbet var gelin muhabbetinden de hoslanmiyorum. Ifsalar da genel olarak umtumda degil. Yani kimseyi gormek icinozel bi cabam yok. Baska baslik olabilir bence de.

Geyigine bir sey yazacagim zaman genellikle gec saatleri bekliyorum ki aktif kullanimla gercek ihtiyac sorularinin onune gecmesin geyik.

Genel olarak google da bogulmadan bana yardimci olan bi site gozuyle goruyorum burayi ve boyle kalmasini tercih ederim. Diger turlu kullanmam.

Kullanici yas ortalamasi bence de dustu ama bu her yerde boyle olacak bundan sonra bence.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(06.07.16)
- işte canım sıkıldığında, evde darlandığımda duyuruya giriyorum, "nabıyonuz gençler", "çok yalnızım şurdayım, içecek kimse var mı", "canı skılan varsa gelsin konuşalım" gibi duyurulardan ilgimi çeken olursa bakıyorum, nadiren yazıyorum, geri kalanına açıp bakmıyorum bile. Ne yayınlanırsa yayınlansın sadece ilgilimi çekenlere bakıyorum.

- forum havasıyla soru-cevap konseptini dengede tutmak gerekiyor bence. Bu "formata" uymayan duyuruların silinmesiyle sağlanamaz, ilerleyen zamanlarda kullanıcılara istedikleri kategorileri filtreleme şansı sunulursa herkes mutlu olur.

- ortak kategoride toplanırsa kategori filtresi ile kolayca isteyen istediği içeriği görür.

- Ekşi duyuru'da zaman zaman "keyfi" denecek kararlar alındı, bir şey olduğu yok, topuğuna sıksa da kör topal gider bu saatten sonra.

Bir de çabalarını, kullanıcıya yaklaşımını "vay anasını" diyerek izliyorum. Sanırım duyuru adına bugüne kadarki en doğru seçimlerden.
0
kimlanbu
(06.07.16)
aychovsky, yanilmiyorsam para almıyorum demiştin işinde gücünde insansın burayı niye bu kadar umursuyorsun? sadece meraktan soruyorum. :P

ben sorduğum soruya cevap alabildiğim sürece diğer insanların ne sorduğu beni hiç ilgilendirmiyor. çok dangalakça bişey görünce "geldi yine tipini sktiğim" deyip geçiyorum. bilmiyorum, gördüğüm kadarıyla bu siteyi compu bile çok siklemiyor. mesela mobil versiyonu berbat bi düzelteyim demedi. durum halihazırda böyleyken bence çok da şeyapmamak lazım.
0
ambrosia
(06.07.16)
Genelde 'Nasılsınız?' duyurularını görmezden gelmeye çalışıyorum, sebebi ise kullanıcı için buranın bir anlamda sosyalleşme/dert anlatma/ günü daha keyifli kılma platformu olması veya buna evrilmiş olması.
Şahsen ise bu duyurulardan hoşlanmıyorum. Buranın asıl amacının bu olduğu kanaatinde olmayışım bir yana, bu ve benzeri duyuruların ve cevapların kimseye bir faydası olduğunu düşünmeyişim, laf olsun torba olsun soruları bunlar benim gözümde.

Bence duyuru bunlara izin veren bir platform olmamalı, günde 3-4 defa nasılsınız, canınız sıkılıyor mu, bu akşam ne yapıyorsunuz sorularının ana sayfayoı kirletmekten başka işlevi olduğunu düşünmüyorum. Ve evet yeni bir başlık açılmalı bunlar için ve o başlık ana sayfada görünmemeli.

Compumaster bir yerde, bir zaman diliminde ''Burada geyik dönmesini istemiyordum.'' demişti bulamadım şimdi nerede. O kadar katı olmamakla birlikte, en azından soru başlıklarının bu yönde olmaması gönlümde yatandır. Buna müsaade eden sorularda altında geyik dönmesine izin veriliyor zaten.

Chat duyuruları: Ahhhhhh! Nefret ediyorum. Hem ilgi budalalığı hem de kendi vaktini geçirmenin yollarını bilmeyen kimselerin buraya sarması olarak görmekteyim bu duyuruları, hiç yumuşatamayacağım cevabımı. Altta chat kısmı varken ve srıf chat amaçlı zilyon uygulama varken buradan chat'e çağırmanın altındaki sebep beni kesinlikle enterese etmiyor, sitede de barındırılmaması gerektiği düşüncesindeyim bu duyuruların. Bir nevi üstü kapalı eş/partner arama olduğunu da düşünüyorum.
0
kaymaktutmayansicaksut
(06.07.16)
-benim için fark etmiyor, ifşalardan rahatsız olmuyorum çünkü nadiren oluyor ve genellikle gece saati olduğu için o sırada çok soru soran duyuru yapan bulunmuyor, kullanımı bence etkilemiyor. ayrıca bir süre sonra da ifşacılar mesajlarını silip gidiyorlar.

-suyu çıkmaz, kullanıcılar bunu istiyorsa buna ayak uydurmak gerekir. aslında bu biraz da ekşibişının kapanmasıyla alakalı, kategorilere bişın konseptinde bir bölüm eklenerek herkeşler mutlu edilebilir.

-duyuru ne yaparsa/yapmazsa topuğuna sıkar bilmiyorum, bence kolay kolay bitmez. compu olsam sülalem raad modunda gezerdim.
0
azizakin
(06.07.16)
Genel kaninin aksine; nasilsiniz, napiyorsunuz sorulari beni cok rahatsiz etmiyor. Zaman zaman cevap verdigim de oluyor. Su 'guzel kizlar bilmem nerde eklesin , sohbete gelin' tarzi duyurular daha cok itici.

Ifsalar da onceden 40 yilda bir yapilirken e iyi tamam diyorduk da suyunu cikarttilar bence. Bunun icin ekstra bir kkategoriye de gerek yok sanki.

Bir de sormamissin ama yukardaki cevaplardan gordum; hepsinden once mobil. Compumaster gercekten niye onemsemiyor anlamıyorum ama her firsatta söylüyorum; sitenin mobil hali berbat. Sunu yazarken bile canim çıktı.
0
fraise
(06.07.16)
"fazla kafa yorarsan, kafayı sıyırırsın, hikmetine fazla şey yapmamak lazim"
binali yildirim
0
yons
(06.07.16)
kesinlikle ve kesinlikle c2.me ve tinychat duyurularının silinmesini istiyorum. kesinlikle. zaten o arkadaşlar duyuruyu açıyor, ilgi görmezse silip birkaç saat sonra tekrar açıyor. tekrar, tekrar ve tekrar tüm kullanıcı hesabını bu tarz duyuruları açmak için kullanan insanlar var. örnek için en recent bkz: secretcode.

bunu daha önce de söyledim ama duyuru genel olarak hep boş muhabbetin döndüğü bir yer oldu. eltim bana kaydı ne yapayım, kız arkadaşım beni eniştemle aldattı ne yapayım, anneme çok kızgınım ne yapayım gibi. her ne kadar birlik ve beraberlik ruhu altında bu konularda öneri yapılınıyor olsa da bilgi ve deneyim paylaşımı yerlerde sürünüyor. duyurunun kitlesinde her çeşit meslek grubundan insan var. bu insanların deneyimlerinden yararlanmak için duyuru açtığınızda tenezzül edip cevap bile vermiyorlar ama cocodancer gelip bir duyuru açsa trollüğü alenen ortadayken hala o duyuru 30 cevapla dolabiliyor. bu noktada bilgi ve deneyim paylaşımlı duyuruların daha öne çıkarılmasına ve geyik konularda fikir alışverişinin ise ana sayfadan kaldırılması gibi önünü biraz kesici bir önlem alınmasına kesinlikle destekçiyim. duyurularıma bakarsanız görebileceğiniz Kadıköy'de spor salonu sorum var. arkadaş, duyuruda herkes sağlıklı yaşam ve GYM diye diye yırtınıyor ama İstanbul'un en ünlü ilçesinde bulunan bir salon önerisi istediğimde 1 tane cevap geliyor. olur mu yahu böyle şey?

kişileri takip etme özelliği getirilebilir. angelus ve arnold'ı, jesterdvine'ı takip ederim ben mesela.

edit: şimdi son cevaplananlar gözüme çarptı da hepsi bilgi paylaşılan konular ama yoğun şekilde duyuruda bulunan herkesin de bilebileceği gibi gerçek bir görüntüyü yansıtmıyor şu anki hal. göt olmam adına özenle düzenlenmiş bir tesadüf gibi açıkçası.
0
ebonni eth atc
(06.07.16)
duyuru'dan ifşaları, nasılsınızları, üstünüzde ne varları çıkarmaya çalışmanız absürt olur, zira bu site sosyal ortamıyla var olan ve ayakta duran bir site. burası günde 100 milyon hit alan, bir gördüğün nicki bir daha görmediğin, sayfayı refresh ettiğinde duyurunun 3. sayfaya kadar gittiği bir site değil. ben aychovsky nickini görünce tanıyorum mesela, kafamda birisi canlanıyor, sırf bu duyuruya cevap veren nicklerden 3-5 tanesini daha tanıyorum, eminim beni tanıyanlar ve hakkımda bir sürü şey bilenler de vardır bunu okuyanlar arasında. burda bir sosyal komünite oluşuyor kullanıcı sayısının azlığından dolayı ister istemez, kullanıcıyı bu siteye çeken de diğer özelliklerinin yanı sıra bu. kabul edin ya da etmeyin, burası bir soru-cevap platformu olduğu kadar sosyal bir platform, bir nevi sanal arkadaşlık sitesi. bu durumda asıl sorulması gereken soru, bu sitenin böyle kalmasını mı istiyoruz, yoksa hit sayısını arttırarak ekşi sözlük gibi dolup taşan, her saniye binlerce yorumun yazıldığı bir sayfa haline mi getirmek istiyoruz? eğer maksat siteyi büyütmekse o bahsettiğim küçük komünite olayını ortadan kaldırmak gerekir evet, kimse zırt pırt nasılsınız ne ediyorsunuz gibi yazılar okumak istemez, fakat yine de ilk adım bu mu, tek eksik bu mu tartışılır. ama sitenin şu haliyle bunlar olmaya devam edecek, engel olmaya çalışmak absürt.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.07.16)
Attention whore luk içeren hicbir duyuruya iyi gözle bakmıyorum. İfşa, gelin dertleşelim duyurulari, gelin bi çay icek, karpuz kesek çağrıları bana itici geliyor. Ha rahatsız olmuyorum neticede bana giren çıkan yok ama hoşlanmıyorum, görmesem daha iyi.
0
piremses
(06.07.16)
ifşaları eğlenceli buluyorum açıkcası her ne kadar bir kere katılmış olsamda, onun haricinde nasılsınız chate bekleriz kısmında da bir problem göremiyorum günde bir yada iki tane açılıyor bunlardan ana sayfa sadece bunlardan oluşmuyor sonuçta.

moderasyonla değil ama teknik olarak kategori takibi olsa çok güzel olur, örneğin giriş yapıldığında ana sayfa kişilerin takip ettiği kategorilerden oluşsa problem kalmaz, böylece kişiler sadece ve sadece ilgili ve bilgili oldukları ile ilgili başlıkları görür falan.

eğer ifşalar için ayrı bir kategori açılacak ise de mutlaka ve mutlaka şu kadar süre içerisinde buradaki başlıklarımı sil gibi bir şey olmalı, evet ifşalar eğlenceli, insanlar kendileri hakkında iyi yada kötü şeyleri duymak isteyebilirler ancak aynı zamanda anonim kalma haklarını da kaybetmemeliler.

1) ne bunlara rağmen varım nede bunları isteyerek varım, ilk ifşa olayını duyduğumda çok şaşırmıştım zira anonimliğe aykırı. (burada anonim değilim ama olsun)
2) her hangi bir şekilde yasak getirilmemeli, ifşa yada hadi dertleşelim başlıkları insanlar için bir şey ifade ettiği için var, her forum yada yardımlaşma platformunda olmayan bir şey bu.
3) ifşalar gönül işlerinde yapılacaktı sanırsam öyle bir karar alınmıştı, belirli bir kategori altına alınabilir diğer kategorilerde ise hadi ifşa var diye tek bir duyuru açılabilir kafa rahatlar.
4) siteyi modernleştiremediği sürece kendi ayağına sıkar gerisinde bişi olmaz diye düşünüyorum.
0
selam
(06.07.16)
Piremses +1 nickinden kiz oldugu belli olan tipler ilgi acligi cekince gelip buraya "ben seks yapiyorum ve ozgur bir kizim" alt metinli sorular soruyor ve bu tarz olaylar burayi avam bir hale getirmekten ote bir ise yaramiyor. Sonra soruyorsunuz burda teknik sorulara cevap geliyordu eskiden, o tayfa nerde? E yok tabi o tayfa zira hormonlarinin etkisiyle gelip burda baslik acip cevap veren insanlar burayi gittikce cop hale getirdiler. Sirf bu yuzden giden bes kisi sayabilirim size. Ifsalar beni rahatsiz etmiyor ama olmasa da olur,notrum. Ama dunyayin kendi etrafinda dondugunu zanneden ilgi aci lavuklar buranin seviyesini dusurenlerdir.
0
bruceandwayne
(06.07.16)
İfşalara eskiden karşıydım, çünkü anasayfadaki floodu çok rahatsız edici buluyordum. Şu anda tamamen nötrüm, biraz kabullenmişlik etkisi olabilir. Kısıtlanması ve sadece isteyenlerin görmesi hali bana daha makul geliyor.

Ama sohbet var, gelin la müzik yayını yapıyorum tarzı şeyleri ben de sevmiyorum. Bunlara rağmen varım diyebilirim o yüzden. Serbestleşirse suistimale oldukça açılır, birkaç gün sonra "ya bir ifşa yaptım yapmaz olaydım x beni sürekli taciz ediyor alın bu da kanıtları" duyurusu açılır, altına birkaç tanesi "siz de çok şeyapıyorsunuz canım kezban gibi cıkcıkcık, cevap vermeseydin giderlerdi yani nolacak" cevabı girer, bunlarla uğraşır dururuz. Ciğerlerini biliyorum zira, tacizciyle empati kurmaya bayılırlar.

Cevap: Ekşi Duyuru aychovsky'nin yaptığı son çalışmayı dikkate almazsa kendi topuğuna sıkar. O çaba beyhude kalmamalı kesinlikle.

Son olarak, buranın sözlüğün geldiği noktaya uğramaması gerektiğini düşünüyorum. Zira oradaki durum ortada.
0
sevgikusunkanadinda
(06.07.16)
Ragemn, yeni kategori, birakin istemeyenler icin görünmez olsunlar orda gönül isleri gibi.

Eksizone ve otobüs kemiklesti, alttaki chatin de kendi kadrosu var, girenler gene giriyor, sürekli yeni duyuru cok cok anlamli degil. Belki sabit bir side bar yapilir, canli tarzi, müzik yayini yapan, chat odalari vs yukari gönür yere konur. Aktif olup olmamasi kullaniciya birakilir. Mesela o odanin modu geldi, live yazar, girerler. Böylece hem kurtulunur, hem cüduyuru chati ve bunlar bilinirnolur. Cünkü duyuru chati bilmeyen yillanmis üyeler var hala.

Mesela yanda kategorilere bir yayin eklenir, altina listelenir. Duyuru seklinde degil, link gibi. Giren merak eden bakar cikar.

Anketler olmazsa olmaz da, gencler gece gene naaaber diyenleri shadow banlamak lazim. Yaaa niye kimse yanit atmiyor desinler, ama aslinda onlar haric kimse duyurularini göremesin. Shadow ban da birkac saat limitli olsun.

Ayni duyuru en az 5 kisiden report alirsa mesela, shadow ban aktiflessin. Ya da ayni duyuru cevap 5 kisiden report alirsa, ya da daha fazla, modu beklemeden isleme konsun.

Strike ile üye banlamanin hala yarari olduguna inaniyorum. Internet özgür bir yer, bu yüzden troller var. Ekside hollowlife stili youve got banned youve got banned diye opraha baglanilabilir, ne shed ne özlen vs kalir geride. Ikci falan da banlanir bu mantikla, ama troll olmayip da troll sanilmasinin nedeni var insanlarin.

Internet etigi diye bir sey var.

Türkler trollüge cok egilimli.

Dediklerim hardcore, ama orta yol bulunabilir, shadow ban bence cok hos, yerinde bir ceza mesela trollere.
0
wiillii
(06.07.16)
Bunlara ragmen varim, notrum.
Ayri bir kategori iyi fikir, her zaman orta yol bulunmasından yanayim.
0
stavro
(06.07.16)
bunlara rağmen giriyorum. 2007'den beri duyurudayım. son 2-3 seneye kadar birçok kategoride en üstlerdeydim, en çok cevap verenler, en çok ispiyon yapanlar vs. önem vererek takip ediyordum burayı. 1 hafta tatile gitsem ve bakamasam, geldiğim zaman en son bıraktığım yere kadar dönüp cevaplıyordum. çabucak silinen duyurular hariç kaçırmıyordum neredeyse.

sonra site dışarıya yaygınlaştıkça ve yaş ortalaması iyice düştükçe, kalifiye duyurulardan çok gönül işleri gelmeye başladı. troll duyurular gelmeye başladı. ben zamanla soğudum girmemeye başladım.

ifşa duyuruları başladı. ilk 1-2 tanesine ben de katılmıştım. iki ifşa arası 7-8 ay oluyordu nerdeyse ve eğlence oluyordu. şu an gelinen noktada neredeyse 10 günde bir ifşa duyurusu görüp duruyorum. yani dün gece 2 soru cevaplayayım diye bi girdim zibilyon tane ifşa duyurusu vardı anasayfada. kapatıp çıktım siteyi.

kendi adıma artık günde 1-2 kez 5 dk bakıp çıkıyorum.

duyuru'nun grafiği aynı ekşi sözlük gibi oldu, tepelerden başlayıp dipleri gördü.
0
xenophobe
(06.07.16)
ebonni+1

bir de yaptığım doğru değil biliyorum; kendimce sık sık çöp duyurular açtığını gördüğüm duyurucuların sonra ciddi bir duyurusunu görüp cevap da verecek durumdaysam "uğraşsın bana ne ya" deyip geçtiğim oldu, hala da oluyor.

böyle çöp gördüğüm duyurular beni duyurudan ve kullanıcıdan soğutuyor. buna rağmen buradayım ama neden derseniz bir şey diyemem çünkü bilmiyorum.
0
ron dennis
(06.07.16)
Öncelikle sık sık nasılsınız diye soran ve nadiren de olsa ifşalara katılan bir yazarım. Eğer problem oluyorsa bu kadar "açmayız kardeş sıkıntı yapma" demeye geldim. Mamafih, bu durumda günde 7453 kez açılan "hangi dizi?" tarzında başlıkları da ben görmek istemiyorum. Bu ve benzeri şekildeki rahatsız olunan örnek sayısı artırılabilir. Böyle bir durumda (ciddi ya da değil) biz bunları görmek istemiyoruz dediğimizde "ama sizin sayınız az" mı denecek yoksa bizim de taleplerimiz değerlendirilecek mi?

Haliyle:
1.soruya cevap: Bunlar yasaklanırsa soğurum.
2.soruya cevap: Bu kadar fazla sayıda insanın böyle bir sosyalleşme ihtiyacı varsa cevap da verilmeli. Ekşi sözlük'ün şimdi geldiği nokta gibi suyu çıkabilir, çıkarmamak adına yol yöntem belirlemek hem modların hem yazarların ortak kararıyla gerçekleşmeli. Bu sayede herkes mutlu olur.
3.soruya cevap: Her nasıl şu andaki kategoriler yetersiz kalıyorsa "nasılsınız,ifşa vb" başlıkların toplanabileceği ayrı bir kategori olursa hem bunları görmek istemeyen duyurucular görmemiş olur hem de bu tip sosyalleşme isteği duyan insanların isteklerine cevap gelmiş olur.
4.Ekşi duyuru bu tip başlıkları yasaklarsa kendi topuğuna sıkar.

Şimdi yukarıdaki eleştirilere "kendi adıma" cevap vereceğim:
1. Mesela ben chat yapmayı seven birisi değilim. Zaten aşağıdaki chat linkini de bildiğim kadarıyla maksimum 20 kişi kullanıyor, onlar da birbirini tanıyan her gün kullanan insanlar. Güzel olsa ya da ne bileyim insanlar gerçekten sizin düşündüğünüz gibi chat yapmayı sevseler 20 değil 120 kişi kullanırdı.
2. Buff'un şu sözlerine tamamen katılıyorum:
Ben Duyuru'yu olduğu hali ile çok seviyorum. Her şeyden eş miktarda var, yardımlaşmadan da sosyalleşmeden de. İnsanların paylaşım isteklerine çok katı ketler vurmadan, kimseyi küstürmeden bu dengeyi korumak gerekli.
3.kaymaktutmayansıcaksüt demiş ki "bunların kimseye faydası yok". İnsanlar burada birbirlerinin halini hatrını sorarak birbirlerinin yaralarına ya da ruhlarına dokunma imkanı buluyor. Bence bu gayet buradaki insanları duyuruya bağlayan ve duyuruyu bir stackexchange ya da yahoo answers'dan farklı kılan bir özellik.
0
rakicandir
(06.07.16)
Gerektiginde duyuru acan, cokca cevap vermeye calisan bir duyuru insaniyim. Gormek istemeyenler icin sohbet-ifsa kategorisinin acilmasi en mantiklisi. Geyik yaptigimiz arkadaslarla da bir vatzap grubu kurduk, bilimden kedilere her seyi konusuyoruz, burayi kirletmiyoruz. Bence cokca geyik yapmak isteyenler de bu yolu izleyebilir.

Duyurunun yas ortalamasinin dustugune dair elestiriler var, cidden bu fark ediliyor ama yapilacak bir sey yok. Internet kullanim yasi dustu, compu ne yapsin?

Moderasyonun bu konularda fazlaca kafa yormasi da takdire sayan. Simdiye kadar sikayet ettigim cogu duyuruya aninda mudahale geldi diyebilirim.

Ozetle, mevcut durumda beni troller haricinde cok fazla rahatsiz eden bir durum yok. Ifsaya falan acip bakmiyorum veya bolca vaktim varsa bakip guluyorum. Kaliteli insanlarin birakip gitmemesi adina oneriler dikkate alinip duzenleme yapilirsa gayet iyi olur.

Cok ekstrem sacmaliklar olmazsa gitmem ben, o sacmaliklarin ne oldugunu da tam olarak bilmiyorum.
0
evrim halkasi
(06.07.16)
Ben bu siteyi bilgi/tecrube paylasimi yapilan bir site olarak gormek isterim; geyik cevrilen, duygusal yalnizligin ve hormonlarin bosaltildigi bir site olarak degil.
Amac bu oldugu muddetce yapilmasi gerekenler belli.
Bu sekliyle devam ederse, ki ciddi bir degisiklik olmasi beni sasirtir, ayagina sikti demem. Aksi olursa iyi yonetildi derim.
0
f_d
(06.07.16)
Topuğa sıkmaktan kastımı açıklayayım; ölü site haline gelmek (ekolay'ın bugünkü durumu gibi örneğin, ilk açıldığında çok popüler olup sonrasında kullanıcılarının ezici çoğunluğunun uğramaması ya da bunun Duyuru versiyonu olarak baktığımızda katkı yapmaması, girmemesi, vb.) ya da kötü bir ün oluşmaması ('Çok bozdu', 'Nerede o eski', vb.) Bu kötü ün konusunda zaten başlamış bir durum var ama şu anda çok büyük bir oranda değil. Bunun genel kanı haline gelmesi topuğuna sıkmaktan kastımdı.

Yazılanlarda aslında ortada olan bir açığı, net olarak gördüm; yönetimin yaklaşımını bilmiyorum mesela. Duyurunun konumlandırma sorunu var; hit-prensip-büyüme-mevcut olanı koruma-içerik yönetimi dengesi açısından nerede olduğu belli değil; daha doğrusu düşünülmüş bir denge yok. Bazı kullanıcılar 'Umrunda değil' diyor, bazıları 'Tek derdi hit' diyor, bazıları 'İçerik kalitesini düşünüyor' diyor; ben bu düzlemde compumaster'ın gözünde Duyuru'nun nerede durduğunu hiç bilmiyorum. İçerikle ilgili konuşmuşluğumuz vardır ama büyüme veya mevcut olanı koruma ile ilgili hiç konuşmadık. Bu ortaya çıkartılması gereken bir şey. Yanlış olmasın; derdim yasaklarla veya kurallarla değil de, tamamen 'Hacı, biz ne yapıyoruz? Olayımız ne?' sorusuna cevap bulmak sadece.

Para almıyorum siteden. Bu çalıştaysal işleri parayla yapıyorum uzun bir süredir, daha doğrusu parayla yapan ekibin bir parçasıyım (gerçi aralar verdim, sürekli değil ve ana işim de değil zaten) ama bunu da siteye para karşılığı yapmıyorum. Niye uğraşıyorum? Gerçekten ben de bilmiyorum. 'Şu şu olabilir' diye nedenler yürütüyorum. Çözülmemiş, analiz edilmemiş şeyler rahatsız ediyor, dürtüyor; meslek hastalığı olabilir. Bir de burası hayatımın bir kısmını geçirdiğim bir yer, katkıda bulunmak istiyorum. Bir de modere etmesi kolaylaşsın ve net olsun diye olabilir, neyi ne yapacağımızı bilemiyoruz bazen; bu açıdan katkı sağlayabilir.
0
🌸aychovsky
(06.07.16)
Neredeyse 10 yıldır duyurudayım. Herşey kararınca güzel. Yukarıda denen çoğu şeye katılıyorum.

Ama burası bir soru sorup cevap alma sitesi olarak kalmalı. Çeşitli mastürbasyonlara veya tatminlere aracı olmamalı. O amaçla açılan sorular veya duyurular için kararınca güzel diyemiyorum.
0
jesterdvine
(06.07.16)
O silinsin, bunu sevmiyorum diyen arkadaşlar kendi duyuru sitesini açsın bence. Neyin egosu bu, toplumdan bu kadar üstün görmek nedir kendini. İfşalar, sohbet istekleri, arkadaş bulma sohbet etme istekleri gayet insani. Biz bu yola baş koyduk, duyuru hedef 2023 muhabbeti ile formatı bu kadar kollamak niye. O eski nesil yok işte.
Ekstra duyuru tipi koyulur ve de ayarlar sekmesine görmek istenilen duyuru tipleri işaretlenir bir kez. Olur biter. Bition da otomatik olarak ifşalar görünmüyordu misal. Ayarlardan açıyorduk. Modlara en fazla duyuru taşımak düşer.
0
hasmetizm 2046
(06.07.16)
kaymaktutmayansıcaksüt'ün duyurusuna da cevap vermiştim, gerçi hoş karşılamayanlar oldu ve cevap niyetine sayılmadı.

Ben ifşadan rahatsız değilim ama sıklığından rahatsız olabilirim. 2 ayda bir falan gece olabilir. "İfşa" mekanizması bombardıman şeklinde çalışıyor, yani ayrı bir kategori açarsanız sürekli bir hal alacağını düşünmüyorum. Duyuru bu "ifşa" mevzusunu illa bünyesine katacaksa bunu gelenekselleştirerek yapabilir, mesela çift ayların ilk cumartesi gecesi 1-5 arası serbest olsa ilginç olabilir (olmaya da bilir :)


Şimdi düşündümde, "Nasılsın?" duyuruları ayrı bir kategoriye sokup kendi içine hapsedilemez. Çünkü zaten bu duyuruyu açanın amacı ilgiyi üzerine toplayıp mümkün olduğunca fazla kişiye ulaşmak. Bu yüzden chat i kullanmıyor, buraya açıyor duyurusunu. Herkese haftada 1,( belki günde 1) hak verilebilir. Bazı kullanıcılar günde bir kaç kez açıyor bu çeşit bir duyuruyu.

Bu tarz şeyler sert bir şekilde yasaklanırsa topuğuna sıkmış olur. Çözüm yasaklama olmamalı, duyuru kendi bünyesinde dönüştürerek bir yol bulmalı. Ben şuanki ve evrildiği haliyle seviyorum duyuruyu.


Bahsedilmemiş ama;
Kişisel olmayan ve anonimliğe zarar getirmen duyurular en az bir gün silinememeli. Kesin bi cevabı yok ama, yorum getirerek bir çözüm sunuyorsun, akşam sonucuna bakarım diyorsun ama çoktan silmiş gitmiş bile. Senin cevabın mı, yoksa senden sonra başkasının cevabı mı çözüm oldu belli değil. Yada çözümü zahmetli ve emek isteyen bir soruyu derlemiş toplamış birisi yanıtlamış, sen de favırilere ekliyorsun akşam bakarım diye ama yok. Aynı soruyu sorsan bile ya konunun ehli denk gelmiyor yada (haklı olarak) uğraşmak istemiyorlar bir daha. En sinir olduğum kullanıcı bunlar.


Cevabı google aramasında ilk sırada çıkan sorular. Bunun için şöyle bir çözüm olabilir. Mesela donanımhaber'de bir başlık açarken sayfa ikiye bölünüyor ve sağ tarafta başlığınız bir arama motorunda otomatik olarak aranıyor ve sonuçlar getiriliyor. Böyle bir sistem olursa çoğu sorunun cevabı kullanıcının karşısına çıkacaktır.

Ayrıca, mobilite, mobilite, mobilite
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(06.07.16)
Unutmuşum, ekleyeyim.

Mobil site zaten Duyuru'nun en büyük sorunu. O zaten inkar edilemez. O göz önünde. Buraya yazmadım diye unuttuğumuz sanılmasın. Burada yapılan sorunları parçalanarak atomik atomik ayrıntıların tartışılması.
0
🌸aychovsky
(06.07.16)
Şimdi aklıma geldi bunlara ek olarak sözlük yazarları dışındaki alımlara belki bir kısıtlama ya da kota getirilebilir. Böylece çöp hesaplarla dolması önlenebilir duyurunun. Bazı insanların 3-5 tane kullanıcısı oluyor. Birinden normal yazarken diğerinden trollük yapabiliyor.
0
buff
(06.07.16)
Ifsadan, gelin konuşalım, Nasılsıniz tarzi duyurulardan rahatsiz olmuyorum. Hatta bir community oluştuğu icin insanlar bu tarz istekleri daha rahat paylaşıyormus gibi geliyor.

Trollere çözüm bulmak daha öncelikli bence. Nasil olur bilmiyorum.
0
dafuq
(06.07.16)
Chat duyurularino gormuyorum bile. Ifsa da bazen eglenceli oluyor ama dunkunu hic merak etmedim bile. Bu nedenle kategori konusuna +1 diyorum. Bazi ifsalar hakkaten efsane :) chat de sikilmis elemanlar aciyo falan diye dusunuyorum. Cop "naber" duyurusu acmaktansa chat duyurusu daha mantikli bence
0
la noix
(06.07.16)
Cevaplari simdi okudum da genel olarak geyikli sorulara cevaplar cokken uzmanlik isteyen sorulara cevap gelmediginden bahsedilmis

Benim uzmanlik alanimla ilgili soruya cevap verdigimde arkamdan gelen sari cizmeli mehmet aganin hakarete varan laflarini gormemek icin ben artik medikal sorulara pek cevap vermiyorum. Cok ozel bir durumsa ozel mesajla yaziyorum yazacagimi. Eminim benim gibi baska arkadaslar da vardir. Hani cuvaldizi kendimize batiralim once
0
la noix
(06.07.16)
Bu arada la noix +1 diyorum.

Bildiğim konularda cevap vermeye çekiniyorum çoğu zaman. Daha doğrusu kimseyle ugrasmak/ tartışmak istemediğim cevap vermemeyi tercih ediyorum zira o konuda 3-5 şey bilen biri bile uzman edasıyla gelip sizin cevabınızi eleştiriyor. Ha eleştirir ona da sözüm yok, belki ben yanlış ifade etmişimdir ya da yanlış anlamisimdir ama çoğu zaman bu eleştiriler ağır hakaretlere ve laf dalaşına varıyor. Dolayısıyla ben de cevap vermiyorum. Yabancı dilde bir kelime ya da ne bileyim yemek tarifi vs için insan hiç tanımadığı birine hakaret eder mi ya? Edermiş, bunu da duyuruda gördüm.
0
fraise
(06.07.16)
ben daha cok senin bu duyurularindan sikildim aga. no offence. hayir soruyorsun tartisalim diyorsun, tartisiyoruz, bir sey oldugu da yok. bir sey olsa yine gam yemeyecegim.
0
baldur2
(06.07.16)
acemi +1
0
gündüz m
(06.07.16)
ben daha cok senin bu duyurularindan sikildim aga. no offence. hayir soruyorsun tartisalim diyorsun, tartisiyoruz, bir sey oldugu da yok. bir sey olsa yine gam yemeyecegim.

edit: demem o ki, su akar yolunu bulur. oluruna birakmak gerek, oyle evrimlesiyorsa demek ki insanlar oyle istiyor veya hallerinden memnunlar. Disaridan yapay mudahale daha kotu sonuclar dogurabilir. ben rahatsiz degilim, ilgimi cekenleri okuyorum, ilgimi cekmeyenleri okumuyorum. herkesi ayni anda memnun etmek mumkun degil bence.
0
baldur2
(06.07.16)
Özellikli sorulara cevap gelmediği doğru. Ben de bilgi gerektiren sorularıma cevap alamıyorum. Bol bol geyik yapılıyor. Soruyu sorana saldırılıyor. Eskiden sorularımı gönül rahatlığıyla sorardım. Şimdi zaten bilen yoktur diye yazmaya bile uğraşmıyorum.

Sohbet muhabbet soruları, ifşalar vb. canı sıkılan kategorisine konabilir. Gerçekten cevap bekleyenler arada kaynıyor.

Aynı sorular bir milyon kere soruluyor. Yarım yamalak bilgilerle tekrar cevaplanıyor. Aynı insanlar soru soranları yanlış yönlendirip duruyorlar. Bilmedikleri konularda ahkam kesiyorlar. Kullanıcı kalitesi gerçekten düştü. Bunu da sözlük dışından gelenleri sınırlandırarak çözebileceğinizi düşünmüyorum. Sözlük ne ki oradan gelen ne olsun.

Moderatörler olarak gözünüze çarpan troll tipleri bir süreliğine karadelik gibi bir kategoriye atsanız, sadece ciddi soruları onaylanıp ana sayfaya gelebilse güzel olurdu bence.

Compumaster mobil ara yüzü korkunç. Sen de biliyorsun. Bari mesaj gönderilebilsin.

Son olarak teşekkürler çabalarınız için.
0
Lim5
(06.07.16)
:)) Piii, daha birkaç şeyi daha tartıştıracağıdım, sonuca ulaşmamış yerler var. Daha bunlardan sonuç çıkmadı ki! Daha bunun çözüm önceliklendirmesi var ama hepsini yapmayacağım zaten. Yeni kategori olaydı, ona atardım. Normalde bu işi cuma+haftasonu, sabah 9 - gece 11 arası, kısa aralar ve yemek araları ile çalıştırarak yapıyoruz. Onun özeti 10 cümle çıkıyor. O 10 cümlenin de 2'si, 3'ü uygulanıyor.
0
🌸aychovsky
(06.07.16)
Sacma sapan duyurularla,merhabalarla ,ifsalarla ilgili problemim yok.nasilsiniz yazan herhangi bir duyuruyu genelde acmam,yapan kisilerde genelde belli,chate gelsenize diyenleride hic acmadim,kisaca ilgilenmezseniz sadece orada dururlat.ama bunun duzenli tekrarlaniyor olusu,bpyle bir ihtiyac oldugunu gosterir,seni ilgilendirmiyordur,sen kuantum teorisi sorusu var mi bi bakayim eksiduyuruda dersin adam sohbet duyurusu var mi diye gelir.genelde de uf bu ne ifsasi bu ne duyurusu diyen arkadaslarin nikleri hic tanidik gelmiyor,buralarda surekli takilmiyor gibiler,bir asinalik yok.arada diyorumya astronot gibi diye,cok adam var boyle burada,bilhassa ekside.neydi o bizimkilerdeki yonetici gibi.hep bi rahatsizlik hali.raad degiller.

Ifsa ayri bir kategori,benim hosuma gidiyor eglenceli,bazen cismini merak ettigim kisilerde oluyor,cok sasirdiklarimda.gayet hos,birbirlerine yurusun insanlar ama sorun buff un da dedigi gibi buradaki komunite gitgide daraliyor,ve eli uckurunda yazan adam kadin sayisi bariz gorulmeye basladi ve bu rahatsiz edici.

Oldukca uzun zaman burada olunca ,her yerde oldugu gibi,odunun teki degilsen yakinlasmalarin oluyor,benimde oldu,bir tanede cok seker kizla tanistim,cok eglendik beraber ama bunun disinda kiz dildo sormus dur ben suna bi dm den kayayim bakim ne olacak kafasi cok yayildi,yarak,meme fotolari girla gider hale geldi.bu hos degil.daha da hos olmayani birine yuruyup ,yuz bulamayip ,ustune oynayanlar,degisik bir terbiyesizlik turu.cokca var.

Kapilarin kapali olmasi bu konuda dezavantaj,herkesin rahatca uye olabildigi bir ortam olsa cesitlilik artacak.adam birsey merak ediyor,googledan geliyor dur bir sey daha sorayim dediginde abi para yatir.niye yatirsin abi,yemisim diyip gidiyor.parayi yatiranin cogunlugu buranin bebeleri iste,attigimiz tas urkuttugumuz kurbagaya degmiyor,ayni kisiler soru soruyor ,ayni kisiler cevap veriyor,artik gelecek cevabi bile tahmin edebiliyorsun.

Bu kadar uzun yazmaya,care aramaya pek gerek yok esasen.ortadaki tek gercek bir donem eksisozluk cogzel gelsene durumlarindayken ,bos vakitte cokken yapilmis guzel bir araba eksiduyuru.yapildigi kadariyla ,eksininde gaziyla yokus asagi gidebildigi kadar gidiyor.gittikce eskiyor,asiniyor ama yapan edenler artik baska bir hayatta,aile,is,guc buraya ayirabilecek bir vakit yok.enerji yok.burada eglenemiyor artik adam,yorucu bir yuk haline gelmis,kendi masarafini cikartip kor topal yuruyen bir site haline gelmis durumda.

Yani ismini bu ara cok gordugum sergerde nin dur ben bi kod yazayim,trollerden rahatsiz olanlarin feryadini duyan selam in ekmek arasi beyaz peynir yapar gibi alin size trollsavar diye bir kac dakikalik cozumlerinin enerjisi aci ama gercek compuda kalmamis durumda.adamin isi gucu buraya vakit ayirmasina mani.buraya agirlik verse diger isinden kazandiginida kazanamayacak.bu yuzden gozardi etmesi gerekiyor.buraya ucretli bir eleman olsa ,oyle bir para kazanmiyor,sadece enerjisi vakti bol birileri el atsa,duzgun bir mobil olsa ne guzel olur ama compu yeterince buralarda olamadigi icin bu kisiler kim olabilir,burada eli ingiliz anahtari tutan kimler var bilinmiyor.oysa eksistatsi yazan mc delta yi ilk burada gormustuk,subetha oldu,sonra ayni ugrasmaya degmeme,vakitsizlik,daha onemli isler,yazdi birisi alsin ama olmadi.ahoy var bu son acigida goren arkadas ama haberdar olmak buralarda olmak lazim gibi.

Eksiduyuru bu haliyle kendi kendine gidebildigi kadar gider,finalde bi kaldirima yanasir durur,bu cepheden boyle gozukuyor.
0
duptıs
(06.07.16)
Bu arada duptıs para yatırma olayına girmiş ben de onunla ilgili bir şey söyleyeyim.

3-4 yıl önce burada abuk subuk duyurular açıp soruya cevap vermeyip gırgır yapanlardandım. Banlandıkça inadına üyelik alıyordum, yaşım da nispeten küçüktü. 3-4 yılda nirvanaya vardım demiyorum tabi ama durum bu yani.

Bence birkaç tane trolün tekrar tekrar hesap açmasını engellemek için para yatırma önkoşulu getirmek duyuruyu çok kısıtlıyor. Bu biraz daha nezih bir ortam yaratıyor olabilir (neyi nezih diyeceksiniz belki ama yine de bir nebze iyileştiriyor ortamı) ama siteyi neredeyse sadece ekşisözlükçülere sınırlıyor. Bağış yapma işi çok güzel fikir ama en basitinden havale için bile bir süre beklemek gerekiyor, sonra compumaster'ın mail'inizi görmesini bekliyorsunuz, anca üye olabiliyorsunuz. O zamana kadar üye olmayan birinin soruyu soracağı da kalmıyor soruyu sormanın genelde bir anlamı da kalmıyor.

Böyle bir sistem kalacaksa en azından üyeliksiz onaylı anonim soru sorma getirilmeli. Yani üyeliği olmayan biri soru sorabilmeli ve bu moderatörlerden onay aldıktan sonra yayınlanabilmeli.

Hatta anonim soru sorma veya cevap verme (cevaba çok da gerek yok bence) üyelere de getirilmeli, yine onaylı bir şekilde. Üyelere anonim duyurunun aciliyetiyle ilgili bir seçenek sunulabilir, bu da moderatörlerin onaylama işini kolaylaştırır ayrıca. Aciliyet olayını kötüye kullananlara da uyarı veya ceza verilir.
0
Adramelekhh
(06.07.16)
bu arada ben de üyelikteki bağış olayının siteyi baltaladığını düşünüyorum. troll gelir diye böyle bir kısıtlama koymak çok saçma, troll gelsin, trollün bir zararı yok ki. asıl zarar kaliteli insan eksikliğinden geliyor. ben hatırlıyorum 2-3 sene öncesine kadar ekşi kullanıcısı olmayan doktor, avukat, akademisyen vb. mesleklere sahip, birçok alanda soruya nitelikli cevaplar veren yazarlar vardı burda. yeni üye alımını kısıtladıkça bu tip insanların gelmesini de imkansızlaştırıyor site. troll gelirse gelsin, kurallara aykırı bir şey yaparsa banlarsınız gider.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.07.16)
- Kısmen bunlara rağmen varım, kısmen bunları da isteyerek varım.

İfşa konusu: Soru içermeyen ifşalardan hoşlanmıyorum açıkçası (topluca çocukluk ifşası yapmıştık, o çok tatlıydı, ama şimdi bahsettiklerim bireysel ifşalar). Ben de yaptım ifşa, ilki 3 sene kadar önceydi, "bana hangi mesleği yakıştırdınız" diye sordum, geçenlerde ikinci ifşayı yaptığımda da "beni bir oyuncuya benzettiniz mi/hangi role yakıştırdınız" diye sordum. Bu sorularımın ikisi de kendimi göstermekten ayrı bir amaca hizmet ediyordu. Kendini göstermek isteyeni de anlıyorum, ama bu site "dating" sitesi olsa, bu amaca da hizmet etse kullanmam. Hani insanlar ortak ilgi alanları hakkında sohbet ederler, ifşada ya da zirvede birbirlerini beğenirler bir yakınlaşma olur o ayrı, o gayet doğal ve kendiliğinden olduğu için de tatlı bir durum. Soru içermeyen, kendini göstermek dışında bir amacı olmayan ifşalardan hoşlanmıyorum kısacası. Güzelsin/yakışıklısın, çirkinsin, ee? Yani? Neye hizmet ediyor bu? İfşa konusu için yazacaklarım bu kadar. :)

Nasılsınız duyuruları: Olmasa da olur bence, ama rahatsızlık vermiyor bu duyurular.

Chat duyuruları: Çok itici buluyorum. Kahve içme duyuruları oluyor ya hani, onlar daha samimi bence. Biriyle konuşmaya ihtiyacın varsa yakınlarda biri var mı buluşmak isteyen diye sor, istekli olan varsa buluş. Ha bir derdin varsa, içini dökmek istiyorsan, tavsiye istiyorsan zaten duyuru buna da hizmet ediyor, kullan. Havadan sudan konuşmak üzere yazışmak için duyuru açılmasını mallık olarak görüyorum.

- Ayrı bir kategori altında serbestleşebilir. O kategori için de kurallar belirlenerek suyunun çıkması önlenebilir. Zamanı yakalayıp yakalamaması duyurunun yardımlaşma amacına hizmet eden bir kaygı değil diye düşünüyorum.

- Bir kısım kullanıcının taleplerini karşılar hale gelir, bence büyük çapta bir birikme olmaz.

- Burası öncelikli olarak bir sosyalleşme sitesi gibi işlemeye başlarsa asıl amacı ortadan kalkacağı ya da ikinci plana atılacağı için kendi topuğuna sıkar bence; ama o halde daha popüler olur mu orasını bilemem.

Ek olarak: Hukuk sorularını yanıtlamayı bıraktım ben de diğer arkadaşların da belirttikleri sebeplerden. Bedavaya danışmanlık yap, üzerine de azar işit. Oldu.
0
whimsical
(06.07.16)
Duyuruda beni rahatsız eden tek konu mobil'deki eksiklikler,hatalar.

Bunun dışındaki hiçbir şeyden rahatsız değilim.İsteyen istediği gibi takılsın :)
0
turkuaz
(06.07.16)
duyuru, sosyal medya hesabı gibi olmamalı. yardım/istatistikler bölümünde, küçük bir gittigidiyor, küçük bir teknik servis vs. yazıyor. ama görünen o ki küçük bir instagram, küçük bir facebook eksik kalmış.

bir de, duyuru açıp, x kişisine kılım, ben duyuruyu bırakıyorum, zayıfladım, tesisatçi olan mesaj atsın gibi, cevap verilemeyen anlamsız duyurular da olmamalı.

bırakmayın geçmesinler, bırakmayın yapmasınlar.
0
rheia
(06.07.16)
Daha önce açılan konulara da yazdım ve hem compumaster'ın ne yapmak istediğine karar vermesi gerektiğini yazmıştım, hem de reddit'teki "Bu ciddi bir konudur" özelliğinden ve codebase'i başkalarına açıp yönetebileceğinden bahsetmiştim.

Compumaster uzun bir yazıyla ne yapmak istediğini aktarmadan devam etmeyi anlamsız buluyorum artık, bir şekilde bu konuya dahil olmadıkça hiçbir tartışma işe yaramayacak. Üzerinde düşünüp mü yazar, bir gün ve saat belirlenip orada mı tartışırız bilmiyorum ama aracıların aradan çıkması lazım artık.
0
montreal
(08.07.16)
Quora'nın Türkçe alternatifi olmalı bu site. Ciddiyet elden bırakılmamalı. Olabildiğince katı olunmalı.
0
ThomasJefferson
(08.07.16)
belki görece yeni olduğumdan nasılsınız vs gibi duyurular canımı sıkmıyor, bazen hiç açıp bakmıyorum bile bazen de çok komik şeyler yazılıyor cevaplara, okuyup gülümsüyorum. ifşaya da henüz denk gelmedim, yapılsa sinsi sinsi bakar eğlenirim.

duyuru bence evrimleşsin, yani bir şeyi NAYN GÜLLÜŞAH diye diretmek neden sevgili aychovsky? bırakın ayrı bir kategoride takılmak, eğlenmek serbest olsun. canı isteyen bakar, istemeyen işine bakar. suyu çıkacaksa da ayrı bir kategoride çıkar, belki o kategoriye ayrı modlar atanır çöplüğün horozu belli olur, sizin de başınız çok ağrımaz. teknik olarak bilmiyorum olamaz mı? burdan bakınca olabilir gibi.

duyuru mobili düzeltse havalanır, uçar. söyleyeceklerim bu kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(08.07.16)
bahsettiginiz duyurular ayri bi kategori olsa daha guzel olur evet.
(simdiki kullanimda gonul isleri anasayfada degil sanki. anasayfa daha temiz ve guzel,bu kategoriler gorunmese daha da guzel olur)
ama kimisinin de kullanimi bu yonde. onlar bi kategoriye toplanip gorunmemesinden ne kadar memnun olur bilmiyorum, tahmin edemiyorum, sayilari ne kadar, bu onlarin kullanimini nasil etkiler elimde veri olmadigi icin bi fikrim yok.

simdi sorulariniza net bi cevap olmyacak belki ama benim soyle bi eksiduyuru platformu hayalim var;
belli kategorileri ya da hashtag'leri subscribe edebilsek, sadece o kategoriler gozukse, onlardan notification alsak, o konuda sorulan sorular da bildirimle gelse daha derli toplu bi kategorilendirme ve hashtagler ile muthis verim aliriz gibi geliyor. bu benim kullanimimi arttirir mesela. ama tabi bu sitenin designini buyuk olcude degistirmek olabilir. bu sekilde daha kaliteli icerik uretilebilir diye dusunuyorum.

gerci bilmiyorum. eksiduyuru'da kaliteli icerik uretiyor ve bu ihtiyac karsiliyor mu? bunu bi dusunmek gerekiyor. bu sorunun cevabini net olarak veremiyorum. siz ne dusunuyorsunuz? insanlar ne yonde kullaniyor bu cok onemli topuguna sikmasi meselesinde.

ARKADASLAR BIDE BENIM SORULARIMA CEVAP VERIR MISINIZ YA? kaliteli icerik uretiliyor mu diye soruyorum ya su cevabimda.
mesaj yoluyla da olur. kullanicilar nasil dusunuyor, merak ediyor ve yorum bekliyorum.
0
sergerde
(08.07.16)
bition geri açılsın
0
sameidiot
(08.07.16)
bayram günü tartışılmış çok ayıp olmuş, hepsini nasıl okuyalım şimdi :(

ben duyurunun quora güvenilirliği ve işlevselliğinde devam etmesini isterim, nasılsınız tarzı en fazla soruyu sorana faydası olan duyuru/soruların bu işlevselliği baltaladığını düşünüyorum. ben de geyik yapıyorum evet ama yapabildiğim için yapıyorum çünkü duyurunun ekseni oraya kaydı ve araya karışıyorum. eğer bunu engellemezseniz git gide herkes buna kayacak, kaymayanlar ise ne boktan ortam diyip gidicek. geyiğin kime ne zararı var istemiyorsan okuma diyeceklerin bunu göz önünde bulundurması lazım, psikolojik olarak bile uzaklaşma-dışlanma hissi yaratıyor geyiğe katılmayanlarda. ya da katılıyorsun işte, sosyal bi varlığız "ben de nişantaşı çocuuuyum beni niye almıyisünüz arağuza" diyoruz. bunun sınırını çizecek olan yönetim, geyik yapmak için bir sürü mecra var ama işlevselliğini koruyabilmiş soru/duyuru sitesi hiç yok. zaten bu kadar "güvenilir" olması da bu işlevselliğe bağlı, kimse buraya "aa ne güzel geyiği varmış" diye gelmiyor.

git gide geyiğe dönerse benim için de anlamı kalmaz, evet. beni kaybetmek duyurunun halihazırda ayağına sıkmanın en pratik hali olacağına göre...
0
baba jo
(08.07.16)
Hahah compumaster hiç şaşırtmıyor ya. Hiçbir şey değişmedi elbette.
0
montreal
(25.06.18)
Arada böyle insan heyecanlandırmak iyi oluyor :D
0
bir ileti paylastim
(26.06.18)
Sitesine yaptığı çetinde kendi bilgisi dahilinde ortamda şantaj ve benzeri cinsel içerikli bir ton alçaklık ve suç işlemiş bir adamı moderatör olarak tutuyor compumaster, hala hesap aktif, şantajcının keyfi kullanımına bırakmış.

Ne bekliyordunuz? Compumaster amerikada ve çocukları var, tabii ki bu kadar meşguliyetin içinde böyle şeylerle uğraşamaz.
0
Adramelekhh
(16.12.18)
(6)

İngiliz edebiyatı kitap önerisi

tiksinmedenuyanmak
Altlardaki duyurudan fark ettim ki çok az İngiliz edebiyatından eser okumuşum. Okumayanı dövüyorlar dediğiniz eserler neler? Önerilerinizi bekliyorum.
Altlardaki duyurudan fark ettim ki çok az İngiliz edebiyatından eser okumuşum. Okumayanı dövüyorlar dediğiniz eserler neler? Önerilerinizi bekliyorum.
0
tiksinmedenuyanmak
(03.07.16)
Dorian grayin portresi
0
EasyTiger
(03.07.16)
terry pretchett in herhangi bir discworld kitabi. orjinal dilinde okuyun. bayaaaaa uzun bir seri ve farkli dallari var o yuzden baslangic tarzinda birsey istiyorsaniz sankin color of magic ile yani yazarin ilk kitabi ile baslamayin. mort var onun yerine mort u okuyun. size discworldu sevdirecek bir kitaptir. ben de ondan basladim.

douglas adams - otostopcunun galaksi rehberi. en azindan ilk kitap sadece. okumayani dovuyorlar.
0
charlotte blanc
(03.07.16)
Bunu okumuş olma olasılığın fazla ama george orwell'dan 1984 ve hayvan Çiftliği.

Ayrica harry potter
0
nundu
(03.07.16)
james joyce okumazsan ve ben görürsem döverim. eser ayırt etmem, hepsini okumuş olman lazım kurtulmak için.
0
baba jo
(03.07.16)
agatha christie,
arthur conan doyle
james joyce
0
tahtelbahir
(04.07.16)
viktoryan dönemi yazarları güzeldir mesela.

thomas hardy, jane austen, bronte kardeşler öyle gidiyor.
0
belirsiz biri
(04.07.16)
(7)

Buffon

etki
Buffon a basın toplantısında sormuşlar. Siz mi iyi kalecisiniz neuer mi. Buffon ne demiş?(Orda yayın kesildi duyamadım)
Buffon a basın toplantısında sormuşlar. Siz mi iyi kalecisiniz neuer mi. Buffon ne demiş?

(Orda yayın kesildi duyamadım)
0
etki
(03.07.16)
Neuer demiş. Çünkü o hiç gol yemez adı üstünde no yer.

Küfürler beddualar alınıyor.

İşlem tamamlandı.
0
feel the blanks
(03.07.16)
507
(03.07.16)
onu bilmiyorum da bi ara; "şu an dünyanın en iyi kalecisi neuer mi yoksa courtois mi?" diye bi soruya "ben daha futbolu bırakmadım ki?" diye cevap verdiğini duymuş idim.
0
reso aga
(03.07.16)
feel the blanks olm sözlükte neuer in başlığında 7 kez aynı muhabbeti yabmışlar. yetmedi mi
0
shotgunwoman
(03.07.16)
feel the blanks ben sözlüğü takip etmiyorum kardeşim o yüzden okuyunca güldüm, teşekkür ederim geceme gülümseme kattığın için.

buffon demiş ki "oğlumla penaltı atışırdık oğlum no yer olurdu ben zaza" :(
0
baba jo
(03.07.16)
ne cevap verdi bende bilmiyorum ama orada yayin kesilmedi, sadece spikerin beceriksizligi; konusmayi tamamlayamadi, southpark sessizligi oldu 1-2 sn
0
jedilance
(03.07.16)
@jedilance

Hahaha, yayın kesilmemiştir zaten, benim yayınom kesildi onı kast etmiştim, internet izliyodum da :)

Ama demek bişey demedi uani spiker sonunu bağlayamadı ha :)
0
🌸etki
(03.07.16)
(3)

Bocek sorusu

la noix
Az once mutfakta cok hizli ilerleyen, kahverengi, 1 parmak bogumu kadar olan bi bocek gordumBiz bu eve yeni tasindik. Tesisat mesisat her sey degisti, kaloriferler vs degisti. Evde kalan bi 4 duvardi oyle diyeyim. Simdi bu bocek disardan mi girmistir yoksa ilaclanmasi gereken turden bi bocek midir?R
Az once mutfakta cok hizli ilerleyen, kahverengi, 1 parmak bogumu kadar olan bi bocek gordum

Biz bu eve yeni tasindik. Tesisat mesisat her sey degisti, kaloriferler vs degisti. Evde kalan bi 4 duvardi oyle diyeyim.

Simdi bu bocek disardan mi girmistir yoksa ilaclanmasi gereken turden bi bocek midir?

Resim atmayin lutfen icim kaldirmicak
0
la noix
(02.07.16)
ilaçlamaya henüz gerek yok, gecenin bi yarısı yavaşça mutfağa basın yaptığında 3-4 tane gördüysen ilaç zamanı gelmiş demektir. detan'ın tablet kutucukları var, köşe başlarına ve buzdolabı arkası çamaşır makinesi arkası gibi gizli yerlere koyarsan sonuç alırsın. bundan bahsediyorum.
www.laleli.com
0
baba jo
(02.07.16)
hocam ne olur ne olmaz ilaçlayın. Evi bir sararsa kurtarması çok zor.
0
zimbirik
(02.07.16)
Hamam bocegine antenleri disinda benziyordu. Bi cesaret fotolara baktim :( agaclik yerde oturuyoruz cesitli bortu bocek oluyor ama tezgahin ustunde gorunce ilk defa bu kadar panik yaptim :/

Gidip yeminden alcam bugun yine de
0
🌸la noix
(02.07.16)
(7)

Sporcu yemeği tavuk

maxc
Hani sporcular anlatıyor ya şu kadar kilo tavuk göğsü yedim falan diye. Ucuz olduğu için mi tavuk yiyorlar yoksa kırmız et yağlı falan mı?
Hani sporcular anlatıyor ya şu kadar kilo tavuk göğsü yedim falan diye. Ucuz olduğu için mi tavuk yiyorlar yoksa kırmız et yağlı falan mı?
0
maxc
(01.07.16)
(bkz: protein)
0
baba jo
(01.07.16)
ucuz + yüksek protein
0
freetakilir
(01.07.16)
ucuz ve yağsız protein. saf protein neredeyse. keşke saman gibi olmayaydı ah (o zaman neden yağsız olsun Di mi)
0
no christ requires
(01.07.16)
Kırmızı et saf protein değil o Zaman. Doğru mu anlamışım?
0
🌸maxc
(01.07.16)
Ucuz diye tüketiliyor. Yoksa kırmızı etin içerdiği protein ve kreatin gibi değerli maddelerin yanından geçemez içerik olarak.
0
angelus
(01.07.16)
bodybuildingte en son tercih edilendir..öncelik kırmızı et, sonra hindi sonra tavuk gelir..

Has sporcu yemeği antrikottur.Ancak kilosu 55-60 tl
0
ıch will
(01.07.16)
angelus ve ich will +1
ucuz olduğu için tercih ediliyor yani. yoksa 1. seçenek kırmızı et.
0
xenophobe
(02.07.16)
(24)

en son neye mutlu oldunuz?

matilda
sabah işe gelmek üzere giyinirken ne zamandır giymediğim bi kot pantolonu giyeyim dedim. bi baktım cebinde tam 100 tl. hiç para kaybettiğimi falan da hatırlamıyorum. tam ay sonu maaşı da almadım daha. saçımı boyatcaktım paraya acıyodum para geldi. çok mutlu oldum. siz böyle neye mutlu oldunuz en son
sabah işe gelmek üzere giyinirken ne zamandır giymediğim bi kot pantolonu giyeyim dedim. bi baktım cebinde tam 100 tl. hiç para kaybettiğimi falan da hatırlamıyorum. tam ay sonu maaşı da almadım daha. saçımı boyatcaktım paraya acıyodum para geldi. çok mutlu oldum.

siz böyle neye mutlu oldunuz en son? böyle ufak şeyler olursa daha minnoş olur.
0
matilda
(01.07.16)
hatırlamıyorum bile. ne biçim hayat aq.
0
himmet dayi
(01.07.16)
dün dolapta buldugum 1 buyuk sise duvel
0
bryan fury
(01.07.16)
uzun zamandır mutlu olmamışım düşündüm de.
0
suicides underground
(01.07.16)
hatırlamıyorum bile :'(
0
prince legolas
(01.07.16)
dün gece uykuya daldığımda, koduğumun ülkesinde mutlu olmak mümkün mü..

*ikinci sınıf bir ülkenin üçüncü sınıf halkı gerçi ne kadar mutlu olabilir ki, benim ki de laf.
0
redeath
(01.07.16)
montları kaldırırken cebine 20lira filan koyuyorum.
kış tekrar gelene kadar unutmuş oluyorum nasıl olsa, güzel oluyor para :)

onun dışında en son geçen gece maaşı banka hesabında görünce mutlu oldum. neden kimse mutlu değilmiş ya, Allah nazardan saklasın baya mutluymuşum ben
0
fakyoras
(01.07.16)
seyduna6687
(01.07.16)
spor salonuna yeni başladım, sıkılacağımdan şüpheliydim ama kendimi enerjik hissettirdi; mutlu odum. bi de tatilimin uçak biletini alınca mutlu oldum, 44 avroya almamın da mutluluğun artmasında katkısı olduğunu kabul etmeliyim ^_^
0
baba jo
(01.07.16)
Az önce (az önce dediysem 1-2 saat önce) harika bir uykunun ardından enfes bir kahvaltı yaptım ve kendimi çok mutlu hissettim. Hayat güzel gerçekten, yaşamak güzel. Belki yarın öleceğiz, içinde bulunduğumuz anın kıymetini bilmek lazım.
0
köstebek kurabiye
(01.07.16)
Dün maaşım yatınca mutlu oldum.
0
piremses
(01.07.16)
bu sabah uyandığımda kalkıp fırfırımın (kedim) yanına yattım,suratımı yalarken uyumuşuz bi 5 dakka daha. ♥♥♥ göbüşünü öpüp hazırlanıp musmutlu çıktım evden.
0
demoniclewinsky
(01.07.16)
Yüzlerce kilometre öteden bir misafirim gelip gitti, çok mutlu etti.

Bugün de memlekete doğru yola çıkacağım. 6 ay oldu, özledim.
0
yirmisantim
(01.07.16)
Geçtiğimiz Salı günü pasaport başvurusu yapmıştım, Perşembe günü PTT ile geldi.

Acil olunca bu kadar çabuk gelmesine inanılmaz sevindim tabi :)
0
chitosan
(01.07.16)
Gordugum ruya mutlu etti
0
rayde
(01.07.16)
İşle ilgili çıkan sıkıntıları çözdüğümde mutlu oluyorum, bu hafta başında olmuştu (kendi işim).

Onun dışında geçen hafta seviştim, ona mutlu olmuştum.
0
long live rock n roll
(01.07.16)
dogalgaz bozuldu saniyordum, kolu indirmisler megerse, ona sevindim.
is yeri cikolata Verdi, o hosuma gitti.
sevgilim mesaj atinca mutlu oluyorum bi de her defasinda :)
0
jimicik
(01.07.16)
Dün kahvede 101 oynarken elden bittim.
0
eksimeksi
(01.07.16)
Eski kız arkadaşıma doğum günü hediyesini verdiğimde
0
rakicandir
(01.07.16)
Dün gece buzluktaki dondurma kabından dondurma çıktı ^^
0
chicha
(01.07.16)
Yayinlanmasi icin bir dergiye gonderdigim oykumun dergi tarafindan begenilmesi ve yayinlanacak oykuler sirasina alinmasi.
0
papillon7
(01.07.16)
Mutlu olamıyorum aq. Genel bi kasvet söz konusu.
0
Goddard
(01.07.16)
almanyanın turu gecmesıne.
0
bryan fury
(03.07.16)
@bryan fury +1

gören de doğma büyüme berlin'li falan sanar beni. o derece sevindim.
0
dead and broken
(03.07.16)
Olmadım.
0
/roll
(03.07.16)
(12)

ders seçmek kimin sorumluluğundadır?

passion rules the game
gelin hele öğrenci değil de hoca gözünden yardıma ihtiyacım var.danışmanlığını yaptığım yaklaşık 80 öğrenci var. onlar ders seçiyor, biz onaylıyoruz. yani olması gereken o. ama tokmak onların elinde davul bizim boynumuzda alakasız ders seçen mi, hocam sen kafana göre seç diyen mi, alttan onlarca der
gelin hele öğrenci değil de hoca gözünden yardıma ihtiyacım var.

danışmanlığını yaptığım yaklaşık 80 öğrenci var. onlar ders seçiyor, biz onaylıyoruz. yani olması gereken o. ama tokmak onların elinde davul bizim boynumuzda alakasız ders seçen mi, hocam sen kafana göre seç diyen mi, alttan onlarca ders bırakan mı dersin hepsi var. sorun değil, görev bu.

mezuniyet dönemi gelen öğrencilerden biri var. alttan 2 dersi var, bir dersi de tek derse bırakacakmış. fark ettik ki bu dönem bir seçmeli dersi eklenmemiş. kendisi hiç eklememiş, yani benim silme gibi bir durumum yok. benim de dikkatimden kaçmış, onay vermişim. yeni fark ettik.

şimdi mezun olması için normalde 2 ders yaz okulundan alacaktı, 3 oldu. beraber bölüm başkanına da öğrenci işlerine de gittik. tamamen benim sorumluluğum olmamasına rağmen dedim dilekçe yazayım bir şey çıkar mı. cevap olumsuz.

ben de şehrinde yaz okulu buldum, denk sayılacak dersi belirledim. denk sayılacak bizim dersin hocasıyla, bölüm başkanıyla konuştum. dedim ki bu dersi al. ücretini de ben vereceğim. durumları ne kötü ne iyi öyle diyeyim tanıyorum öğrencileri. tamam dedi. yaz okulunda alacak.

ama ben buradaki hukuki sorumluluğumu bilmiyorum. yönetmeliklere bakıyorum, denetim ve yönetim görevi var diyor gerisi yok. hukuki sorumluluğu geçtim vicdanen rahat hissetmiyorum. içim içimi yiyor nasıl fark etmiyorum böyle şeyleri diye. o akşam da e-posta atmışım hepsine şu şu ders, şu kadar kredi mutlaka kontrol edin, sorumluluk size aittir diye. dönen olmamış tabi.

öğrenciler hiç sallamıyorlar. biz öğrenciyken ders saatinden kredisine, hocasına kadar her şeye bakardık. bir de bu seçmeli ders yani. sistemde de gözükmüyor seçmeliler işin kötüsü verilecek ders olarak, yoksa fark ederdim.

beni sevdiklerinden dolayı problem çıkmadı fazla ama ben bunaldım artık. sorumlulukların net olmadığı yerler beni geriyor. akademi de başı çekiyor. obsesif biçimde de hepsini kontrol etmiştim. ama alttan bir ders olunca, bir de sistemde gözükmeyen seçmeli olunca her şey kayıyor.

tl,dr; seçilen dersler sizce danışmanı mı öğrenciyi mi bağlar? hatada suç kimin? seçenin mi onaylayanın mı?

danke.
0
passion rules the game
(01.07.16)
bence sorumluluk sana ait. artık daha da dikkatli onaylarsın.
0
japan
(01.07.16)
primer sorumluluk öğrencide ama siz de onaylamışsınız, sorumluluğu paylaşıyorsunuz. yoksa direkt öğrenci seçerdi, sizin de onaylamanıza gerek kalmazdı. üst kontrol mekanizması sizsiniz yani.

ha yine de bu kadar ezilmek zorunda değildiniz
0
la noix
(01.07.16)
O yasa gelmis ogrenci kac ders alacagini bilmiyorsa mezun olmasin zaten, sorumluluk ogrencide.
0
kuzey li
(01.07.16)
bence ortak ve eşit bi sorumululuk var, öğrencinin görevi doğru seçmek ama hata yapabilir; bu aşamada danışmanın görevi de hatayı görüp düzeltmek olmalı. ama anladığım kadarıyla öğrenciler o kadar baştan savma davranıyor ki sanki tamamen danışmanın sorumluluğuymuş gibi muamele ediliyor taraflarca.
0
baba jo
(01.07.16)
Tabii ki de öğrenciye ait.

Hoca gerektiği yerde öğrenciyi yönlendirir.
0
chitosan
(01.07.16)
senin hiç bir suçun yok, bütün sorumluluk öğrencide. daha alacağı dersleri bilmeyen adam mezun olmasın zaten.
0
bobinhoo
(01.07.16)
aradığın kişiyim :P

aynı dertten muzdarip bir insan olarak kesinlikle öğrenciyi bağlar diyorum. danışman olarak sorumluluğumuz bilgi vermek, yol göstermek, hata yapıyorlarsa düzeltmek evet ama binbir çeşit öğrenci var. yetim maaşı, yeşil pasaport vb. haklarından mahrum olmamak için okulu bitirmek istemeyip özellikle ders bırakan, çalıştığı için dersin saatlerini uygun bulmayıp alabileceği halde almayan var, kız arkadaşıyla birlikte mezun olabilmek için okulu uzatan bile var. öğrenci yanına gelmiyorsa, uzaktan ders seçip mesaj bile atmıyorsa nereden bileceksin bilinçli mi bıraktı dersini? ha ben de senin gibi mesaj atıyorum, öğrenci işlerine aratıyorum filan içim rahat etsin diye ama, bu asıl sorumluluğun öğrencide olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

doğru anladıysam sizde de sistem bizim gibi, öğrenci dersi seçiyor, ama danışmana gitme zorunluluğu yok, siz de bakıp onaylıyorsunuz. yanlışlık tam olarak burada zaten. ben öğrenciyken danışmana gitmek zorunluydu, önce öğrenci şifresini girerdi sonra danışman, o zaman bilirdin ki danışmanla öğrenci yüzyüze görüşmüş konuşmuş vs. böyle öğrenciyle konuşamadan onay yaparsan arada sorun çıkması kaçınılmaz.

sonuç olarak, hukuki bir sorumluluğun yok, yönetmeliğinize bakarsan ders seçiminin öğrencinin sorumluluğunda olduğunu görürsün zaten. yapman gerekenden fazlasını yapmışsın bence, için rahat olsun.
0
opucuk baligi
(01.07.16)
ya bizde gelmek zorunlu ama binbir bahaneyle gelmeyen oluyor. bu arkadaş gelmiş, onun önünde onaylamışım yani.

nasıl gaza gelmişse alttan 3 dersi bir yazda işte bitirmeye kalkışmış. 4 oldu böylece. halleder umarım.

hukuki olarak neyle açıklanır bu bilmiyorum açıkçası, yönetmelikte yazmıyor danışmanın görevleri enteresan şekilde. bölüm belirler diyor, bizde de ne bir yönetmelik ne de bu işlemler için bir yönerge var.

ben mezun olduğum hiç bir okulda danışman onayı görmedim valla, çok enteresan bir sistem.

hukuki açıdan hizmet kusuru mu falan diye baktım ama o da değil. bu dersten dolayı mezuniyeti engelleme durumu da yok bir ton ders var, bilemedim valla.
0
🌸passion rules the game
(01.07.16)
22 yaşındaki bir insan, mezun olacağı sene derslerini adam akıllı seçemiyorsa senin gram kusurun yok bence. adamın kendi sorumluluğunda.
0
tosunpasa
(01.07.16)
sorumluluk öğrencide.

not: profesyonel öğrenciyim.
0
zgrydn
(01.07.16)
Özel üniversite ise sen suçlusun. Devlet üniversitesi ise öğrenci suçlu.
0
thewizardofearthsea
(01.07.16)
İkinize de ait, hatta öğrenci işlerini de katarsak üçünüze de. Çünkü ders seçme otomasyonları çok iyi işlemediğinden öğrenci ister istemez hatalar yapabiliyor. Bunları kontrol etmek ve öğrenciyi yönlendirmek sizin göreviniz. Yoksa öğrenci seçer otomatik onaylatır ve size gerek duyulmazdı.

Otomasyon yüzünden ilk 2.5 sene derslerim karman çormandı. Son danışman hocam derslerimi kontrol etti öyle düzelttim. Son sene bir hocamın kontenjan açmaması sebebiyle mezun olamıyordum, öğrenci işleri beni arayıp ve o şekilde mezun olamayacağımı söyleyip hocanın haberi olmadan dersi benim adıma seçti. Tüm bunlar farklı kişikerin inisiyatifinde olduğu için sorumluluk da bu üçüne ait
0
lesmiserables
(01.07.16)
(21)

şöyle durumlarda nasıl tepki veriyorsunuz?

köstebek kurabiye
diyelim ki fast food dükkanı tarzında bir yerdesiniz. sipariş alan görevliye "falanca yiyeceğin hazırlanması ne kadar sürer?" diye sordunuz, kız da "8 dakika" dedi. peki deyip ödemeyi yaptınız ve geçip bir yere oturdunuz, beklemeye başladınız.dükkan fazla kalabalık değil. dükkanda çalışan görevliler
diyelim ki fast food dükkanı tarzında bir yerdesiniz. sipariş alan görevliye "falanca yiyeceğin hazırlanması ne kadar sürer?" diye sordunuz, kız da "8 dakika" dedi. peki deyip ödemeyi yaptınız ve geçip bir yere oturdunuz, beklemeye başladınız.

dükkan fazla kalabalık değil. dükkanda çalışan görevliler kendi aralarında sohbet ediyorlar, şakalaşıyorlar vs. neyse sizden sonra başkaları geliyor (3-4 kişi) onların siparişleri de alınıyor. fakat sizden sonra gelen herkesin siparişi sizinkinden önce hazır oluyor.

saate bakıyorsunuz, siz sipariş vereli 25 dakika olmuş. gidip görevliye "ben şu siparişi vermiştim, 8 dk dediniz 25 dk oldu, bir terslik mi oluştu?" diye soruyorsunuz. kız "şeeyy" falan diyor yüzü şekilden şekle giriyor. "daha hazırlanmaya başlamadı, değil mi?" diye soruyorsunuz ve kız da "yiaaa nasıl oldu gerçekten hiç bilmiyorum, vaktiniz varsa bekler misiniz? 2 dakikada hazır olur." diyor.

bunun üzerine naparsınız?

1- "peki, yalnız biraz çabuk olun lütfen" diyerek beklemeye devam ederim.
2- "hayır, daha fazla bekleyemem" deyip para iadesi isterim.
3- "sizin beni bekletmeye ne hakkınız var!?" derim ve ücretsiz hizmet talep ederim (yani hem paramı geri alırım hem de yiyeceğimi alır yerim).
4- kıza çemkirip "alın yiyeceğiniz de sizin olsun parası da batsın" deyip dükkanı terk ederim.
5- yukarıdakilerden farklı bir tepki veririm (ne olduğunu yazarsanız sevinirim).
0
köstebek kurabiye
(30.06.16)
müdüre gider hayırdır derim
0
freetakilir
(30.06.16)
zamanıma ve açlığıma göre 1 veya 2
0
cilekli krep
(30.06.16)
eğer hiç vaktim yoksa verdiğim paraya göre iade isterim veya çeker giderim.
değilse beklerim. unutmuş olabilir. sen-ben hiç mi bir şey unutmuyoruz?
0
cekilmis gayfe
(30.06.16)
bilhassa göz göre göre 25 dakika beklemiş olmamdan hareketle, 1 olmak zorunda bence.

daha makul bir süre de beklemiş olsam yine 1 derdim.
0
bir garip melek
(30.06.16)
1 veya 2 ben de. ama buyuk ihtimalle 1. hayatim boyunca hic cemkirik bir insan olamadim. cok cok cok sinirlenmem gerekir ki, parami geri ver diyebileyim. o da bayagi zor, kolay sinirlenmem cunku.
0
equine
(30.06.16)
İyi gunumdeysem 1, değilsem 2. Hafif homurdanirim ama cemkirmem. Bazen istiyorum chp kadın kolları başkanı gibi sesimi yukselteyim falan ama ben de çok cemkirik bi insan değilim.
0
damdanakan
(30.06.16)
Bir kere 8-10 dk sonra hazır dediyse 25 dk hayatta beklemem, en çok 10 dk sonra kasaya damlar benim siparişim vardı ne oldu ona derim. O anda hala hazırlanmadıysa ruh halime göre yapacağınız işi diyerek beklemeye devam da edebilirim, paramı verin başka yerde yiyeceğim de diyebilirim.

Ücretsiz hizmet olayını onlar teklif ederse kabul edebilirim ama ben talep etmem. Geçenlerde tavuk dönerden saç çıktı, adama abi saç çıktı bak içinden, hadi ben iğrenmedim de başkası olsa ağzına sıçardı, dükkanı başına yıkardı diyorum, adam eheh bazen evde eşimin yaptığı yemekten de saç çıkıyor diyor. Bir daha gider miyim, hayatta gitmem. Zomato/Foursquare gibi uygulamalarda notunu da veririm, başkaları da gitmesin.
0
an engineer
(30.06.16)
Bir yemeği kısa sürede hazılanıyor diye sipariş ettiysem, zaten 25 dakika beklemiş olmam mantıksız olurdu. Zamanım olmadığı için 10. dakikada gidip akıbetini sormuş olurdum ve 1. gerçekleşirdi. Ya da zamanımın kalmayacağını düşünüyorsam 2. seçenek. Eğer 25 dakika beklediysem o kadar da acelem yokmuş, yine 1. seçenek olurdu.
0
shadowcat
(30.06.16)
8dk'ya hazırlanıyorsa pişme süresi uzun bir yiyecektir muhabbet etmeleriyle alakasını kurmam ama 25dk sonrasında 2dk ya hazır diyorsa o restorantın o şubesini uğraştırırım.
0
ThomasJefferson
(30.06.16)
Müdürden hesap sorarım. Taşkınlık yapmadan, çiğleşmeden. Çalışana yüklenmenin alemi yok.

Ha çalışan küstahlık yaparsa ağzına tükürürüm o ayrı.

Genelde Migros gibi yerlerdeki fiyat tutarsızlıklarını müfettiş gibi şak diye görüyorum, gördüğüm fiyattan da müdüre söyleyip alıyorum. düzeltiyorlar sonra.

Asgari ücretle çalışan personele yüklenen müşterinin de kaba, karaktersiz olduğunu düşünüyorum.
0
yirmisantim
(30.06.16)
ben acıkınca insanlıktan çıkıyorum ya, muhtemelen 25 dakika olduğunda çoktan kavga çıkmış olur ama senaryo üzerinden gidersem;

o kadar bekledikten sonra hala daha ılık gibi biraz çabuk olun lütfen demem o yüzden 1 numarayı da eledik

3 asla olmaz. o kavgadan sonra o hamburgerin veya içeceğin tükürüklü geleceği kesin gibi.

muhtemelen 2 ama duruma bağlı ya, heryer doluysa yoğunsa bi ihtimal bekleyebilirim.

4 olasılık dışı, rızkımı kaptırmama konusunda 10 hamit gücündeyim.
0
azizakin
(30.06.16)
Bir fast food menüsü için 25 dk beklediysem önce kendime kızardım. Kendime kızınca rahatlamış olacağım ve salaklığımı kabul etmek bana dünyada yaşayan alelade bir varlık olduğumu hatırlatacağı için kasaya gidip kibarca "ne ayaksınız siz kuzum yha?" diye sorardım. Bunu sormamın o an için bir şeyi değiştirmeyeceğini bildiğimden, eğer yemeğim hazırlanıyorsa birazdan alacağımı, hazırlanmıyorsa şimdi hazırlanmaya başlanacağını öğrenip açlık durumuma ve çevrede başka restoran olup olmamasına göre oturmaya ya da yeni bir yere gitmeye karar verirdim.
0
i ve been mistreated
(30.06.16)
Yanlış anlaşılma olabileceğini düşünürüm. Örneğin bir mağazaya girip vitrindeki mankenin üstündeki tişört ne kadar diye soruyoruz ama bu onu almaya karar verdiğimiz anlamına gelmiyor. Bu yüzden sizin şu ürün ne kadar sürede hazırlanır demeniz de sipariş olarak anlaşılmamış olabilir. Eğer iki dakikada hazır olur dedikten sonra gerçekten iki dakikada hazır olduysa hiçbir şey demezdim. Bu iletişimden kaynaklanan bir problem olabilir.
0
dissendium
(30.06.16)
@dissendium 8 dk'da olur dedikten sonra sipariş alındı, para ödendi, fiş kesildi. yanlış anlaşılma gibi bir durum söz konusu değil.
0
🌸köstebek kurabiye
(30.06.16)
%80 ihtimalle olay çıkar. ekip gelir.
0
vi veri veniversum vivus vici
(30.06.16)
2
0
sen git ben geliyorum
(30.06.16)
Çok net 2, bağırıp çağırmak hem kendime zarar hem de o kişinin daha çok uğraşmasına ve papara yemesine sebep olacak şey para iadesi. Daha önce yaptım 2'yi, çoğu zaman para iadesi yapmayalım şunu şunu verelim diyorlar; eğer çok açsam, zamanım yoksa ya da gerçekten mahcup olduklarını düşünüyorsam kabul ediyorum, ters bi anımsa para iadesi almadan susmuyorum.
0
baba jo
(30.06.16)
1

Peki sen nasıl tepki verdin
0
all girls dream
(30.06.16)
@all girls dream ben 2'yi yaptım; fakat sonradan biraz söylenmediğime pişman oldum, çalışanların tutumu laubaliydi. bir de paramı istiyorum deyince bana tip tip baktılar.
0
🌸köstebek kurabiye
(30.06.16)
Insanlik hali, unutmustur, kizmam.
1- derim.
Hatali olup uste cikmadigi surece 1 derim. Zaten hatali oldugu icin kizarip bozariyorsa, ozur diliyorsa ustune gitmem.
0
stavro
(30.06.16)
Hayvan sömürüsüne karşı olduğum için hayvansal ürün tüketmiyorum. VVegan kafelerin de çoğu zincir olmayan kafeler ve bu tür durmlar olmuyor.

Ama ilerde o tarz zincir kafeler ya da fastfood açılırsa vegan ve bu olay başıma gelirse, dediği dakikadan fazla beklemezdim. Dakikayı geçince gidip sorardım. Biraz daha bekleyeceksiniz derse vaktim varsa decvam ederdim beklemeye. VE yemek gelince yiyip birzını, mesela sömürüsüz kansız gözyaşısız vegan hamburgerden 3-4 ısırık alırdım sonra içime saçımı atıp bunda saç çıktı deyip ya para iadesi ya da yenisini talep ederdim.

Eğer vaktim yoksa ve beklemeyeceksem para iadesi isterdim. Müdürle de konuşurdum ya da email filan.
0
Cursed Chico
(01.07.16)
(32)

gece kac kere uyaniyorsunuz?

jimicik
hic? 1-2? 4-5?
hic? 1-2? 4-5?
0
jimicik
(30.06.16)
hiç.
0
rayde
(30.06.16)
hiç
0
asilyis
(30.06.16)
hiç+1
0
ekaterina
(30.06.16)
Şu ara çok su içtiğim için çişe kalkıyorum sabaha karşı bir kere.

Onun harici hiç kalkmam.
0
chicha
(30.06.16)
defalarca.
0
vi veri veniversum vivus vici
(30.06.16)
hiç diyenler ne şanslı insanlarsınız yahu.

ben 2-3 defa uyanıyorum sanki biri dürtüyormuş gibi.
0
dead and broken
(30.06.16)
düzenli uyuduğum dönemlerde hiç uyanmam genelde ama ara sıra sapıtıyorum, o zaman 2-3 oluyor
0
der meister
(30.06.16)
1 kere çişimi işemeye yada hiç.
0
hasmetizm 2046
(30.06.16)
deli gibi su içerim ama hiç kalkmam.
0
pamuk helvalar cebe
(30.06.16)
2 garanti.
0
sesee
(30.06.16)
Tolkien hayranı+1 hem sıcaktan hem de kedi var bende, hanımefendinin gece uyandırıp beni dolabın önüne götürme huyu var.

Bu faktörler olmasa danalar gibi uyuyorum.
0
kaymaktutmayansicaksut
(30.06.16)
Ekstra bir rahatsızlık olmadığı sürece asla uyanmam. Uyanınca da kolay kolay dalamıyorum.
0
harvey
(30.06.16)
uykunun tadına varmak için alarmdan 2 saat önce falan uyanıyorum bilerek :) yoksa hiç uyumamış gibi oluyor..

1 yani
0
redeath
(30.06.16)
1-2 falan eğer çok sıvı tükettiysem. Esmiyorsa 5-6 olabiliyor sıcaktan delirip.
0
arnold schwarzeneger
(30.06.16)
Yalnız uyurken hiç. Biriyle birlikte uyursam (ki asla çok uzun süre düzenli her gece olmadı) 2-3 kere uyanıyorum ama uzun sürmüyor.
0
long live rock n roll
(30.06.16)
hiç. ama uyurken tüm olan bitenin farkında gibiyim. derin uyku uyuyamıyorum.
0
MtKrt
(30.06.16)
2-2.30 gibi yatıyorum sonra sabah 5-6 gibi çişe kalkıyorum sonra vurup kafayı tekrar yatıyorum ve 9.30-10 gibi tamamen kalkıyorum.
0
köstebek kurabiye
(30.06.16)
hiç
0
shotgunwoman
(30.06.16)
sıcak havalar nedeni ile 1 yada 2 kez.
0
Game Over
(30.06.16)
uyanmıyorum.
0
chachachablues
(30.06.16)
şu aralar bin falan herhalde. ter icinde kalıyorum:(
0
galandar kostumu
(30.06.16)
55 kere falan herhalde. Dana gibi biriyle uyumak gercekten zor ya, ezilirsin, itelenirsin, tekme yersin, kendi bacagini kasiyacagina seninkini kasir, mini horlamalar :( Ayiracagim yatakları!
0
shadowcat
(30.06.16)
Normalde hiç. Ama bir kez olsun gece çiş yüzünden uyanırsam, 1 hafta ya da 10 gün boyunca aynı saatte uyanma gibi bir sorunum var. Vücut saatim nasılsa artık...
0
loae haled
(30.06.16)
Dana gibi uyuyorum. Zaten dört saatten fazla uyumam.
0
Goddard
(30.06.16)
hiç ama çevremde çokça uyanan insan var.
0
xenophobe
(30.06.16)
En fazla 2. SOnrasında uyku ölmüştür ama geçen 5-6 kere uyanıp devame ttim yine. Fenaydı.
0
Cursed Chico
(01.07.16)
hiç. arada sırada 1 kere çişe kalkanlar haricindekilerin hepsinde sıkıntı var, çözmeye çalışsınlar.
0
baba jo
(01.07.16)
hiç. "uyumak zorundayım" diye değil de gerçekten "uykum geldiği" için yatağa girdiğimden kararlı bir şekilde uyuyorum. bazen alarmdan önce kalktığım oluyor ama.
0
matrix
(01.07.16)
gece değil ama nedense sabahın çok erken saati bi uyanıp mal gibi yine uyuyorum, hiç hoş değil.
0
bruceandwayne
(01.07.16)
hamilelikten önce hiç uyanmazdım şimdi 6-7 kez uyanıyorum.
0
sta
(01.07.16)
ne guzelmis, herkes misil misil uyuyor. cisliler, sicaktan darlananlar, bebekliler, kedililer, iri sevgilisi olanlar sayilmaz :) dissal etmen onlar.
0
🌸jimicik
(01.07.16)
Kışın hiç. Yazın 4-5 defa. Odada ufak bir ışık açıksa 7-8 defa.
0
chitosan
(01.07.16)
(12)

Prefabrik evler

anonymice
Hocalarım. Sizce 20 30 a bir arazi alıp ekteki prefabrik evlerden kondursak mis gibi olmaz mı?
Hocalarım.

Sizce 20 30 a bir arazi alıp ekteki prefabrik evlerden kondursak mis gibi olmaz mı?
0
anonymice
(30.06.16)
olur. gayet de güzel olur.
0
babilbaligi
(30.06.16)
Elektriği suyu lağım giderini interneti telefonu ne yapacaksın?
0
ThomasJefferson
(30.06.16)
imarlı arsayı 20-30'a alabilyorsan iyi olur tabii.
0
maxc
(30.06.16)
Benim de niyetim böyle bir şey yapmak.
Sit alanlarına bile temelsiz kazıkların üstünde yapılabiliyor.
Hayırlı olsun
0
çınarım
(30.06.16)
Bir de unutmuşum ama ikametgah belirtme zorunluluğu var bu tarz evlerin yasa karşısında durumu nedir hiç bilmiyorum.
0
ThomasJefferson
(30.06.16)
elektriği zirai elektrik ya da güneş paneli, suyu kuyu suyu, lağımı lağım çukuru, internet ve telefonu da mobil şebeke üzerinden halledebilirsin. tarlaya da prefabrik koyabilirsin, imarlı olması şart değil.

maliyetlerini hesapla da öyle gir gireceksen.
0
babilbaligi
(30.06.16)
çok güzel olur hem de.

elektrik için güneş paneli işini görecektir.

atık su için foseptik çukuru açarsın.

kablosuz internet sağlayıcıları (vodafone vb.) ile internete bağlanabilirsin.

tek problem su gibi görünüyor, suyu çektirebilirsin ama tamamen bağımsız yaşayayım diyorsan onun için de eğer yerel yönetim izin veriyorsa artezyen vurdurabilirsin.
0
yemrem
(30.06.16)
iyi fikir ama çok masraflı o fiyatlar sadeceyapını fiyatıdır. subasma mı ne bişey var. beton dökülecek. o sana ait. sanırım naliyat sana ait. montajı yapacak işçilerin gidişi gelişi yemesi içmesi sana ait. elektrik su tesisatları belediyeden izin vs..
0
sutlu nescafe
(30.06.16)
Ben yeni yaptirdim mice.bildigin duz koyde 700 metre bi yer.koylulerden caz yapanlar oldu bende ne var olm bizim koyumuz olmasinmi minvalinde geri puskurttum.anlastik nihayetinde.yakindaki belediyenin kepcesi alani duzledi birde foseptik cukur kazdirdim.yer duz su basmani beton atildi,foseptigede attirdim.15 gun kurudu gelip taktilar ustune.koydeki en dandik ev oldu ama oldu.iki odali,guzel verandali.su beles simdilik elektrik cekildi.panel falan kuracaktim oyle green house modeli olsun diye baktim green dedigin hersey kol boregi bu ulkede koy elektrigi i bagladik.teyzeler sesleniyor cilek yiyivircenmi guzel olay.
0
duptıs
(30.06.16)
yalitimdan dolayi prefabrik evler sikintili. ama mümkün.
0
wiillii
(30.06.16)
biz köye bunlardan kondurduk bitane, 165 metrekare 3+1; çelik kapısından temeline kadar tesisat vs. her şey dahil 60bin tuttu. bir tek temelin düz olması için greyder çağırdık, bi de lağım kazdırdık, onun haricinde direkt anahtar teslim. yalıtım falan zaten fabrika çıkışlı duvarların arasında geliyor, adamlar sadece montaj yapıyor. sürekli oturmadığımız ve henüz 2 sene geçtiği için(sadece yazları gidiyoruz ve normal evden daha serin oluyor) ne kadar yardımcı olur bilemem ama şu ana kadar bi şikayetimiz yok.
0
baba jo
(30.06.16)
cevaplar ıcın tesekkurler.

bu olay ıcımde bir uhde olarak kalmaya devam edecek.. ama super olurdu lan olsa
0
🌸anonymice
(30.06.16)
(4)

Dünya bu sefer acımız anlamıiş

cenkist
http://www.ensonhaber.com/dunya-ulkelerinden-terore-karsi-turkiyeye-destek-2016-06-30.htmlNeden oldu bu sefer böyle ?
www.ensonhaber.com

Neden oldu bu sefer böyle ?
0
cenkist
(30.06.16)
ışid'in ipinin çekilmesine bu sefer karar verdiler çünkü, hep birlikteyiz teröre karşıyız diyip ışid'e çökecekler. neden bu sefer, çünkü şimdi bitirmek istediler. neden şimdi olduğunu bilemiyorum ama.
0
baba jo
(30.06.16)
her zaman aynı tepkileri veriyorlar, bizim medya bu sefer yapılanları görmeyi tercih etti.
0
tavukbanalop
(30.06.16)
@tavuk daha önce benzer tepkiler yoktu
0
🌸cenkist
(30.06.16)
multeci korkularindan yapiyorlar :)
0
atcapar
(30.06.16)
(28)

Bu bacaklar ince mi?

shadowcat
Iki gündür iki ayrı hemcinsim bacaklarımın çok ince olduğunu söyleyip duruyor. Sportmen insanım, ince bacak istemiyorum, üstelik bana gayet normal geliyorlar. Pek çekemedim ama şu bacaklara sizce "çok ince" denir mi, vasati bacak değil mi bunlar?
Iki gündür iki ayrı hemcinsim bacaklarımın çok ince olduğunu söyleyip duruyor. Sportmen insanım, ince bacak istemiyorum, üstelik bana gayet normal geliyorlar. Pek çekemedim ama şu bacaklara sizce "çok ince" denir mi, vasati bacak değil mi bunlar?
0
shadowcat
(28.06.16)
ince thigh gap resmen bu, sportmen değil safinaz gibi duruyor. sportmen insanın bacağı böyle olur

www.dirtyandthirty.com
0
shotgunwoman
(28.06.16)
Çok ince.
0
la rana
(28.06.16)
bu açıdan belli olmuyor. karşıdan görmek lazım
0
sta
(28.06.16)
pek görünmüyo
0
Godless
(28.06.16)
vasati 40 çöp, çöp bacak bana göre, bizimle değilsin kusura bakma.
0
devorgilla the gunslinger
(28.06.16)
skinny derler. çok ince. biraz kilo al. boy kilo verirsen daha ayrıntılı yardımcı olurlar.
0
freetakilir
(28.06.16)
valla hiçbişi anlaşılmıyo ki karşıdan çekilmiş foton yok mu?
0
rayde
(28.06.16)
anlaşılmıyor ama ilk kanı ince gibi

shotgun ın foto roberto carlos a ait.
0
basond
(28.06.16)
aynadan çek öyle daha belli olur.
0
ontheroad
(28.06.16)
basond bıngıl seviyor : ) neye sportif diyoruz pardon?
0
shotgunwoman
(28.06.16)
bu açıdan doğru analiz yapılamaz bence. karşıdan görmemiz gerek. ama yine de itici gelmedi.
0
matrix
(28.06.16)
bu açıdan çok ince görünüyor.
0
komsu komsunun nickine muhtactir
(28.06.16)
Bacaklarıma baktığımda gördüğümü görüyorsunuz. Bugün bu pantolon vardı hemen çekip atayım dedim. Pantolonda bir şey var bence. Karşıdan fotolarda yüzüm var, silmek gerek, telefondan yazıyorum, yapamıyorum.

Sportmen dediğim, koşucu. Safinaz degil pek, kas var, omuzlar da geniş.

Boy 1.68. 50 kg kadar çıkabiliyorum. Ince bacak istemiyorum dedigim, cok ince bacak olsun istemiyorum. Normal bacak olsun.
0
🌸shadowcat
(28.06.16)
bence çoook ince değil, sıkılarsa gayet sportmen bacağı sayılırlar. sıfır yağlı olduktan sonra kas olmasa da sorun olmamalı ki özellikle bacak çalışmıyorsan yağ gidince geriye böyle bişey kalması çok normal. özellikle bacak çalışmayan sportif kadına göre normal bence.
0
baba jo
(28.06.16)
Benim bacaklarım ince ve bu çok hoşuma gidiyor. Ben fotoğraftan bir şey anlayamadım açıkçası ama kendinle barışmaya bak, milleti salla.
0
köstebek kurabiye
(28.06.16)
İnce
0
Erensq06
(28.06.16)
fotoğraf yeniden boyutlandır diye bir şey var ablacım her telefonda var, azıcık teknoloji.

benim boyum 165 55 kiloyum ben de koşuyorum ve 34 beden giyiyorum. bu boyla 50 kilo istesen de sportmen duramazsın kusura bakma ;_;
0
shotgunwoman
(28.06.16)
bacak arasındaki boşluktan ince olduğu gayet net anlaşılıyor.
0
funl
(28.06.16)
İnce. Spor yapınca bacak kalınlaşacak diye bir şey yok. Bacak biçimin böyleyse çok değişmez.
0
dissendium
(28.06.16)
bence de şatgan'ın bacakları seninkinden güzeldir <3
ay, öhömm, bence "çok ince" denmez.
0
baba jo
(28.06.16)
yahu cidden anlamiyorum insanlari, bildigin nefret kusmuslar. kiskancliktan mi oluyor diycem ama bir yanim da 'neden kiskansinlar canim' demek istiyor. yazik ya.

dunyaca unlu modellerin hepsinin bacaklari ince ve hepsi de deli gibi spor yapiyor. sportmen olmak esit degildir kastan sismis bir bacaga sahip olmak. spor yaptigin icin tebrikler, kosuya devam<3 hater'lari takma cok, kimileri oyle, burada herkese nefret saciyor:(

ben de karsidan gormenin daha iyi fikir verecegi kanisindayim ama yine de kostebek kurabiye+1 , kendinle barismalisin bence de. 'barismiycam ya banane!' diyorsan da spor anlayisini biraz daha degistirerek bacaklarini kalinlastirman mumkun:)
bence vucudun her turlu guzel. takma sen kimseyi.
not: sana yurumuyorum, disi bireyim.
0
equine
(28.06.16)
Yeni ispiyon fasilitesi inanilmaz seri çalışıyor yalnız. Beni niye ispiyonladiniz :)
Iyi niyetle yazanlar sağolsun, varolsun. Bedenimle ilgili rahatım, bir sorun yok, ancak birden abartılı mimiklerle " cooookk inceeeeee" yorumları gelince dedim ne oluyoruz, ben mi kendi bedenimle ilgili bir yanilsamaya kapıldım. Tamam, inceler ama vasati incelikte :D Konuyu icimde kapatıyorum.
0
🌸shadowcat
(29.06.16)
ince olup olmadığı çok anlaşılmıyor da thigh gap çok geniş görünüyor bu açıdan, ondan tepki gelmiştir.
0
piremses
(29.06.16)
Kotla anlaşılmaz.
0
arnold schwarzeneger
(29.06.16)
o boy ve kiloya göre normal o bacaklar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.06.16)
Bu fotoğrafla açıdan ötürü yorum yapmak zor ama bacakların sorunu ince değil, hemen hemen her yerde aynı kalınlıkta olması. Biraz daha kaslanması lazım bence.

Yine de soba borusu gibi bacaktan iyidir kıyas yapacaksak.

Bak bileğiyle, baldırıyla, hamstringiyle mükemmel bacak buldum:

previews.123rf.com
0
yirmisantim
(29.06.16)
Mükemmel bacak arayışında değilim yahu.
Aynı kalınlıkta da değiller de heyecanla ve hemen fikir alma telaşıyla birden fotoğrafın açısı çok anlmasız olmuş galiba :)
0
🌸shadowcat
(29.06.16)
Fotodan çok belli olmuyor +1
Ama aradaki açıklık fazla gibi geldi, normalden ince sanırım. Bacak şekli ile de ilgili olabilir, bilemedim:p Ama kalın olmasından iyidir her türlü.
0
peggy
(29.06.16)
(12)

Anket - Hangi Laptop Markasını Kullanıyorsunuz?

neseranni
Merhaba arkadaşlar, gününüz güzel geçiyordur dilerim; size birkaç soruluk bir anketim var; istediklerinizi cevaplayın lütfen. 1-Hangi marka laptop kullanıyorsunuz/kullandınız? (aklınızdaysa modelini ya da ucuz/orta/pahalı sınıftan olduğunu da belirtirseniz iyi olur)2-Kaç senedir kullanıyorsunuz/kul
Merhaba arkadaşlar, gününüz güzel geçiyordur dilerim; size birkaç soruluk bir anketim var; istediklerinizi cevaplayın lütfen.

1-Hangi marka laptop kullanıyorsunuz/kullandınız? (aklınızdaysa modelini ya da ucuz/orta/pahalı sınıftan olduğunu da belirtirseniz iyi olur)

2-Kaç senedir kullanıyorsunuz/kullandınız?

3-Ne tür sıkıntılar yaşadınız? Servise gönderdiniz mi?

4-Servise gönderdiyseniz servis memnuniyetiniz nedir? (10 üzerinden)

5-Genel olarak marka memnuniyetiniz nedir? (10 üzerinden)

6-Markayı önerir misiniz? Önermezseniz, önermek istediğiniz başka bir marka var mı?

Teşekkürler
0
neseranni
(28.06.16)
Hp elitebook serilerini kullanıyorum yaklaşık 10 yıldır. Eskidikçe yeni modellere geçiyorum. En son i7 olanını aldım. Memnunum

Markadan ziyade model önemli. Hp nin pavilionları tırt mesela
0
efruz
(28.06.16)
1- dell n5110
2- 5
3- plastik olduğu için kasada kırıklar oluştu. herhangi bir sebepten dolayı servise göndermedim.
5- 9/10
6- öneririm.
0
baba jo
(28.06.16)
1- macbook pro
2- 2 sene
3- bir sıkıntı yaşamadım
4- ///
5- 9/10
6- öneririm
0
mr.goodcat
(28.06.16)
1. asus'un k52f modelini kullanıyorum. (800 liraya almıştım. orta sınıf).

2. 2010'nun sonundan beri.

3. hiçbir sıkıntı yaşamadım. hiç servise gitmedi.

5. 10.

6. evet.
0
belirsiz biri
(28.06.16)
1. SAMSUNG NP300E5A

2. 5 yada 6. senesi bu. o zamanlar 1000tl ye almıştım.

4. hiç göndermedim. bir kere sarj kablosu bozuldu. laptop ile samsunga gittim yenisini aldım. servislik işim olmadığı için puan veremiyorum.

5. fena değil. 7 veririm.

6. f/p olarak fena değil fakat önerecek olsam msi, monster, asus öneririm.
0
belkider
(28.06.16)
1- asus. tam markasını bilmiyorum :( aldığım zaman pahalı sınıfındaydı.
2- 4 sene oldu
3- bir kere internette sakıncalı kullanımım nedeniyle çöker gibi oldu, format attım :( servise yollamalık bir durum olmadı.
5- 9/10. sorunsuz.
6- öneririm.
0
sabenburak
(28.06.16)
1. Monster (modelini tam hatırlayamadım ama aldığımda orta-pahalı sınıftandı)
2. Bu ay 7. senesini doldurdu, hala taş gibi maşallah
3. İlk aldığım sene harddiskinde sıkıntı vardı servise gönderdim yenisini taktılar bi sıkıntı olmadı. Onun haricinde geçen sene harddisk öldü kendim yenisini aldım taktım sıkıntı yok.
4. Serviste bi sıkıntı yoktu gayet iyi ilgilendiler 9 diyorum.
5. Markadan memnunum yine olsa yine alırım ama bu aralar biraz pahalı sanırım :D 10 üzerinden 8 diyorum.
6. Öneririm hatta şunu da söyliyim ben aldığımda aynı gün yerine 3 gün sonra kargoya verebilecekleri için özür dileyip bi üst modelini(full hd versiyonunu) yollamışlardı, biraz tav oldum açıkcası :D
0
Tam1Hi0n3
(28.06.16)
macbook pro retina
2 sene
9-9.5/10
öneririm
0
shotgunwoman
(28.06.16)
Is ve kisisel olarak 2 laptop kullaniyorum. Is <> Kisisel seklinde cevapliyorum:

1- MacBook Pro Retina <> MacBook Air

2- Modelleri surekli yenilenmekle birlikte yaklasik 6-7 senedir

3- Hic sikinti yasamadim

4- Servise gerek olmadi hic

5- 10/10

6- Oneririm
0
crown
(28.06.16)
1) şu an samsung kullanıyorum. ondan önce yine samsung, daha önce dell kullanmıştım. fiyat olarak şöyle söyliyim aldığım bilgisayarlar insan olsaydı kesin memur olurdu. tam orta yolcu hepsi.

2) şimdiki bilgisayarım 3 yıla yaklaşıyor sanırım, o civarda bir şey.

3) önceki samsung'da bir haller vardı. 2-3 kez gönderdim. bunu da bir kez gönderdim.

4) 9 diyebilirim. şu anki bilgisayarım için samsung seçmemin sebebi, öncekinde çok memnun olmamdı. ne sorun yaşadıysam götürdüm ve en geç bir hafta içinde tertemiz ve ücretsiz verdiler bilgisayarı. yalnız artık laptop yapmıyormuş galiba samsung... şu anki bilgisayarım geçen bozuldu, servise götürdük 1900 lira fiyat çektiler. meğer ram'lerden biri bozulmuş. onu çıkardık, yerine 120 liraya 8gb'lık hyperx taktık. hem bilgisayar mis gibi oldu hemi de 4 cigorayt ekstra ram.

5) son olay nedeniyle sana puanım 7 kankam. servise gidince 2 bin lira fiyat çekmeyeceklerini bilsem ömür boyu samsung kullanabilirim, ben memnunum ve seviyorum.

6) sanırım şu an için önermem. bizim zamanımızda bi şey olunca muhatap buluyodun, hey gidi. şimdi öyle değil. kaçmış hepsi. diyorum ya normalde yüzsüz gibi format için bile götürdüğüm servis şimdi 5 dakikalık bir ram çıkarma işlemi için bile dalga geçer gibi 1900 lira istiyor. eeey semsüng sen kimsin ya?
0
der meister
(28.06.16)
hp 7 yıl
sony 4 yıl
dell yeni

hp bazı problemler çıkardı ilk 3-4 yılda
sony hayatımda gördüğüm en taş laptop'tı. ses bile yapmadı. gerçekten inanılmaz.
0
bohr atom modeli
(28.06.16)
1- Acer kullandım talebeyken. Orta halli birşeydi. Anakartı yandığında yaşamını tamamlamıştı.
2- 3 sene boyunca kullandım.
3- Çok, çok fazla ısınırdı.O kadar ki, altında ki masa alev alacak diye korkardım. Garantisi dolduğu için göndermedim.
5-6.
6- Ekonomik bir ürün almak isteyenlere önerebilir; ama iyi bir ürün almak isteyencelere önermem Acer'ı. Windows işletim sistemli laptoplarda her zaman Sony'i öneririm.
0
pangea
(28.06.16)
(5)

djarum black fiyat?

sonbaharadam
Bugün ünalan metronun orda bi seyyar satıcı "orjinal" 12 tl dedi. Orjinal fiyatları bu seviyede mi?Bilgisi olan?
Bugün ünalan metronun orda bi seyyar satıcı "orjinal" 12 tl dedi.
Orjinal fiyatları bu seviyede mi?
Bilgisi olan?
0
sonbaharadam
(28.06.16)
10 tl'ye aldım geçen hafta.

edit: orjinal-sahte gibi bir ayrım yok bunlarda. aynı hepsi.
0
seriouslysleepy
(28.06.16)
black ler cherry den mentholden hep daha pahalı olur. ve evet en son 12 tl idi bjk den aldığımda ben de.
0
gis
(28.06.16)
İzmir'de Amerikan Pasajı'nda 12 TL
Göztepe'de tekel bayilerinde 15
Alsancak'ta dün aldım 17,5 TL.

Tuttuğuna geçiriyorlar İzmir'de.
0
teknikekip
(28.06.16)
black e en fazla 12 tl verdim. 17.5 da ne ola
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(28.06.16)
orijinal sahte diye ayrım yok ama hepsi aynı değil, nasıl ki marlboro'nun türkiye'de üretilmişi var gürcistan'da üretilmişi var, djarum için de geçerli aynısı. piyasada en çok barkodunun son hanelerinde 14233 olan(yamulmuyorsam) satılıyor ki çakma dedikleri model bu, tadı diğerine göre daha kötü. ikisi arasında fiyat farkına ne yol açıyor bilmiyorum ama tat farkı kesinlikle var.

resmi fiyatı olmadığı için teknikekip'in dediği gibi tuttuğuna geçiriyorlar. 10'dan aşağı bulamazsın muhtemelen, üst sınır da satıcıya bağlı.
0
baba jo
(28.06.16)
(6)

Game of thrones'a dair sorular? Not: Tatkaçıran içerir.

siradisi00
Şimdi gençler, kafama takılan ve yanıtını net göremediğim soruları burada sıralıyorum. Arada kolay ve saçma olanlar da olabilir. 1. Jon Snow'un babası kim? Soyadı ne oldu şimdi?2. Starklardan soyu devam ettirecek, soyadını devam ettirecek kim var? 3. Walder Frey'in son yemeğinin içinde ne vardı? 4.
Şimdi gençler, kafama takılan ve yanıtını net göremediğim soruları burada sıralıyorum. Arada kolay ve saçma olanlar da olabilir.

1. Jon Snow'un babası kim? Soyadı ne oldu şimdi?
2. Starklardan soyu devam ettirecek, soyadını devam ettirecek kim var?
3. Walder Frey'in son yemeğinin içinde ne vardı?
4. Tüm krallar ölünce kraliçe mi tahta geçiyormuş? Cersei nasıl tahta geçti?
5. Boltonlardan kimse kalmadı hepsi öldü mü şimdi? Hane bitti mi tastamam?
6. Hani lord commander seçimle geliyodu, Jon Snow'un yancısı nasıl lord commander oldu?
7. Aynı şekilde Stannis ölümce baratheon ailesi de mi bitti?
8. Cleganebowl nedir?
9. Tyrion onca taktik hatası yapmış olmasına rağmen nasıl oldu da arvadın sağ kolu oldu?
10. Ejderha anası mereen'i kurtarınca diğer elindeki kentleri de düzeltmiş mi sayıldı? Hani onlarda da isyan çıktıydı?
11. Kış gelmiş, şimdi nolacak?
12. Walder Frey ölünce hanesi de bitmiş mi sayıldı? Çoluğu çombalağı noldu?


Ek sorular:
13. Jon'u kuzeyin kralı seçtiler, eyvallah. Vadidekiler sessiz mi kaldı? Kısaparmak sustu gördüğümüz kadarıyla. Vadinin yaklaşım ne?
0
siradisi00
(28.06.16)
En heyecanlisini yazayim

1- jon snow'un babasi rhaeger targeryan diyorlar. Yani targeryan. Zamaninda robert'in sevdigi kadina tecavUz etmis diye spoiler yedim ama kadin niye cocugu koruyor bilmiyorum. Robert de kadin icin targeryanlara saldirio tahta geciyor. O zamanlar tahtta targeryan oldugu icin oglunun tahtta hakki olabilecegi icin belki korumak istemis olabilir. Kitabi okumadim okudugum spoilerlar bu yonde yanlis varsa arkadaslar duzeltsin affola.
0
neferkitty
(28.06.16)
1. rhaeger targaryen
2. brann stark
3. walder frey'in oğulları var. sebebi için de aşçı sıçan hiakyesini okumalısınız.
4. cersei darbe yaptı. normalde taht hakkı jaime'de (hiç örneğine rastlanmamış olsa da)
5. bitti.
6. seçim olacak, geçici olarak nöbetin muhafızı durumunda. seçim bitene kadar.
7. o da bitti. gendry kaldı bi tek.
8. sandor clegane ile gregor clegane'in kapışması demektir.
9. dizinin saçmalığı
10. tüm sahipleri öldürdüğü için evet.
11. bilinmiyor
12. bitmedi daha, illa ki freyler vardır ama çok umursanacak bi hane değil zaten.
0
tchuck
(28.06.16)
bran stark'ın belden aşağı tutmuyor, çocuk sahibi olabileceğine dair elimizde bişi var mı?
0
🌸siradisi00
(28.06.16)
2-brann'ın belden aşağısı tutmuyor, çocuk yapma ihtimali yok olsa gerek. mevcut durumda sansa ve arya var, ünsüz biriyle evlenip çocuğunu stark olarak devam ettirebileceğine dair bişeyler yazmıştı biri sözlükte, mantığa dayandırmıştı.
0
baba jo
(28.06.16)
1. valla ben de anlamadim.
2. kuzgun goz mu ne olan var ya felcli. onun cocugu olursa o devam ettirir artik.
3. arya reiz elemanin ogullarini kesip perde pilavi yapmis.
4. kocasi kraldi, kralin tum cocuklari olunce baska kimse kalmadi. darbe ya da savas olmayinca oyle oluyor demek ki.
5. eleman zaten kendinden baska taht hakki olan ya da iddia edebilecek olan herkesi kopek mamasi yapmisti. ondan sansayi istiyordu zaten. onla cocugu olunca starklar ve boltonlar iki hanedan birlesip kuzeyde daha saglam bi king of the north olabilecekti.kendisi de gidince soy bitti cok sukur.
6. mavi ekran
7. sanirsam evet. bi tane hasta kizi vardi zaten. ou da kizil kadin yaktirdiydi.
8. 404 not found
9. bugunku sabahta hincal ulucun fatih terim icin yazdigi yaziyi oku.
10. mereen ve ordakiler asiler cibanin basiydi.
11. havalar soguyacak :) akgezenler geliyor iste.
12. hanesi biten bitene.
0
halanne
(28.06.16)
1-) Rheagar Targaryen. Snow. Soyu ortaya çıkarsa isterse Rivers da olur. Hala evlilik dışı ilişki.

2-) Bran, Arya, Sansa ve Jon

3-) 2 tane oğlu vardı. Parçalanıp yemeğine kondu.

4-) Darbe

5-) Öldü, kimse kalmadı.

6-) Seçim olacak. Geçici görevli.

7-) Bitti. Kimse kalmadı.

8-) Clegane kardeşlerin çarpışması

9-) Hangi hatalar? King's Landing'i kurtardı, Martell ile savaşı engelledi, krallıkta sorunları çözdü ve. Çünkü alternatifi yok. Konuya en hakim olan o. Varys hand olmaz. Gerisi de uygun değil zaten.

10-) Onlara göz dağı verdi. Westeros'a gidince yine olay çıkar orada.

11-) White Walkerlar gelecek, Hava soğuk olacak, açlık vs.

12-) Rahat 20 çocuğu var Walter'ın. Sorun yok onlarda.

13-) Vadidekiler de dakingindınorf diye kılıç çekti o sahnede.

Bunların hepsi dizi tabii. Kitapta olaylar farklı :D
0
nawar
(28.06.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.